0.50 ♠ Kill Myself

503 75 436
                                    

Şarkı: Lil Happy Lil Sad - Kill Myself

"Sometimes I wanna die, but I numb it down with stimulants. Sometimes I wanna die and I act on all my impulses."

"I don't wanna die alone. I don't really wanna die at all, but sometimes I can't control myself, and by then I want to kill myself. "

"Aha ben demiştim, bunu yapacak yürek onda ne arar? Şimdi hastaneden çıkabilir mi?"

"Hayır, tam olarak iyileşmedi. Birkaç gün daha gözetimde kalması gerekiyor."

Her şey Touya'nın tahmin ettiği gibi oluyordu, ölmek için yeterince zamanı vardı. Doktor ona yaklaşınca Touya rahatsız hissetti, doktor kolunu tuttu ve ona iğne yaptı. İçinde ne varsa Touya'nın canını çok yakmıştı, doktor ardından serum taktı ve makineyi kontrol etti. Touya şaşırdı, hala bir makineye mi bağlıydı? Hayır, bu sadece kalp atışını gösteren bir makineydi. Çok önemli değildi. Ardından doktor ayrıldı. Babası da odadan gittiği için Touya tek başına kalmıştı, planını harekete geçirebilirdi. Ayağa kalkmayı denedi ama bu çok enerji gerektiriyordu, Touya ayağa kalkamıyordu. On dakika uğraştı ama yapamadı, bedeni bunu kaldıramıyordu. Touya ofladı, böyle olmaması gerekiyordu. On dakika sonra ise kendini çok yorgun hissetti, uykusu vardı. Bu doktorun ona verdiği  iğne yüzünden miydi? Touya mayışınca uyuya kaldı, gözlerini yeniden açtığında hava karanlıktı. Dikelmeye çalıştı ve bu sefer bunu yaptı, serumun bu zamana kadar bitmesini beklese de bitmemişti. Ah, yeni bir serum olmalıydı. Touya uyandıktan yarım saat sonra bir hemşire yanına geldi, ona iki hap ve su uzattı. Bunun ağrı kesici olduğunu ve tam iyileşene kadar her gün alacağını söyledi. Touya genel olarak ilaçlardan nefret ediyordu ama her yeri ağrıyordu ve ilaçlar bunu engelliyordu, aldığı bipolar ilaçlarından daha iyiydi çünkü en azından işe yarıyordu.

Touya ayağa kalkmayı denedi, saatlerce dinlenmesi işe yaramış gibiydi. Şimdi tek yapması gereken pencereden atlamaktı. Bu acı verici olacaktı ve hastaneye yakın olduğundan yaşama olasılığı da çoktu ama eğer çok yüksek bir katsa direkt ölürdü. Ayağa kalktığı an acı yüzünden dudağını ısırdı, oh ölmesi için çok yüksek bir kata ihtiyacı yoktu. Keşke yanında uyuşturucu olsaydı da huzurla ölseydi. Oda soğuk değildi ama betona çıplak ayak ile basmak ürpermesine neden oldu, birkaç adım atarsa pencereye ulaşabilirdi. Touya şu an nasıl göründüğünü merak ediyordu, yüzü çok mu solgundu? Ölü gibi mi duruyordu? Her neyse bu onu ilgilendirmemeliydi, sonuçta bu vücut yakında onun olmayacaktı. Touya adım atacakken canının yanmasıyla durdu, bir şey onu çekiştiriyordu. Ah Touya bunu unutmuştu, serumu ve parmağındaki şeyi çıkarmalıydı. Serumu daha çok acı çekmemek için nazikçe çıkarmayı denedi ama yapışkan şey sinirini bozdu, yapışmış ve çıkmıyordu! Bu iğne ne kadardır elindeydi ki bu kadar yapışmıştı? Touya sinirle sertçe çıkardı ve doğal olarak canı yandı, berbattı! Neyse ki parmağında ki şeyi çıkarmak basit oldu, Touya pencereyi açtı ve buz gibi havanın onu karşılaşmasına izin verdi, aşağıya baktı ve güldü. Güzel buradan atlarsa ölürdü. Atlamadan önce buz gibi havayı son kez hissetmek istedi, ona annesinin dokunuşunu hatırlatıyordu. Onu koruyan biricik annesi... Aşağıdaki hayatı inceledi, araba kornolarını, insanların aceleyle bir yere gittiklerini gördü. Herkes bir yere varmaya, geç kalmamaya çalışıyordu ama Touya için vakit hiç sorun değildi çünkü zamanı dolmuştu, daha fazla zamana ihtiyacı yoktu. İstemiyordu.

"Orada ne yapıyorsun?"

Touya sinirlendi, niye biri onu bölmek zorundaydı? Odaya giren kişi doktor değildi. Natsuo elindeki yemeği bir köşeye bıraktı ve yanına yaklaştı, hemen pencereyi kapattı.

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Where stories live. Discover now