0.09 ♠ The Sharpest Lives

819 89 368
                                    

En keskin yaşamlar... Bu bölüm için çok anlamlı bir ad değil mi...

Şarkının melodisi çok güzel ve duygusal değil mi? Bu şarkıyı nerdeyse her bölümü yazarken dinliyorum ve her bölüme uyacak kadar mükemmel. Yani şarkıyı dinleyerek okumanızı istiyorum.

Bu benim şimdiye kadarki favori bölümüm, ayrıca yazdığım en uzun bölüm. Sizin en sevdiğiniz bölüm hangisiydi? İlk kez bir bölümü yazarken bu kadar duygulandım ve ağladım... 

Bu bölümden sonra geçmişi anlatan kısımlar çok karanlık olacak...

"Touya-nii lütfen kapıyı aç, senin için korkuyorum."

Natsuo son yarım saattir Touya'nın kapısının ardından ağabeyinin odasına girmek için yalvarıyordu, Touya ilk başta buradan git dese de şimdi hiç ses vermiyordu. Natsuo babaları ile olan kavgasından sonra Touya-nii için endişeleniyordu, Touya onu odasını almıyordu ve annesi ile Fuyumi alışverişe gittiklerinden Touya ile ilgilenebilecek kimse yoktu. Touya kapısını kilitlemişti ve kesinlikle hiç ses vermiyordu. Her şey bu öğlen Shouto'nun Touya-nii ile oyun oynamak istemesi ile başlamıştı, Touya küçük kardeşi mutluca ona oyun oynamayı teklif etmişken bunu reddedemezdi. O an asla istenmeyen kişi Enji ortaya çıkmıştı ve hiçbir şey demeden Shouto'yu kolundan tutmuş ve Touya'dan uzaklaştırmıştı. Shouto oyun oynamak istediğini söylese de Enji onu her zamanki gibi dinlememişti, Touya ise bu duruma daha fazla dayanamadı ve bağırdı.

"Seninle olmak istemiyor! Sadece biraz oyun oynamak istiyor, o bir çocuk. Bırak biraz eğlensin sonra istediğini yaparsın."

Enji geriye döndü ve öfkeyle gözlerini kıstı.

"Sırf sen bir başarısızlıksın diye aynısı Shouto'ya da olmayacak, Shouto ben ne istersem yapacak. O benim şah eserim."

"Ama Shouto bunu istemiyor, her zaman dediklerini yapamaz. Tek istediğim sadece bir kere bile olsa sadece onu rahat bırak."

Touya babasının öfkesini kendisine çekmek istemiyordu ama Shouto'nun oyun oynamak için olan arzusunu gördükçe öfkeleniyordu. Beş yaşındaki bir çocuk oyun oynamalıydı. Enji Touya'ya cevap vermeye tenezzül etmeden ayrılırken Touya öfkeyle boğulduğunu hissetti ve yeniden konuşmaya başladı.

"Şah eser ha? Aynısını bana da demen ne kadar komik, tabii sonra beni terk ettin. Bir çöp olduğumuzu yüzümüze vurmaktan asla gocunmadın, sadece senin başarısızlığından ibaretiz değil mi!"

"Sen sadece Shouto'yu kıskanan bir zavallısın, onun da kendin gibi başarısız olmasını görmek istiyorsun ama bu olmayacak ve Touya kiminle konuştuğunu unutuyorsun. Ben senin babanım ve bu saygısızlığa daha fazla tahammül etmeyeceğim."

"Baba ha? Bunca davranışlarından sonra kendine hala bu sıfatı layık görebiliyorsun demek. Yıllardır All Might'ı geçememene rağmen bana hayal kırıklığı diyorsun ama asıl hayal kırıklığı sensin sevgili babacığım."

Touya iyice histerik davranıyordu ve Enji'nin damarına basacağını bildiği şeyler söylüyordu. Enji Shouto'nun kolunu bıraktı, hışımla Touya'nın yanına gitti ve Touya'nın yanağına sertçe vurdu. Touya babasının darbelerine alışkındı ama eğitim dışında ona hiç vurmamıştı, aniden bir şok yaşadı.

"Rei'nin size daha iyi öğrettiğini düşünürdüm ama tam da dediğim gibi hayal kırıklığısın."

Shouto endişeli ve korku dolu gözler ile ağabeyine bakıyordu. Oyun oynamak istememeliydi, bu olanlar onun suçuydu. Annesi ve Touya-nii onun yüzünden zarar görüyorlardı. Enji Touya'ya bir kez bile geri bakmadan Shouto'yu eğitim odasına sürekledi. Natsuo tüm olanları sadece izlemişti, o bir korkaktı. Ağabeyi gibi cesur olmalı ve babaları ile yüzmeliyken tek yaptığı durmak olmuştu.

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Where stories live. Discover now