0.20 ♠ Blood In The Water

755 82 528
                                    

Grandson - Blood // Water

"We'll never get free, lamb to the slaughter. What you gon' do when there's blood in the water?"

"The price of your greed, Is your son and your daughter"

Dabi ağır nefes alıyordu, başı dönüyor ve titriyordu. Yataktan kalkmayı denedi ve beş saniye sonra yere düşmesiyle bunun bir aptallık olduğunu fark etti. Yerden kalkamıyordu, tamamen tükenmiş bir haldeydi. Dabi lanet ederek yerde yatmaya devam etti, sırtı mahvolacaktı. Dabi birkaç saat daha yerde bilinçsiz kaldıktan sonra uyandı, kemikleri ağrıyordu. İlk hamlesi ayağa kalkmayı denemek olacaktı ama görüşü bile net olmadığından biraz bekledi. Karnı ağrıyor, midesi bulanıyordu. Görüşü biraz daha iyi olunca kendini zorlayarak dikeldi ve yatağa yaslandı.  Vücudu susuz kalmıştı, terliyordu. Boğazı susuzluktan kurumuştu, sesini bulamıyordu.

Masanın üzerindeki suyu almak için ayağa kalkamazdı ama suyu düşürebilirdi. Bu iş zor olmamalıydı, suyun yere düşmesiyle hemen açmayı denedi, tabi ki de titreyen elleri yüzünden oldukça zor olmuştu ama açmayı başarması ile hemen suyu kafasına dikledi. Suyun ferahlığı onu biraz kendine getirse de bu kısa sürdü, boğazından safranın yükseldiğini hissetti ve daha fazla dayanamayarak öğürerek yere kusmaya başladı. Dabi lanet olası ne kadar uyuşturucu aldığını merak etti, kötü bir mod da olduğundan kendini kaybetmiş ve aşırı doz yapmıştı. Harika! Saatlerce etkilerini çekecekti ve bu mide bulantısı ile kusma daha başlangıçtı. Ağzındaki tadı yok etmek için biraz daha su içmeyi denedi, vücudunda çok az su ve yemek vardı ve zaten onları kusarak çıkarmıştı. Kendine gelmek istiyorsa su içmeliydi, ayrıca biraz daha iyi olmak için başından aşağı su döktü.

Ardından midesi bulandı, ellerini umutla bunu engellemek için hemen ağzına götürdü ama işe yaramayınca pes etti ve yeniden kustu. Dabi ne kadar kötüydü? Sonunda ölüyor muydu? Bu kadar mıydı? Bu onun sonu muydu? Aniden oda da bir gülme sesi duyunca panikledi, birileri yarım saattir bu odadaydı ve Dabi fark bile etmemiş miydi? Dabi şu an ki durumunda birini görmemesini oldukça makul bulmalıydı, görüşü hala mükemmel değildi. Kişi Dabi'ye doğru yaklaştı, iri bir cüssesi vardı. Dabi kim olduğunu anlamadı, oysaki yaklaşmasıyla kim olduğunu çözebileceğini düşünüyordu çünkü lig üyelerinin hepsi birbirinden farklıydı ama Dabi yanılmıştı.

Kişinin kırmızı saçları olduğunu görünce Dabi panikledi, ligde kimsenin saçı kırmızı değildi. Yakalanmışlar mıydı? Dabi burada bilinçsizken bir savaş mı olmuştu? Kahretsin Dabi tam zamanında mı uyuşturucu almıştı. Adam bir süre boyunca olduğu yerde kaldı, Dabi eğer düşman olsaydı şimdiye kadar ona çoktan zarar verebileceğini fark etti. Dabi ne kadardır adamın burada olduğunu bilmiyordu, ayrıca Dabi zayıf durumdayken gücünü kullanamazdı. Onu gören herkes bunu anlardı, ayağa bile kalkamazken savaşmak imkansızdı. Adam en sonunda yeniden güldü.

"Hala zayıfsın Touya."

Adam biraz daha yaklaştı ve Dabi onun turkuaz gözlerini görmesiyle nefesini tuttu. Hayır! Onca planı varken o adam onu bulmuştu, hem de en zayıf haliyle! Bu bir kabus olmalıydı, Dabi'nin tüm intikam planları böyle son bulamazdı! Bu haksızlıktı!

"Hiç değişmemişsin, hala yerde sürünüyorsun. Ne kadar zavallı."

Adam onu aşağılıyordu ve Dabi sadece şokun etkisinde olduğundan cevap veremiyordu. Endeavor onu bu halde hemen tanımış mıydı? Neden sadece Dabi'yi alıp tartarusa götürmeye çabalamıyordu? Neden sadece dalga geçiyordu? En azından onu kısıtlaması gerekmez miydi? Eğer o buradaysa başka kahramanlar da olmalıydı ama neden yoktular Anında Dabi'nin aklına başka bir düşünce geldi, Endeavor burada olamazdı.

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin