Creatures of the Night ◈ the Marauders

0.6 | arkadaşlar ve aile

Maureen erkekler yatakhanesine çıktığında çat kapı girmek yerine birkaç defa kapıya tıklattı.

"Kim o?" dedi Peter'ın sesi içeriden.

"Ben, Maureen." dedi Maureen seslice. Kapı açıldı. Peter karşısındaydı.

"James'in battaniyesi aşağıda kalmış." dedi Maureen katladığı battaniyeyi Peter'ın ellerine uzatırken.

"Getirdiğin için teşekkürler." dedi içeriden James seslice. Demek ki hala uyanıktı.

Peter, battaniyeyi aldıktan sonra, "Görüşürüz, Maureen." dedi. Kapıyı Maureen'in yüzüne kapatmaya hazırlanıyordu ki Maureen kapıyı tuttu ve itekledi.

"Aslında beyler, sizinle konuşmam gereken bir şey var."

Remus ve Peter birbirlerine baktı. Remus ilk başta ne yapacağını bilemese de sonunda Peter'a başıyla işaret verdi ve Peter kapıyı Maureen'in geçmesi için tamamen açtı.

Remus, odadaki tek pencerenin yanında, kollarını göğüsünde bağlamış bir şekilde duruyordu. James bir yatağa uzanmıştı ve Maureen'in içeri girmesiyle doğruldu. Peter da Maureen'in arka çaprazında duruyordu.

"Ne oldu, Maureen?" dedi Remus kızın gözlerinin içine bakarak.

"Bir açıklama bekliyorum, Lupin." dedi aynı tonda Maureen.

"Ne hakkında?" dedi Remus bilmemezlikten gelerek.

"Dün gece nerede olduğunuz hakkında." dedi Maureen ciddi tavrından ödün vermeyerek. "Sizi çağırmak için dün gece odanıza geldim fakat hiçbiriniz burada değildi. Üstelik Sirius hala aramızda değil. Remus, gerçekten neler dönüyor?"

Remus ve James anlamlı anlamlı bakıştılar.

"Hey, burada bir cevap bekliyorum!" dedi Maureen sinirle.

"Tamam, tamam, sakin ol şampiyon." dedi James komidinden destek alarak ayağa kalkarken.

"Yatağa geri otur, Potter." dedi Maureen sert bir sesle. "Zaten ayakta zor duruyorsun."

James bir şey söylemek için ağzını açtı fakat Maureen'in haklı olduğunu fark ettiğinde yatağa geri oturdu.

"Pekala, pekala Maureen" dedi Remus teslim olmuş bir biçimde. "Dün gece dördümüzün de özel bir işi vardı. Sakın ne olduğunu sorma çünkü ne kadar ısrar edersen et söylemeyeceğim."

Maureen kafasıyla onayladı. Bir şeyleri öğrenmek istese de kimsenin hayatına burnunu sokmak gibi bir amacı yoktu.

"James'i bekliyorduk ancak kendisi gelmedi. Sirius da James'i aramak için gitti fakat tekrar dönmedi."

"Ne demek dönmedi?" dedi Maureen şaşkınlıkla. "Arkasından aramaya gitmediniz mi? Tanrım, dün gece saldırı oldu. Yoksa- yoksa Sirius?!"

"Arkasından gitme şansım yoktu. Şu an nerede olduğunu bilmiyoruz." dedi umutsuzca Remus.

"Peki neden hala burada bekliyorsunuz?!" dedi Maureen yükselerek. "Hemen halama gitmeliyiz. Sirius saldırıya uğramış olabilir."

"Ya da çoktan saldırıya uğramış ve bulunmuştur." dedi korkuyla James yerinde zıplayarak. Üç kişi de kendisine dönünce devam etti. "Sen söyleidn, Maureen, dün gece biri Hastane Kanadı'na getirildi diye. O Sirius olabilir mi?"

"Ben- ben bilmiyorum. Yüzünü görmedim." dedi Maureen geriye doğru bir adım atarak. Sonra dün geceki görüntüler gözünün önünden geçti. "Saçları- saçlarını gördüm sadece. Sirius gibi, uzun saçları vardı."