0.49 ♠ Empty

598 74 793
                                    

Şarkı: Olivia O'Brien - Empty

Üç yıl önce çok kötü beş ay geçirmiştim, ortada bakınca endişelenecek büyük bir şey yoktu ama benim için öyle değildi. Durumu takmamam, önemsiz olduğunu bilsem bile düşünmeden edemezdim, bu süreç beni çok yorsa da atlattım ve o zaman bu şarkı her daim benimleydi.

En sevdiğim ya da en çok dinlediğim şarkı olmayabilir ama bu şarkının benim için çok anlamlı bir yeri var...

"I can't handle these pressures. All I can say is, this stress hurts."

"Things are supposed to get better. I just need to put myself first."

"I'm always trying my hardest not to pick myself apart."

"Sometimes I just wanna drown out all of the thoughts in my mind, too much. Going on at the same time, I wish it would stop and I've tried, but life just sucks then we all die."

"I wonder if I'm good enough or maybe I've just had too much to drink, to smoke, to swallow. I'm drowning up my sorrows."

Natsuo beklemenin bu kadar berbat bir şey olduğunu şimdi öğrenmişti, zaman geçmiyordu. Touya uyanmıyordu! Yarım saat Touya'nın yanında kalmış ama hiçbir tepki almamıştı, bu iki gün boyunca böyle devam etti. Doktorlar Touya'nın şu an hiçbir şey duymadığını kesin olarak söyleseler de Natsuo yanına gidip konuşmadan duramıyordu. İlk gece Natsuo hastanede beklemek istemişti, Touya uyanırsa kendisini yalnız hissetmesini istemiyordu. Natsuo gece burada beklemek istediğini babasına söylediğinde ise ona eve gitmesini söylemişti çünkü ne olacağı belli değildi ve kardeşleri ile hepsinin evde olmasını söylemişti. Natsuo Touya'yı tek bırakamayacağını söyleyip bağırmıştı, yorgun babası ise bu tepkiden sonra hiçbir şey dememiş, kabullenmişti. Yine de Shouto ile Fuyumi eve geri döndüler çünkü babası Shouto'nun burada kalamayacağı konusunda netti, Fuyumi de onunla ilgilenmesi için eve gidecekti ama ikisi de sabah erkenden geleceklerdi ve geldiler de. İkinci gece ise babası yine Natsuo'yu yollamaya çalıştı.

"Natsuo... Git eve, dinlen."

"Onu tek bırakamam!"

Yine dünkü konuşmanın aynısını oluyordu.

"Ben buradayım."

Onu özellikle seninle hiç tek bırakamam, demek istese de Natsuo sustu. Bunu normal zaman da yapardı ama babası yorgun ve endişeliyken ona bağırmak istemedi çünkü bu babasından hiç görmediği bir görünümdü. Ayrıca iki gündür burada olan tek kişi Natsuo değildi, babası hiçbir yere gitmemişti. Natsuo bunu garip buldu, ne yani her zaman ki meşgul değil miydi? Yakalaması gereken kötü adamlar yok muydu?

"Yapacak önemli kahraman işin falan yok mu?"

"Touya uyanana kadar işe dönmeyeceğim."

Bekle, babası hayatında ilk defa ailesini işine mi tercih etmişti? Uzaylılar kaçırmış olmalıydı.

"Yine de iki kişinin beklemesi daha iyi."

"Natsuo sen bir çocuksun, eve git ve uyu. Ardından geri gelebilirsin, buna karışmayacağım ama önce dinleneceksin."

"Ama ya ben uyurken ona çok kötü bir şey olursa? Ya yanında olamazsan! Ya ölürse! Hayır, ölmeyecek."

"Natsuo çok panik yapıyorsun!”

Gür bir ses ile omzuna gelen el, onu kötü düşüncelerinden geri çekti. Babası yorgun gözlerle ona bakıyordu.

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Where stories live. Discover now