0.40 ♠ Can't Hold Us

572 71 337
                                    

Şarkı: Macklemore - Can't Hold Us

"Can we go back? This is the moment. Tonight is the night, we'll fight 'til it's over. So we put our hands up like the ceiling can't hold us."

Her zaman ki gibi Selin yine hangi şarkıya koyacağını yarım saat karar veremez. Tüm şarkılara sonraki bölümlere daha iyi uyar deyip eler. Bu şarkının sadece bu kısmını seviyorum.

Bilgilendirme: Bu bölüm tamamen mangadandır, konuşmaların çoğunu oradan aldım. Konu açısından bunu yapmam gerekiyordu ama elbet ekstra konuşma sahneleri ve düşünceleri ekledim. Mangayı okumamış olanlar olabilir bu yazdığım bölüm manga da olsa da hikaye bakımından Endeavor vs Nomu savaşından önce olmuştur, sadece anime bu sahneleri sonraki sezon gösterecek.

Hawks'ın yanından ayrıldıktan sonra Dabi yeni sığınaklarının oraya yürüdü ama kimseyi bulamadı, bu yüzden onları bulana kadar etrafta dolanmaya karar verdi. Aslında bunu yapmak yerine sığınaktaki hiç bulunmayan sessizliğin tadını çıkarabilirdi, hatta kafayı bulabilirdi. Kimse ona karışamazdı çünkü hiçbiri yoktu, evet bu güzel bir fikirdi. Dabi son bir yere bakacak ve orada yoklarsa kader deyip tek başına sığınağa gidecekti. Geldiği yer dini bir yere benziyordu ama burası değişik bir yerdi. Dabi bu dinin ne olduğundan pek emin değildi, yine de kimsenin orada olmamasını umut ederek içeri girdi. Yani bu saçma yerde ne işleri olabilirdi ki?

"Noluyor be? Herkes buradaymış. Yani ısrarla yeni üye arayan tek ben mi varım? Biliyorsunuz biraz yardımcı olsanız fena olmaz."

Ah buradalardı, neden bu kadar şansız olmak zorundaydı? Oysaki Dabi tek başına vakit geçirmek istiyordu... Kendi kaşınmıştı, buraya gelmemeliydi. Dabi ne yaptıklarını anlamıştı, paraya ihtiyaçları vardı. İyi bir saldırı düzgün bir plana ve çok para gerektirirdi. Hırsızlık güzel olmasa da bunu yapmaları gerekecekti, bu aşağılık bir şeydi ama Dabi de zamanında bunu oldukça fazla yapmıştı. Endeavor'un kredi kartı olmayınca bir çukura düştüğünü hissetmişti, her şey için çabalamak zorundaydı. Zamanla tabii Giran'la çalıştıkça bunu bırakmıştı, sonuçta birkaç kişiyi öldürüp kolayca para alabilirdi.

"Sağda solda milleti kızartmıyor muydun lan sen? Bir tane üye bile getiremiyorsun ki!"

Twice doğru söylüyordu ama hey Dabi en azından bir kahramanı taraflarına çekmişti, bu çok büyük bir şeydi! Tabii bunu onlara diyemezdi, Hawks'ın niyetinden emin olana kadar bunu saklamalıydı. Hawks'ı birkaç defa daha kullanacak ve istediklerini sorgulamadan yaparsa lige ondan bahsedecekti, yine de Hawks'ı hemen aralarına alamazlardı. O kuş bütün bunları ligin onu kabul etmesi için yapıyordu ki böylece onları sırtlarından bıçaklayabilsin. Dabi kimseye güvenmezdi, lig üyelerine bile değil. Sadece ama sadece kendine güvenirdi ve bu özelliği bu zamana kadar yaşamasında etken faktör olmuştu ama Dabi'nin merak ettiği bir şey vardı. Hawks onlara katılmak ve ajanlık yapmak için ne kadar ileri giderdi? Birini öldürebilir miydi?
Dabi dudaklarını yaladı, bunu izlemek eğlenceli olurdu.

"Herkes çöp, ne yapayım. Sokaklar çöplerle dolu herkes bir tutkusu ya da hedefi olmadan yaşıyor. "

Dabi omuz silkti, insanların bu kadar berbat olması onun suçu değildi. Zayıflar hiçbir şeye değmezdi, zayıflar ölürdü. Bu ondan öğrendiği ilk dersti.

"Belki de insanlar konusunda boktan bir zevkin vardır?"

"Diyene bak çatlak kız. Senin erkek zevklerin berbat."

"Hey Dekum, harika!"

"Kapayın çenenizi, Kurogiri yakalandığından beri bir ay geçti. Nihayetinde Kurogiri görevi başaramadı, o yüzden şu doktor denilen herifi bulmamız çok zorlaştı."

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin