0.59 ♠ Hold Me Down

466 53 248
                                    

Şarkı: Halsey - Hold Me Down

"My demons are begging me to open up my mouth. I need them mechanically make the words come out. They fight me, vigorous and angry, watch them pounce."

"Knock me out, knock me out. Saying that I want more, this is what I live for."

"They rush me, telling me I'm running out of time. They shush me, walking me across a fragile line."

Touya uyandığında hüzünlendi çünkü sonsuza kadar kadının kollarında kalmak istiyordu, tüm dertlerden uzak... En son ki yaptıkları için kim bilir başına ne gelecekti. Yataktan kalktı ve kıyafetlerini giyindi. Büyük olasılıkla eve gidecek ve saatlerce azarlanacaktı. Bu kısmı pek düşünmemişti ama önemli değildi, sonuçta babası evden çıkmasını yasaklamak dışında ona bir şey yapmıyordu. Ya da saçma sapan teknolojik alet cezası verirdi. Dışarı çıkamaması gerçekten berbat olacağından uyuşturucu depolamalıydı. Pavyondan çıkınca cebine baktı ama para yoktu, çıkarken acele ettiğinden almayı unutmuştu... Eve hızlıca geri dönüp para alsa bence sorun olmazdı, sonuçta hala hastanede olmalılardı. Sevgili şah eserinin yanından hemen ayrılmazdı. Bu yüzden evde kimse olmayacağından rahatça işini halledebilirdi.

Shouto'nun ölüp ölmediğini merak etti, Touya neresine vurduğuna dikkat etmemişti. Ölse ya da ölmese ne hissederdi, emin değildi. Eğer ölürse Natsuo ondan nefret ederdi... Bu düşünce Touya'nın midesini bulandırdı, neden Shouto'yu ondan çok sevmek zorundaydı? Shouto zaten herkesten sevgi alıyordu! Fuyumi, Natsuo, annem ve babam... Touya sevgiye açken ona niye böyle davranmıyorlardı? Dengesiz olması onun suçu değildi! Belki de mantıklı karar veremiyordu ama bu sevilmesine engel değildi! Sadece hak ettiği sevgiyi istiyordu.

Eve gelince anahtarı olmadığını fark etti, kapıyı yakıp girmesi gerekecekti ama sonra kapının kilitli olmadığını fark etti. Acilen evden çıktıkları için unutmuşlardı. Touya odasına giderken gerçekten salonu mahvettiğini fark etti, aslında o değildi, bu Natsuo'nun eseriydi. Buzdan duvarı o yapmamıştı, Shouto'yu korumasaydı ev mahvolmazdı! Belki de buzu yok etse dışarı çıkma cezasını hafifletebilirdi, yani neden olmasın? Sonuçta iyilik yapıyordu. 

"Touya burada ne oldu?"

Oh... Kız kardeşi doğru, bir kız kardeşi vardı.

"Touya!"

Touya evden zaten bu yüzden kaçmıştı, Fuyumi'ye açıklama yapmamak için ama salak gibi bunu unutup eve gelmişti. Touya bunu nasıl unutabilmişti ki?

"Neredeler?"

Fuyumi er geç gerçeği öğrenecekti ve şimdi yalan söylese sonrasında ona daha çok bağırıp başının etini yiyecekti ama şimdi de bağırmasını çekemezdi. Touya en mantıklı şeyi yaptı ve arkasını dönerek çıkışa yöneldi.

"Hey! Nereye gidiyorsun! Dışarı çıkman yasak, Touya babamı yine kızdıracaksın. Zaten sana kızgın, işleri kötüleştirmeden duramaz mısın?"

"Bana daha fazla kızgın olabileceğini sanmıyorum."

Şah eserini vurmak dışında onu çok fazla kızdırabilecek hiçbir şey yoktu.

"Touya evden gitmek mi istiyorsun! Çünkü asi davranmaya devam edersen seni evden yollayacak! Yapacağını biliyorsun."

Evet, yapardı. Hala yapmaması garipti, acaba neyi bekliyordu? Touya orada çok sıkıntıya düşerdi ama bunu bilmesine rağmen düzgün davranamazdı. Herkes mantıksız davrandığını söylese de Touya'ya her şey normal geliyordu. Geçmişte neyse şimdide oydu. Neden değiştiğini düşünüyorlardı ki?

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Where stories live. Discover now