「au」 0.5 | tehlikeli anlaşma

1.1K 107 351
                                    

alternatif son | 5 | tehlikeli anlaşma

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

alternatif son | 5 | tehlikeli anlaşma

* * *

Karanlık ve soğuk bir hava vardı, eski kumaş fabrikasının üstünde. Bu gece ay, bulutların arkasına gizlenmişti ve ne bir yıldız, ne bir ay parlaklığı vardı. Çevresi ormanlarla kaplanmış, muggle'lardan, hatta bütün insanlardan uzak kalmış bu fabrika, o gece II. Mehmed'in planı için oldukça uygun bir yerdi.

Azkaban'da tutuklu duran birkaç Ölüm Yiyen sayesinde Sirius, Ölüm Yiyenler'in kullandığı büyüyü öğrenmişti. Böylelikle II. Mehmed'in, gizemli planını uygulama zamanları gelmişti.

Sultan Mehmed'in, Kehanet'teki kişi olması nedeniyle Yoldaşlık onun sözünü dinliyordu. Her ne kadar emrivaki yapısı üyeleri rahatsız etse de, Mehmed'in ne yaptığını bildiğinin farkındaydılar.

Fabrikanın içinde bekleyen Mehmed, planı için fazla kişinin gelmesini istememişti. Sadece Sirius, Leona ve elbette Dumbledore vardı.

"Büyünü yapmanın vakti geldi." dedi Mehmed, kısılmış gözleriyle gökyüzünü izlerken. Fabrikanın yer yer çökmüş çatısından karanlık gökyüzü görülebiliyordu.

Sirius, asasını kaldırdı ve gökyüzüne hedef aldı. Daha sonra sihirli sözleri fısıldadı ve asasıyla doğru hareketi yaptı. "Morsmordre!"

Asasından fırlayan yeşil ışık kırık tavandan geçip gökyüzünde bir havai fişek gibi patladı. Ardından karanlık gökyüzünde yeşil bir bulut oluştu. Bulut, ağzından yılan çıkan bir kafatası şeklini almıştı.

Mehmed, bir süre kafatasını izledikten sonra fabrikanın girişine döndü. Saklanma ihtiyacı hissetmiyordu çünkü Dracula'nın geceleri, bütün canlılardan çok daha net görebildiğini biliyordu.

Mehmed önde, kılıcının ucunu yerine koymuş ve iki elini kabzasının üstünde birleştirmiş bir şekilde bekliyordu. Her ne kadar İngiltere'ye gelirken modern kıyafetler giymişse de şimdi yeniden hafif zırhına ve kürklü pelerinine kavuşmuştu.

Büyücüler de bir sıra halinde bir adım arkasına dizilmişlerdi. Herkes, soğuk esen rüzgarda oluşan yaprakların hışırtısını dinliyordu. Neden sonra, yaprak hışırtılarının içine karışmış çirkin yarasa sesleri duyuldu. Herkes bununla beraber savaş pozisyonuna geçerken, Mehmed kılını dahi kıpırdatmadan bekliyordu.

Biraz sonra, fabrikanın kırık dökük girişinde iki tane karanlık beden belirdi. Biri diğerinden daha uzundu. İkisi de uzun pelerinler giyiyordu.

"Hoş geldin Vlad Dracula." dedi Mehmed hareketsizce. Dracula, yanındaki Victoria'ya durmasını işaret etti ve ağır adımlarla, onunla konuşan bedenin kim olduğundan emin olmak için yaklaştı.

"Sen..." dedi kalın sesiyle Dracula. Gökyüzündeki yeşil parlaklık yüzünü aydınlatıyordu. Sert yüz katları kasılmış, gözleri dehşetle açılmıştı.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWhere stories live. Discover now