3.1 | dracula ailesine ziyaret

1.2K 166 182
                                    


Sirius, kendisini sakinleştirmek için derin bir nefes aldı. "Dracula ile ilgili, size gerçek bilgileri getirebilecek yegane kişiyi tanıyorum, Dumbledore. Eski kız arkadaşım, aynı zamanda Kont Dracula'nın soyundan gelen biri, Leona Dracula."

Sirius'un sözleriyle beraber, toplantı odasında bir uğultu yükseldi. Leona Dracula'yı tanıyan üç beş kişi dışında kimse bilmiyordu onun kim olduğunu. Çoğunun aklında ise hoş bir profil oluşmamıştı.

"Sessizlik, lütfen." dedi Dumbledore. Onun sözleriyle birlikte masadaki uğultu bıçakla kesilmiş gibi bitmişti. "Sirius, devam eder misin?"

Sirius boğazını temizledi ve ayağa kalktı. "Leona'yı aramızda çok az kişi tanıyor, biliyorum. Kendisiyle Hogwarts'tan beri tanışıyoruz. Soyadına rağmen neredeyse kimse onun gerçekten Dracula'nın soyundan geldiğini bilmiyor." Söylediği her cümle ile birlikte ihanet hissi vücudunu kaplıyordu. "Ancak ailesi Transilvanya'da yaşayan Dracula ailesinden geliyor. Orada kaldığı sıralarda ailesinin, Dracula'nın var olduğu yıllardan kalma el yazması kitaplarından olduğunu bahsetti. Ayrıntıları hatırlamıyorum ancak bizim bilgiye ihtiyacımız varsa bulacağımız tek yer orası olduğuna inanıyorum."

Uzun konuşmanın sonunda çoğu kişi inanmayan gözlerle bakıyordu Sirius'a. Hepsi, sen ne saçmalıyorsun be, der gibiydi. Hatta Çapulcular bile, Leona ve Sirius ile bu kadar yakın olmalarına karşılık bunlar hakkında bilgileri olmaması nedeniyle şaşkınlardı.

"Leona Dracula..." dedi Dumbledore sakalını kaşıyarak. "Onu hatırlıyorum. Daha bu sene mezun oldu değil mi?" dedi.

"Evet." dedi Sirius. "Eğer onunla konuşabilirsem, öğrendiğim bilgileri size getiririm." Leona'yı hayatta Yoldaşlık'ın içine dokmayı düşünmüyordu.

"Dracula bizden önce kıza ulaşmış olamaz mı? Sonuçta kendi kanından." dedi Marlene MicKinnon. Sirius, bugün Marlene'in gergin günlerinden biri olduğunu fark etti. Her konuda gergin davranıyordu.

"Sadece birkaç saat önce yanındaydım. Üstelik Dracula'nın ondan haberi olduğunu sanmıyorum." diye cevapladı bilmiş bir tavırla Sirius.

"Evet, Sirius ona ulaşmamız gerekiyor fakat senin onunla konuşman yeterli olmayacaktır." dedi Dumbledore. Masada sadece Sirius'a ismiyle seslenirdi çünkü genç çocuğun Black ailesine olan tavrını iyi biliyordu. "Onu buraya getir, Sirius."

"Buraya mı?" dedi Sirius gülerek. "Hayatta olmaz."

"Bu bir rica değildi." dedi Dumbledore ciddiyetle. Bir yumru Sirius'un boğazını adeta tıkadı. Dumbledore'un mavi gözleriyle bakıştı. En sonunda Sirius'un bakışları yenildi ve cevap vermeden yerine oturdu.

"Bay Potter, Sirius'a eşlik edebilirsiniz."dedi Dumbledore. "Diğer üyeler Bakanlık'a yardım için gideceğiz ve başka bir saldırı olmaması için etrafı kollayacağız. Toplantı bitmiştir."

Remus Lupin, kalabalık dağılırken Sirius'un kulağına eğildi. "Sana Leona'yı buradan uzak tutamayacağını söylemiştim." diye fısıldadı.

"Sakın başlama, Rem." dedi Sirius gergin bir şekilde.

Remus iki elini teslim olurcasına kaldırdı ve ardından sandalyesini geri çekip masadan kalktı. Peter da onun peşine takıldı ve odadan çıktılar.

Lily ve James, Sirius'un karşısında biraz sulu bir şekilde vedalaşaırken Sirius onlarla dalga geçmedi bile. Genellikle öyle yapardı. Ancak şimdi daha büyük dertleri vardı.

Dumbledore, Sirius'a karşı çok netti. Tabii, ne düşünüyordu ki? Sadece Leona'ya küçük bir ziyaret yapıp bildiklerini öğrenecek ve ikisi de eskisi gibi birbirinden uzak mı duracaktı?

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWhere stories live. Discover now