0.4 | tehlikeli bir ısırık

3.1K 303 600
                                    

Ortak salondan içeri girdiklerinde Maureen oldukça kötü hissediyordu. Yol boyunca Hastane Kanadı'nda ne olduğunu düşünüp durmuştu. Bir saldırı olduysa, hele de Hogwarts'ta, hiç kimse güvende değil demekti.

Ancak sıradan bir saldırı mıydı bu? Neden kendilerinin kapı dışarı edildiğini merak ediyordu. Üstelik James'in minik birkaç kırığı yoktu, ciddi bir haldeydi. Buna rağmen Dumbledore onları kovmuştu. Maureen buradan hiç iyi bir koku almıyordu ancak yarına kadar gerçekleri öğrenemeyeceğinin farkındaydı.

Peki ya sedyedeki kimdi? Maureen sadece siluetini görmüştü bedenin. En azından hangi binadan olduğunu görmüş olsa tahmin edebilirdi. Tanıdığı biri olmasın diye dua etti.

Maureen, yol boyunca James'in göründüğünden çok daha ağır olduğunu anlamıştı. Filch, James'i taşımak için Maureen en küçük yardım etmemişti. James'in bilinci yarı kapalıydı ve bu yüzden ağırlığının neredeyse yarısı Maureen'deydi. Eğer Maureen gibi sportif biri yerine sıradan bir kız olsaydı James'i taşıyamazdı.

"Biraz dinlenelim." dedi James ortak salona girmeleriyle. James, kimseye yük olmaktan hoşlanmazdı ve şu anda Maureen'e borçlanmış hissediyordu.

"Gel bakalım." dedi Maureen James'e ve onu şömine karşısındaki geniş koltuğa yatırdı. Şöminede hala közler vardı. Koltuğa oturan James Maureen'in elini çekmesiyle kendini koltuğa yatar biçimde bıraktı.

Onun bu haline içten içe acıyarak bakan Maureen, şömine yanındaki demiri alıp şömineyi karıştırmaya karar verdi. James bir süre dinlense iyi olurdu. Baya hırpalanmıştı. 

Maureen biraz karıştırdığı şömineye harlanması için birkaç odun attı. Ardından elindeki demiri yerine koydu ve James'in yanına geldi. Elini uzatıp James'in bandajının altındaki açıklıktan ateşine baktı. Ateşi yükselmişti.

"Hadi Potter," dedi durumu pek parlak görünmeyen James'e. "Yukarı çıkartalım seni."

Maureen erkekler yatakhanesine çıkmak konusunda pek istekli olmasa da iş başa düşmüştü.

James'in omuzlarını sarstı fakat James'in dudaklarından minik bir horlama dışında başka ses çıkmadı.

"Hadi ama, Potter." dedi isyanla Maureen. "Seni yukarı kadar kucağımda taşıyamam."

Ancak James onu duymuyordu. Çoktan uykulara dalmıştı.

Maureen umutsuzca James'i sarsmayı bıraktı. Uyanacak gibi görünmüyordu. Onu tek başına taşıyamayacağı için en mantıklısı yukarıda uyuyan arkadaşlarına çağırıp onu almalarını istemekti.

Maureen, James'i aşağıda tek başına bırakıp hafif adımlarla erkekler yatakhanesine çıktı. Kimseye yakalanmak istemiyordu. Bu nedenle sessiz sessiz altıncı sınıfların katına çıktı. Ardından Çapulcuların odasını buldu.

Kapıya birkaç defa tıklattı. Açılması için bekledi bir süre ancak hiçbir hareketlilik yoktu. Maureen tekrar kapıya vurdu ancak bu sefer daha sertti.

Kısa bir beklemenin ardından kapının açılmayacağını anlayan Maureen kapıyı kendi açtı ve içeri girdi. Böyle izinsizce girmekten hoşlanmamıştı ancak şu an acil bir durum vardı.

Odada kimse ayakta değildi. Gece yarısı çoktan geçtiği için normal karşıladı Maureen. İçlerinden ilk çağıracağı kişi Remus Lupin'di. Maureen'e aklı başında tek Çapulcu Lupin'di ve üstelik kendisi Sınıf Başkanı'ydı bir zamanlar.

Kenarında R.L. yazan karyolaya ilerledi Maureen. Lupin kafasını bile yorganın altına sokmuştu. Bu nedenle Maureen yorganı hafifçe kaldırdı. Ancak Remus Lupin yoktu yorganın altında. Yorganı tamamen kaldırdığında ise dev bir kıyafet yığınının yatağın içinde olduğunu gördü.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWhere stories live. Discover now