2.0 | cadılar bayramı partisinde

1.5K 212 334
                                    


Erkekler yatakhanesinde süren karmaşanın içinde üç arkadaş aceleyle koşuşturup duruyordu. Sirius Black, deri çizmeleri, yeleği ve uzun cüppesi içinde oldukça sıcaklamıştı. Bir yandan aynada yüzüne vampir makyajı yapıyor, bir yandan da kıpırdanıp duruyordu. Gerçi pek yapmasına gerek yoktu ancak beyaz pudranın yüzüne verdiği his hoşuna gitmişti. Peter ise, James'ten kendisine bir sabitleme büyüsü yapmasını istemişti çünkü sürekli üstündeki kumaşa basmak gibi bir hataya düşüyordu. Remus ise, koşuşturmayan tek kişiydi. Kuzu temalı kıyafetini giymişti. Arada bir oldukça yumuşak olan tüy cüppesinin üzerinde ellerini gezdiriyordu.

Ve evet, tahmin ettiğiniz gibi o gece 31 Ekim gecesiydi.

Sirius Black, büyülü vampir dişlerini taktıktan sonra gerçekten bir ortaçağ vampirine dönüşmüştü. "Bazen böyle mi gezsem okulda diye düşünüyorum." dedi aynadan kafasını çevirip odadakilere bakarak. "Bayağı havalı hissettiriyor."

"İşte artık bir vampire benziyorsun, Pati." dedi James.

"Harika." dedi Sirius. Ardından yatağının kenarında duran matarasını iç cebine koydu.

"O matarayı partiye götürmek çok mantıklı değil, Sirius." dedi Remus arkadaşına.

"Problem değil, Remus." dedi Sirius göz kırparak. Kalbinin üstünde kalan iç cebine vurdu. "Burada güvende."

Remus omuz silkti.

"Tamam, Peter. Oldu işte büyü." dedi bu arada James. Birkaç denemeden sonra büyüyü tutturmuş görünüyordu. "Artık sakalımı takmaya gitmem gerek."

Giydiği yaldızlı cüppe içinde James Potter oldukça komik görünüyordu. Cüppesi yerleri süpürüyordu. Yerlere kadar uzanan beyaz sakalı yatağından alıp ayna karşısında yüzüne büyüyle sabitledi. "Kendimi böyle görmek iyice Dumbledore gibi hissettirdi." James aynadaki kendini süzerek. Ardından sesini Dumbledore gibi kalınlaştrdı."Evet, çocuklar, ben çatlak müdürünüz olarak sizi bu yaramazlığınız için çok çok tebri-" ancak sözlerini tamamlayamamıştı ki öksürdü ve sonra da kahkahalar atmaya başladı. "Dumbledore nasıl tüm gün böyle konuşabiliyor? Boğazım acıdı."

Diğerleri de James'in haline gülmüştü.

"James, şapkanı da tak hadi, geç kalacağız." dedi Remus gülmesini durdurduktan sonra. James koş koşa yatağının üstünde duran koni şapkayı başına taktı.

"Harika." dedi Sirius, James'i baştan aşağı süzerek.

Ardından dört arkadaş ortak salona indiler. James, Maureen ile Büyük Salon'da buluşacaklarına dair sözleştikleri için beklemeden ortak salondan çıktılar.

Büyük Salon'a yaklaştıkça artan gürültü daha net duyuluyordu. Etrafta farklı farklı kıyafetler içinde bir çok kişi vardı. Remus bir aslan, bir mumya, birkaç elf, hatta kısa boylu bir kızın cincüce kılığına girmiş olduğunu gördü. Herkesin yüzünde yoğun makyaj vardı ve kimin kim olduğunu anlamak gerçekten zordu.

Büyük Salon'un kapısına yaklaştıklarında, "Benim burada Leona'yı beklemem gerekiyor." dedi Sirius arkadaşlarına.

"İçeride görüşürüz," dedi Çapulcular bir ağızdan ve içeri girdiler.

Büyük Salon, bomba gibiydi. Yukarısı, şimşekli bir gece görüntüsündeydi. Üstlerinde uçuşan mumlar her yeri aydınlatıyor fakat yine de karanlık bir hava veriyordu. Her yerde balkabağı süslemeleri vardı. Hatta mumların yanında da minik bal kabakları uçuşuyordu. Arada bir yoğun yarasa sürüsünün sesleri duyuluyor ve uçuşan mumlar arasında görülüyorlardı.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin