0.8 | leona dracula

2.5K 262 316
                                    


"Ama sen..." Sirius'un dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı. Şanssızlığın her türlü onu bulması... Dünyanın en bela çeken insanı olduğuna inandı o an Sirius.

"Evet, ben." dedi kız tekrar. Yeşil gözleri öyle korkusuzca bakıyordu ki, az önce ağlamasından dolayı yaşlanmış gözlerine rağmen oldukça saldırgan görünüyordu. "Şaşırdın mı Sirius Black?"

"Ama sen muggledın?" dedi dehşetle Sirius.

"Daha çok bir bulanık." dedi kız kafasını eğip içerli bir şekilde konuşarak.

"Ben-" dedi Sirius ne yapacağını şaşırarak. Evet işte o kızdı. Parkta çıkma teklifi ettiği kız, kanlı canlı tam karşısında duruyordu. O zaman geçen gün koridorda gördüğü kız... Hayal değildi!

Ardından kollarını kaldırıp "Evet!" dedi Sirius neşeyle. "Ben seni daha önce koridorda görmüştüm. Ancak Jamie hayal gördüğümü söylemişti. Haha, hayal değildi işte." Buradaydı ve gerçekten cadıydı.

Fakat Sirius kızın hala kendisine ciddi ciddi bakmasından dolayı toparlandı ve yüz ifadesini düzeltti.

"Özür dilerim- şey- ismin neydi?" dedi Sirius bir çırpıda.

Kız düz fakat düşünceli bir ifade ile Sirius'u süzdü. "Adım Leona,"dedi ardından. "Leona Dracula."

Sirius kızın soyadını duymasıyla duraksadı. "Dracula mı?" dedi incecik bir sesle. Bu ismi duymak onu dünyada duyabileceği tüm isimlerden daha fazla germişti. Hatta Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in ismini duysa daha az gerilirdi.

"Evet, evet Transilvanya'dan geliyorum. Siz İngilizler her zaman böyle tepki veriyorsunuz. Sadece ailemin soyu Kont Dracula'ya dayanıyor. Vampirlik yok kanımda, sakin olabilirsin."

Ancak Sirius o kadar dehşete düşmüştü ki kızın açıklamasıyla tükürüğü boğazına kaçmıştı. Birkaç defa boğulmamak için öksürdükten sonra kendine geldi.

Kont Dracula'nın Vampirlerin Babası olduğunu bütün yedinci sınıflar bilirdi. Onunla doğan vampirlik neredeyse tüm dünyaya yayılmıştı. Ancak Sirius'un farklı bir durumu vardı. O da kendisinin daha güçlü ve eski bir vampir tarafından ısırılmasıydı. Hatta direkt, Kont'un kanından biri Sirius'u ısırmıştı. Yoksa Leona...

"Sirius Black, iyi misin?"dedi kendisine düşünceli ve korkmuş bakan Sirius'a kız. Sirius doğruca kızın yeşil gözler, ne bakıyor ve orada kırmızı parıltılar görmeyi bekliyordu.

Ancak onu ısıran Leona olamazdı. Sirius o gece kendisinden çok daha uzun, çok daha güçlü birini görmüştü. Üstelik Leona'nın buğday teni ve yeşil gözleri de uyuşmuyordu o görüntüyle.

"Ben-" dedi Sirius ve gerisini getirmedi. "Seni bir an birine benzettim." diye tamamladı.

"Kime?" dedi kız tek kaşını kaldırıp.

"Önemli biri değil." dedi Sirius elini hafifçe sallayarak. Çok çok önemli biriydi fakat bunu Leona'ya anlatma gereği yoktu.

Sonra Sirius gözlerini Leona'nın gözlerine çevirdi. Kendisi yarım karış, beli de daha fazla kısaydı kendisinden. "Özür dilerim, Leona." dedi içten bir sesle. "O gün gelmemem çok büyük ayıptı."

Leona omuz silkti. "Evet ama benim de geleceğime inanmam aptallıktı. Seni çok suçlamıyorum."

"Ee- şey- çıkma teklifini de çok ciddi bir şekilde etmemiştim. Sadece- yanlış anlaşılma olmasın." dedi Sirius utana sıkıla. Geçmişteki bir hatasının yüzüne tokat gibi inmesi gerçekten çok utanç vericiydi.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWhere stories live. Discover now