"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar.
"Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bahar'ın ağzından,
Gece eve geldiğimizde kendimizi direkt yatağımıza atmıştık. Bu aralar o kadar çok uykum geliyordu ki oturduğum yerde bile uyuklayacak durumdaydım. O yüzden yatağıma yattığım an uyumuştum.
Şimdiyse yatağın diğer tarafında olan çökmeyle birlikte uykumdan sıyrılmıştım. Çıplak olan omuzda sıcak bir temas hissettiğimde gözlerimi açmadan uyuklamaya devam ettim. Yavuz'un dudakları omuzumdan boynuma doğru çıktığında küçük bir tebessüm ettim. Yatakta yan yattığımdan pozisyonumu bozarak sırt üzeri yattım.
Bu sefer Yavuz'un elini saçlarımda hissettim. Yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arakasına sıkıştırıp bu sefer dudaklarını alnımda, gözlerimde, burnumda gezdirdi. Son durağı ise dudaklarım olmuştu. Ufak bir öpücükten dudaklarını benden çektiğinde kaşlarım çatıldı.
Ardından Yavuz'un sesini işittim. "Görüyor musun babacım annen ne kadar uykucu?" eli karnımda usulca hareket ederken gözlerimi aralayarak mırıldandım. "Şimdiden şikayetlere başladık yani, aşk olsun."
Yavuz burnundan nefes vererek gülerken karnımdaki elini çekti ve yanağıma getirdi. "Aşk olsun tabii güzel karım. Ayrıca şikayet ettiğimden değil yalnızca sürprizim için sabırsızlanıyorum."
Hafif aralık olan gözlerimi iyice aralayarak şaşkınca Yavuz'a baktım. "Sürpriz mi?"
"Hm hm." diyerek başını salladı Yavuz. Gözleri yüzümde dolanırken merakla ona bakıyordum. Yavuz meraklandığımı anlayarak daha fazla uzatmamak için konuştu. "Seni kaçırıyorum. Üç günlüğüne Alaçatı'ya gidiyoruz."
Duyduğum sözlerle yatakta aniden doğruldum. "İnanmıyorum sana, nereden çıktı bu sürpriz?" dedim gülerek. Yavuz da benim gibi doğrularak yatakta oturdu. "Bir yerden çıkmadı güzelim, balayımızı erken bitirmek zorunda kalmıştık. Çok zor zamanlar geçirdik. Şimdi sen, ben ve bebeğimiz güzel bir tatili hak ettik."
"Ya Yavuz inanmıyorum sana." diyerek keyifle kollarımı Yavuz'un boynuna doladım. Kısaca sarıldıktan sonra kollarımı boynundan çekmeden yüzüne, boynuna birçok öpücük kondurdum. Yavuz gülerken bende gülerek ona eşlik ettim.
Bir anda midemin bulanmasıyla birlikte elimi Yavuz'dan çekip ağzıma kapattım. Yataktan çıkarak banyoya ilerlerken arkamdaki adım seslerinden Yavuz'un da arkamdan geldiğini anlamıştım. Klozet kapağını açarak içimdeki boşaltırken Yavuz her zaman ki gibi saçlarımı arkamda toplamıştı.
İçimde bir şey kalmayana kadar kustuktan sonra çöktüğüm yerden ayaklandım. Yavuz benden önce davranarak klozetin kapağını kapattı ve şifonu çekti. O bunları yaparken ben çoktan yüzümü yıkamaya başlamıştım.
"Her seferinde benimle gelmene gerek yok." diyerek mırıldandım. Boynumu suyla ıslatırken bir yandan da konuşuyordum. "Senin de miden bulanıyordur."
