1.8 | asil ve köklü dracula ailesi

1.6K 223 438
                                    

Madam Pumpkin'in dükkanından çıktıklarında herkesin ellerinde çantalar vardı. Hepsi iyi veya kötü, bir kıyafeti almışlardı sonuçta.

Sirius'un aklı ise kıyafetlerden çok çok uzaktaydı. Leona'nın anlattıklarından sonra kendisini hala toparlamış hissetmiyordu. Bir an önce kalanını duymak ve öğrenmek istiyordu.

"Ee, ne yapıyoruz şimdi?" dedi James bir daire oluşturmuş olan kalabalığa.

Sirius, Leona'nın omzuna kolunu attı ve kızı kendine çekti. Son zamanlarda bunu yapmak alışkanlık haline gelmişti neredeyse. "Leona ve benim biraz işimiz var." dedi. Bir an önce bu kalabalıktan uzaklaşıp sakin bir yerde Kont'un hikayesinin kalanını dinlemek istiyordu.

"İşimiz mi varmış?" dedi Leona kafasını kaldırıp Sirius'a bakarak. Onunla bu kadar yakın olmak kalbini hızlandırıyordu. Üstelik o baş döndüren koksunu bu kadar yakından koklamak... İşte bu harikaydı.

"Evet, konuşmuştuk ya." dedi Sirius Leona'ya. Ses tonundan konuşmadıkları ve Sirius'un ortamdan kaçmak için bunu söylediği anlaşılıyordu. Leona da onu bozuntuya vermedi.

"Evet, nasıl da unutmuşum?" dedi ve güldü.

"Benim de James ile konuşmam gerekenler var." dedi Maureen ciddi bir tonda.

"Öyle mi?" dedi James Maureen'e bakarak. Belli ki onun da bundan yeni haberi oluyordu.

"Evet." dedi Maureen umursamaz bir havada.

"Harika!" dedi Remus bıkkınca. Kızların arkadaşlarını çalıyor oluşu hiç hoşuna gitmemişti. "Benim de Peter ile konuşmam gereken meseleler vardı. Gitmeniz harika olacak."

Sirius ve James, Remus'un tepkisine kahkaha attılar. "Kıskanma, Rem. Birkaç saati içinde Balyumruk'ta buluşuruz, her zaman olduğu gibi." dedi James ve ardından göz kırptı.

"Tamam, tamam." dedi Remus homurdanarak. "Sonra görüşürüz. Hadi gidelim, Pete."

Remus, Peter'a gelmesini işaret ettikten sonra aşağı doğru inen caddede yürümeye başladı. Peter da onu birkaç adım arkasından takip ediyordu.

"Siz ne tarafa gidiyorsunuz?" dedi Maureen Sirius'a bakarak.

"Hım, sizin gitmediğiniz tarafa sanırım." dedi Sirius düşünceli düşünceli. İşin aslı gerçekten onları dinlemeyecek birilerinin olduğu tarafa gitmek istiyordu. Bu meselenin Leona ile aralarında kalması daha iyiydi.

"Biz Üç Süpürge'ye gideceğiz." dedi Maureen.

"Öyle mi?" dedi James Maureen'e bakarak. Maureen'in bazen bu kadar dediğim dedik bir insan olması kendisini şaşırtıyordu.

"O zaman Balyumruk'ta görüşürüz." dedi Sirius James ve Maureen'e gülümseyerek. İkili el sallayıp Üç Süpürge'ye doğru yöneldiler.

"Biz nereye gidiyoruz, Sirius?" dedi Leona Siriua'a dönerek.

Sirius, elini ensesine götürüp saçlarını kaşıdı. Söyleyeceği yerin Leona'nın çok hoşuna gitmeyeceğini tahmin ediyordu fakat en mantıklısı orasıydı. "Hiç Domuz Kafasına gittin mi?" dedi tatlı tatlı gülümseyerek.

* * *

Domuz Kafası her zaman olduğu gibi havasız, karman çorman ve pis kokuluydu. Sirius, Leona'ya yanından ayrılmaması konusunda uyardıktan sonra içeri girmişlerdi. Sirius, bu barı işleten kişinin Albus Dumbledore'un kardeşi Aberforth olduğunu biliyordu. Doğrusu birkaç defa onunla ergen Albus Dumbledore dedikodusu bile yapmıştı. Burada sevilen bir isimdi Sirius. Ancak şimdi, yanında sahip çıkması gereken biri vardı.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin