3.9 | sinsi bir yılan

1.1K 152 266
                                    

Regulus Black, gözlerini açtığında zifiri karanlık bir odanın tam ortasında buldu kendini. Soğuk zemin, iliklerine kadar üşütmüştü onu. Uzun zamandır orada yatıyor olmalıydı.

Başını ovuşturarak bedenin üst kısmını kaldırdı ve oturur pozisyona geldi. En son, Dracula'nın kolunu sıkı sıkı tuttuğunu ve daha sonra tiksindirici bir hissin omzularından aşağı indiğini hatırlıyordu. Daha sonrasıysa karanlıktı.

"Sonunda uyandı." dedi bir kadın sesi. Regulus hemen sesin geldiği yöne baktı fakat bir şey göremdi.

"Bir mum yak, Victoria." dedi Dracula'nın kalın sesi. Yine aynı taraftan gelmişti.

Birkaç saniye sonra, Regulus'un önünde bir mum yandı. Böylece karanlık dağıldı ve Regulus görmeye başladı. Bir masanın önünde duruyordu. Masanın diğer tarafında ise Dracula ve az önce konuştuğunu tahmin ettiği kadın oturuyordu.

Alttan vuran mum ışığının etkisinde ikisinin de yüzü korkutucu bir hale bürünmüştü. Dracula'nın daha önce karanlık olan yüz hatlarını görebiliyordu. Sert ve acımasız bakışları adeta Regulus'u delip geçiyordu. Çenesini ile yanaklarının bir kısmını kısa fakat kirli ve dağınık bir sakal kaplıyordu. Başında hala bir kukuleta vardı ve saçları onun altında kalmıştı.

Dracula'nın yanında oturan kadın ise, Dracula'nın buz gibi bakışlarının ziyade daha vahşiydi. Bir an, onun gözlerinde kuzeni Bellatrix'in bakışlarını gördü adeta Regulus. Aynı tehditkarlık ve aynı teslimiyet. Bu iki duyguyu aynı anda taşımak çok sık rastlanan bir durum değildi.

"Neredeyim?" dedi Regulus etrafına bakarak ancak mum dışında en küçük ışık demeti yoktu ve masada oturan ikili dışında hiçbir şeyi seçemiyordu Regulus. İster istemez tüyleri diken diken oldu.

"Senin hakkında karar vereceğimiz yerdesin, büyücü. Yalanlarının, gerçeklerinin ve en önemlisi nedenlerinin konuşulacağı yerdesin. Bu nedenle bir an önce anlatmaya başlamanı öneririm." dedi kadın olan, açıkça Regulus'a güvenmediğini belli eden ses tonuyla.

Dracula, yanındaki kadının çıkışına gülümsedi ve yerinde keyiflice kıpırdandı. "Bu kızım, Victoria." dedi açıklayıcı bir sesle.

Regulus, ister istemez tek kaşını kaldırıp oturan kadına baktı. Dracula'nın bir karısı olacağı ihtimalini bile değerlendirmişti kafasında ancak kızı olacağı düşüncesi aklına gelmemişti.

"Anlatma zamanı, Regulus Arcturus Black." dedi Dracula neden sonra. "Neden efendine sırt çevirdin?"

Regulus, Voldemort'a olan karşı düşüncelerinin ne zaman doğduğunu iyi biliyordu. "Ailemden birine zarar verdiğinde." dedi kararlı bir sesle. "Ev cinime, sırf kendi işleri için acı çektirdikten sonra ve onu hiçbir şeymiş gibi bir köşeye attıktan sonra."

Dracula'nın yüzü memnuniyetle kasıldı. Kafasıyla bu cevabı beğendiğini belirleterek kafa salladı. "Anlatmaya devam et."

Regulus, yutkundu. Buraya kadar geldiyse devam etmek zorundaydı. İntikam istiyorsa, bunu yapmak zorundaydı.

"Lord Voldemort," dedi cesur bir sesle. "ölümsüz olmak için ruhunu parçalara ayırmaya karar verdi." sözleri, ikilinin bakışlarında pek bir şey değiştirmeyince devam etti. "Kaç defa bunu yaptığını, diğer parçaları nereye sakladığını bilmiyorum fakat bir tanesini, evet bir tanesini biliyorum."

Dracula'dan hala ses çıkmaması Regulus'u daha da gerdi fakat başını eğmeden devam etti. " Kreacher'ı, o parçalardan birini saklamak için kullandı ve sonra onu ölüme terk etti. Bundan sonra ona daha fazla itaat edemeyeceğimi anladım. O inandığım adam değildi. Yıllarca öğretilerini takip etsem de, öğretilerinin hepsinin birer zırvalık olduğunu anladım. İşte bu yüzden buradayım. Birincisi Kreacher'ın intikamını istiyorum. İkincisi Voldemort'u ve ona dair olan her şeyin yok olmasını istiyorum."

Creatures of the Night ◈ the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin