0.2 | hogwarts'ta sıradan bir gün

3.6K 368 362
                                    

Çapulcular 7. sınıfın başlamasıyla birlikte kendilerini aşağı doğru son hızda yuvarlanan bir ders tekerleğinin içinde bulmuşlardı.

Tamam, tamam bir anda hikayeyi yaz tatilinden okulların başlamasına taşımam siz okuyucular tarafından hoş karşılanmayabilir. Ancak Çapulcular'ın yaz tatilinde yaptığı ergence hareketleri anlatmaktansa onların geleceğini değiştirecek olan bu seneyi anlatmam gerekiyordu.

Eğer geçen bölüm Sirius Black'in çıkma teklif ettiği muggle kızı soruyorsanız, Sirius o gün kızın bahsettiği yere gitmeye fena şekilde üşendiği için vazgeçti. Kendisi zaten kıza sadece kendisini kanıtlamak için çıkma teklif etmişti. Ergen Sirius genel anlamda iyi bir insan olsa da yüksek derece umursamazlığı onu biraz kötü biri yapabiliyor, biliyorum.

Neyse, sevgili okuyucular. Bu tatsız meseleyi geride bırakarak Çapulcuların yeni okul dönemlerine odaklanalım. Nerede kalmıştık? Evet, dersler.

 Çapulcular gece yarılarına kadar kütüphanede sürtüyor ve çoğu zaman o kadar yorgun oluyorlardı ki başka bir şey yapmadan uyuyakalıyorlardı. F.Y.B.S. gerçekten yoğun bir çalışma programı istiyordu.

Dörtlü arasında rahat olan tek kişi Peter'dı muhtemelen. Diğerlerinden birkaç tane daha az dersi vardı çünkü S.B.D.'leri diğerleri kadar iyi değildi. Üstelik James gibi Quidditch peşinde koşmuyordu. Remus gibi her ay günlerce rahatsız hissettirecek sorunları yoktu.

O gün Sirius, Remus ve James üçlüsü İksir dersinden çıkıyordu. Peter İksir'den S.B.D. almadığı için ortalarda yoktu. Slughorn yine tüm sınıfta uzun bir parşömen ödevi vermişti. Artık alışmış bile sayılıyorlardı ki bu duruma, Çapulcular ödev verilmese şaşırırdı.

"Dolunay bu gece." dedi Remus sessizliği bölerek. Diğer öğrencilerden uzakta oldukları için oldukça rahat davranıyorlardı.

"Özgür olduğumuz tek gün, gerçekten." dedi James bıkkınlıkla. Dolunay gerçekten ödev zincirleri altında kalmadıkları tek gün sayılırdı.

Ödevler hakkında yakınarak yürüyen üçlü kalabalık bir koridorda ilerlemeye başlamıştı. Ancak içlerinden Sirius kalabalık koridorda etrafa bakınırken tanıdık bir sima görmesiyle durdu. Ancak sima görmesiyle beraber kalabalıkta kaybolmuştu sanki.

"Ne oldu Sirius?" dedi Remus geride kalan arkadaşına.

Sirius bir saniyeliğine gördüğü yüzü tekrar görmeye çalışarak etrafında dönüyordu. "Birini gördüm."

"Sümsükus mu?" dedi James gülerek. "Buralarda mı?"

Sirius kafa salladı ve bahçeye çıkan kapı tarafına doğru ilerlemeye başladı. Remus ve James de arkasından onu takip etti.

"Hey, Patiayak!" diye seslendi James bahçeye çıkan Sirius'un arkasından. "Ne yapıyorsun?"

Fakat Sirius bir köpek gibi dikkatle etrafı inceleyerek ilerliyordu. Sonunda Remus koştu ve Sirius'u omzundan tutarak kendine çevirdi.

"Ne yapıyorsun, dostum? Herkes bize bakıyor."

"Remus, buna asla ama asla inanmayacaksın." dedi dramatik bir havada Sirius. Bu sırada James de ikiliye yetişmişti. "James, sen de öyle. Asla ama asla bu olana inanamazsınız!"

"Havayı koklayarak birinin peşinden mi gitmek? Yok alışkınım ben." dedi James arkadaşına alayla.

"Hey, kimin peşimden gittiğimi biliyor musun?"

Remus bıkkınca iç geçirdi. "Kimin, Sirius?"

"James, hani bu yaz, bir kız vardı. Hatırlıyor musun?"

Creatures of the Night ◈ the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin