4.1 | minik harry potter

1.1K 151 137
                                    


Lily Potter, yatak odalarına astığı takvimi inceledi, gece lambasının loş ışığında. Çok geceliğini giymiş, yatmadan önce her zaman yaptığı gibi koyu kızıl saçlarını taramıştı ve şimdi de James'in banyodan çıkmasını bekliyordu.

Takvim yaprağını bir süre daha inceledikten sonra sağ eliyle son yaprağını kopardı. 30 Temmuz gecesine biraz sonra veda edeceklerdi ve Temmuz ayının öldüğü güne gireceklerdi. Kehanetin, Potter'lar ailesini etkileyebileceği o son güne...

Samandan yapılmış takvim yaprağına bakarken, eliyle boynunu ovuşturdu Lily. Hamile olmak başlı başına zor bir durumken, duyguları hiç olmadığı kadar hassas ve kafası karman çormanken, tüm yaz boyunca minik bebeğinin bir kehanetin kurbanı olup olmayacağını düşünmüştü.

"Henüz yatmadın mı?"

Kocasının sesiyle istemsizce gülümseyen Lily girişe doğru baktı. Kapıdan geçen James Potter, ahşap kapıyı sessizce kapattı ve karısına yaklaştı. Onun boynunun arkasına minik bir öpücük kondurdu ve kolundan tutarak yatağa yönlendirdi.

"Son gün..." dedi Lily, kocasının yardımıyla yatağa otururken. Karnındaki bebek bugünü de beklesin diye dua ediyordu.

"Bunları düşünme, Çiçeğim." dedi James Potter uzanıp Lily'nin alnına ikinci öpücüğü bırakarak. "Uyuma zamanı."

Lily buruk bir gülümsemeyle baktı. Ardından eşinin kaldırdığı pikenin altına bacaklarını uattı ve yumuşak yatağa doğru uzandı. Böyle uzanmak bir anda tüm kaslarını yumuşatmıştı.

James, bu sıcak temmuz ayı gününde hayatta üstünde yatmazdı. Yatağın öteki tarafına hızlı adımlarla geçerken üstündeki atleti çıkartıp sandalyenin üstüne koydu ve ardından yatağın öteki tarafına uzandı. Çiftin asaları baş uçlarındaki komodinlerinin üstünde duruyordu.

Ellerini şişkin karnının üstünde birleşmiş olan karısına, sağ tarafa doğru dönüp baktı James Potter. Sokaktan gelen cılız lamba ışığında yüzünün endişesi gizleniyor olsa da James, karısının hissettiği endişeyi çok iyi hissediyordu. İkisi de haftalardır diken üstündeydi.

Karnının üstündeki elini alıp dudaklarına götürdü James. "Uyuma zamanı, Lily." dedi ve ardından kadının parmaklarının üstüne hafif bir öpücük kondurdu. "Ben buradayken endişelenecek hiçbir şey yok. Minik Harry karnında bir gün daha bekleyecek ve ardından bütün endişelerimiz kaybolacak." Sesi güven vericiydi.

"Peki ya beklemezse?" dedi Lily kafasını James'in yüzüne çevirerek.

"Bu kehanetteki bebek olacağı anlamına gelmez, Lily. Öyleyse de Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'i devirecek kadar güçlü bir bebek doğurduğun için seni tebrik ederim." dedi James gülerek. Bu cümlesi Lily'nin endişeyle çatılmış kaşlarını çözdü.

"Seni seviyorum." diye fısıldadı Lily.

"Ben de seni seviyorum." dedi James kısık sesle. Lily hafif bir gülüşle eşine baktıktan sonra gözlerini kapatttı ve kendini uykunun kollarına bıraktı. James de, onu bir süre izledikten sonra farkına varmadan uykuya dalmıştı.

* * *

"James!"

Lily, uykunun derin kollarında olan kocasının omzunu sarstı. Ancak onu duymuş gibi görünmüyordu.

"JAMES!" diye bağırdı bu sefer Lily ve daha şiddetli bir şekilde sarstı James'i. Saat sabahın 5'ini gösteriyordu ve Lily, sancılar içindeydi.

Lily'nin bağırmasıyla aniden uyanan James, bir anda yataktan kalktı ve komodinin üstündeki asasını alıp hedef alınacak biri aradı.

"Ne oldu, Lily?" dedi etrafta birini göremediğinde. Gözlerini kapatıp açtı ve yatakta ekşimiz bir yüz ifadesiyle kendisine bakan karısına odaklandı.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWhere stories live. Discover now