"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar.
"Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
HAFTALAR SONRA...
Bahar'ın ağzından,
Hamile olduğumu öğrendiğimiz, bebeğimizin kalp atışlarını dinlediğimiz günlerin üzerinden haftalar geçmişti. Bebeğimiz giderek büyümüştü ve hiçbir sorun yoktu. Bugünse cinsiyetini öğrenmek üzere doktora gidecektik. Normalde 16. hafta da belli olan cinsiyeti bebeğimizin inatçılığıyla haftalardır öğrenememiştik. Umuyordum ki bugün öğrenecektik.
Aynanın karşısında durmuş artık belli olan karnımı sıvazladım. Üzerime giydiğim hamile tulumuyla birlikte geçen aylara nazaran artık hamile olduğum daha da belliydi. Tabii bu süreçte kilo da almıştım. Yavuz sağ olsun önüme sürekli bir şeyler getiriyor ve elleriyle beni besliyordu. Böyle bir durumda kilo almak imkansızdı.
"Kontrolden sonra biraz yürüyelim mi? Havalar hala güzelken keyfini çıkartalım." diyen Yavuz'a aynadan baktım. Gömleğini giymiş, koluna saatini takıyordu.
"Sen işe gitmeyecek misin?" merakla sorduğum soruyla birlikte saatini takarak gözlerini bana çevirdi ve yavaşça yanıma adımladı.
Kollarını belime sarıp ellerini karnıma getirdi. Baş parmağını aşağı yukarı hareket ettirerek karnımı severken aynadan bana bakarak konuştu. "Gideceğim ama sizinle vakit geçirdikten sonra. Biliyorsun babam hallediyor çoğu şeyi."
Söylediği şeyle gülümsedim. Hamit babam sağ olsun Yavuz'un bizimle vakit geçirmesi için elinden gelen her şeyi yapıyordu. "Bilmez miyim? Sağ olsun."
Yavuz burnunu boyun girintime yaslayıp derin bir nefes aldıktan sonra dudaklarını boynuma bastırdı. Ardından konuştu. "Hazırsan gidelim ve bu nazlı bebeğin cinsiyetini öğrenelim."
"Hayır kime çekti anlamıyorum bu çocuk." dedim sitemle. Yavuzsa dediğim şeyle büyükçe gülümsedi. Kollarını benden çektikten sonra ona dönmemi sağladı. "Annesine çekmiş gibi." deyip göz kırptığında inanmaz gözlerle ona baktım.
"Ben mi nazlıyım?" diyerek şaşkınca kendimi gösterdim. Ardından ekledim. "Aşk olsun benim ne zaman nazlandığımı gördün?"
"Şu sıralar fazlasıyla maruz kaldım diyelim." dediğinde elimle koluna doğru vurdum. "Pis! Hormonlar yüzünden olduğunu biliyorsun, bir de benimle dalga mı geçiyorsun?" dedim sitemle.
Elimi karnıma yaslayarak mırıldandım. "Duydun değil mi annecim babanı. Ne söyledi bana?" dediğimde karnımda ilk kez hissettiğim hareketle kaşlarımı çattım. İki elimi de karnıma sardığımda Yavuz'un telaşlı sesini duydum. "Bahar, sancı mı girdi?"
Gözlerim istemsizce dolarken bakışlarımı karnımdan çekerek Yavuz'a baktım. Endişe içinde bana bakan Yavuz'un elini kavrayarak karnıma bastırdım. "Hadi annecim, babana da göster."
Karnımda tekrar bir baskı hissettiğimde Yavuz'a baktım gülerek. Yavuz şaşkınca bana bakarak konuştu. "Hareket mi etti?" dediğinde başımı sallayarak onu onayladım. Yavuz karnıma doğru eğildiğinde konuştu. "Babacım, hadi bir daha hareket et."
