"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar.
"Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Büyük gün gelmişti. Sabırla beklediğimiz, her hazırlığını ince ince yaptığımız o gün. Bugün Yavuzla aile oluyorduk. Evleniyorduk. Bugünü sabırsızlıkla beklemiştim. Bana aşkı tattıran o güzel gözlü adamla evlenecektim bundan daha mutlu bir günüm yoktu.
Düğünün yapılacağı yalının üst katında hazırlanıyorduk. Ben gelin odasında Yavuz da damat odasındaydı. Kuaförüm buraya gelmişti ve kızlarla birlikte burada hazırlanacaktık.
Aynanın karşısında otururken tebessüm ederek aynadan kendime baktım. Bir yandan saçım bir yandan da makyajım yapılıyordu. Kızların da aynı şekilde saçları sırayla yapılacaktı. Saat ikindiye gelmek üzereydi.
Yavuzlar sabahtan damat tıraşı olmuş şimdiyse odalarındalardı. Takım elbise o kadar yakışıyordu ki damatlıkla nasıl olacaktı kim bilir.
Kapının çalmasıyla birlikte bakışlarımız topluca kapıya döndü. Annemi kapıda gördüğümde büyükçe gülümsedim ama bir yanım buruktu. Ben yıllarca Amerika'da yaşasam bile şu kısacık sürede onlarla olmaya alışmıştım şimdi ayrılmak beni üzecekti.
"Kızım, gelebilir miyiz?" dedi annem bana bakarak. "Tabii ki annecim gelin." dedim. Annem ve babam arkalı önlü içeri geldiğinde bende ayağa kalktım.
"Bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz?" dedi babam arkamdaki kuaföre. Onlar dışarı çıkarken kızlar da odadan çıktı.
Annem yanıma doğru yaklaşırken babam bana uzaktan baktı bir süre. "Demek benim küçük kızım evleniyor ha? Gelinlik çok yakışmış."
"Babacım." dedim gözlerim anında dolarken babamın da annemin de gözleri dolarken babam güldü. "Bugün ağlamak yok, bugün senin en mutlu günün. Hem bak makyajın bozulacak."
Babamın dediği şeyle güldüm. Babam da bizim yanımıza yaklaştığında annem elindeki siyah kutunun kapağını açtı. Bakışların kutuya düştüğünde şaşkınca anneme baktım. Kutunun içindeki taç annemin düğününde taktığı taçtı.
"Anne bu senin tacın." dedim annem bakarak. Annemse başını salladı. "Fotoğraflarda görüp çok beğenmiştin. Belki takmak istersin." dedi annem gülümseyerek.
