Creatures of the Night ◈ the Marauders

3.3 | dracula ailesinden mektup

Leona Dracula, mektubun geldiği sabah saatlerinden beri odasında, içinde okuyacaklarından korkar bir halde mektubu elinde çevirerek oturuyordu. Olumlu sonuçtan mı yoksa olumsuz sonuçtan mı korktuğundan emin değildi.

Arkasında yazan adreste, mektubun Transilvanya'dan geldiği yazıyordu. Leona, mektubu büyükbabası, Leonard -aynı zamanda Leona'nın isim babası- adına göndermişti fakat ona gelen cevap mektubu Nadira Dracula'dandı. Yani büyükannesindendi.

Ailesine, Transilvanya meselesinden bahsetmemişti. Sadece birkaç hafta olmuştu zaten bu görevi kabul edeli. Fakat artık Leona'nın, büyücülük dünyasında bazı işlerin içinde bulunduğunu biliyorlardı. Leona, bir şeyler bilmenin onlar için tehlikeli olduğundan bahsetmişti. Babası, Andrei Dracula, durumdan hiç hoşnut değildi ve bunu belli ediyordu. Ancak annesi, Romina Dracula ise babasına, zamanında kendi yaptığı hareketleri hatırlatarak yaşlı adamın karşı çıkmasını engelliyordu. Eh, ortada bir asilik yapılıyordu Andrei Dracula bunun alasını, her riski alarak yapmıştı. Şimdi kızına karşı çıkma şansı yoktu.

Leona, sonunda mektubu açacak gücü parmaklarında buldu. Zarfın sağ kısmından yırttı ve içinde katlanmış mektubu çıkardı.

Mektup, ailesinin Transilvanya'da konuştuğu Rumence'ydi. Neyse ki Leona, Rumence anadili olduğu için, yıllardır kullanma gereği duymasa da anlamakta sıkıntı çekmiyordu.

"Sevgili torunum, Leonard,

Yıllar sonra, şatomuza bir hediye gibi gelen mektubun, biz Dracula ailesini derinden etkiledi. Seni en son, küçük bir çocukken görmüş olmamıza rağmen, hepimiz senin varlığına karşı özlem hissediyoruz. Baban olacak kişinin, rezil ve saygısız terkinden sonra, senin doğru ve gerçek ailenin farkına varman bizleri çok gururlandırdı.

Ancak, bunun her ne kadar burada söylenmemesi gereken bir haber olduğunu düşünsem de, büyükbaban Leonard'ı sekiz ay kadar önce, kalp krizinden kaybettiğimizi söylemek istiyorum. Tanrı onun ruhunu bağışlasın.

Bir an önce, İngiltere'nin kirli topraklarından ayrılıp, yuvana dönmeni bekliyoruz Leonard.

Sevgilerle,

Nadira Dracula."

Leona, mektubu bitirmesiyle omuzlarına tonlarca yükün bir anda bindiğini hissetti. Her ne kadar bu mektubun gelmesini istiyor olsa da, gerçekten Transilvanya'ya gidecek olduğu gerçeği, damarları arasında bir gıdıklanmaya neden oldu.

Mektubu iyice ezberlemek istediği için birkaç defa daha okudu. Her okuduğunda, karnının alt kısmında oluşan ağrı hissi daha da artmıştı. Bunu Dumbledore'a bildirmesi gerekiyordu. Daha sonra ise... İngiltere'deki son günü olduğu gerçeği, Leona'nın karnındaki rahatsızlık hissini artırdı. Yine de, görevini yerine getirmesi gerektiğini biliyordu. Ayağa kalktı ve hazırlanmaya başladı.

* * *

Albus Dumbledore, Hogwarts'ın kapalı olduğu, yılın bu zamanlarda günlerini Bakanlık ve Karargah arasında mekik dokuyarak geçirirdi.

O gün de, saat akşam saatlerine vurmuşken, Bakanlık'ta yorucu bir görüşmeden çıkmış, Karargah'a gelmişti. Yaşlı adamın, ne kadar güçlü olursa olsun, birkaç saatlik uykuya ihtiyacı vardı. Sonuç olarak artık dertleri iki katına çıkmıştı.

İki hafta boyunca, Ölüm Yiyen saldırıları durmuş görünüyordu. Voldemort temkinliydi. Hızlı hareket etmek istemiyordu ve Yoldaşlık'ın içinde olduğu durum gibi, bilgi arayışı içindeydi.

Dumbledore, Dracula ailesinin İngiltere içinde kimliklerini gizli tutma konusunda çok akıllıca davrandığını düşündü. Özellikle Leona Dracula'nın kimliği Hogwarts öğrencileri tarafından biliniyor olsaydı, çoktan Voldemort'un ellerine geçmişti bile.