"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar.
"Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bahar'ın ağzından,
Kanamanın ardından iki haftalık bir süre geçmişti. Bu süre içinde izin almış ve evde dinlenmiştim. Yavuz da beni yalnız bırakmamış evden çalışmaya devam etmişti. O günden sonra herhangi bir sorun olmamıştı. Tansiyonum eski haline dönmüş bize bir sıkıntı çıkarmamıştı.
Dün Yavuzla birlikte kızımız için kıyafetler almıştık. Odası için gerekli olan siparişleri vermiştik. Doğuma haftalar olsa da bu işleri son günlere bırakmak istemiyorduk. O yüzden bir an önce halletmiştik. İsim konusunda ikimizde kararsızdık ancak doğuma kadar bir fikirde anlaşacağımızı umuyordum.
Yattığım yerden doğrularak ayaklandım. Yatmaktan çok sıkılmıştım. Yavuz çalışma odasında çalışıyor bense odamızda dinleniyordum. Odadan çıktıktan sonra yavaş yavaş merdivenlerden indim ve evden dışarıya yani bahçemize çıktım.
Çimenlerin arasında dolanırken aldığım açık havayla kendimi daha da iyi hissediyordum. Yavaş adımlarla yürüyerek gölgede kalan hamağa doğru ilerleyerek hamağa oturdum. Elimle karnımı sıvazlarken bebeğim de tekmeleriyle bana karşılık veriyordu.
"Senin de hoşuna gitti değil mi anneciğim?" diyerek parmağımı karnıma doğru hafifçe bastırdım. Parmağımı bastırdığım yerde bir tekme hissederken güldüm. Ardından farklı bir yere aynı işlemi uyguladığımda karnımda yine bir tekme hissettim.
Hamakta yavaş yavaş sallanırken bir yandan da açık havanın keyfini çıkarıyordum.
"Burada mıydınız kaçaklar?" diyen Yavuz'un sesini işittiğimde kapattığım gözlerimi usulca araladım ve tam karşımda dikilen Yavuz'a baktım. "Buradayız, içeride yatmaktan sıkıldım."
Yavuz yanıma doğru adımlayıp dudaklarını şakaklarıma bastırdı. Diğer eliyle de karnımı yavaşça okşadı. "Anne- kız neler yapıyorsunuz bakalım?"
"Bak sana ne göstereceğiz babası?" dedim neşeli bir sesle. Yavuz'un elini tutup yanıma doğru çektim ve oturmasını sağladım. Ardından da Yavuz'a dönerek tekrar konuştum. "İşaret parmağını karnıma bastır sonra da avucunu bastırdığın yere koy."
Yavuz ilk önce kaşlarını çatsa da dediğimi yaparak ilk önce işaret parmağını sonra avucunu karnıma bastırdı. Biraz önce olduğu gibi parmağını bastırdığı yerde tekme hissettiğimizde tekrar gülümsedim. Yavuz'un da yüzünde çok güzel bir gülümseme oluşmuştu.
"Kızım, sen benimle oyun mu oynuyorsun?" diye tatlı bir sesle güldüğünde bende güldüm. Yavuz tekrar elini karnıma yasladığında onu durdurarak karnımdaki tişörtü kaldırdım.
Yavuz biraz önce yaptığı gibi karnıma parmağını bastırdığında tekrar tekme hissettik. Ancak bu sefer hareketini net bir şekilde görmüştük de. Yavuz gördüğümüz bu hareketle dudaklarını karnıma yasladı ve sesli bir öpücük bıraktı.
