0.61 ♠ River

481 54 339
                                    

Şarkı: Bishop Briggs - River

"Shut your mouth and run me like a river."

"One breath, it'll just break it."

Normalde bölümün 40 vote de geleceğini söylesem de diğer şart Natsuyusevenmiss88 in Nttf hayran kurgu kitabına yeni bölüm atmasıydı ve bunu yapmasıyla siz de sadece bunun sayesinde bu bölümü okuyorsunuz.

Touya ani bir ses duyunca ürperdi, bu vakitte kimse uyanık olmamalıydı ve aklına gelen ilk şey babasının eve gelmiş olmasıydı. Korkuyla kadından ayrıldı çünkü babası daha ona ne yapacağına karar vermemişken bu durumda yakalanmıştı. En iyisi yalvarmak ve af dilemekti ama Touya işte o zaman figürün küçük olduğunu fark etti. Babası olamazdı. Karanlık olduğundan etrafı net göremese de bu kişinin kimliğini belirlemesi için ışığa ihtiyacı yoktu. Ne küçük kardeşi ne de Touya konuşuyordu, Touya üzerine bir şeyler giydi ve ardından kardeşine yaklaştı. Ani bir acı onu durdurdu, ayağı kanıyordu. Cama basmıştı. Kardeşi şokla bardağı düşürmüş ve Touya bunu fark etmemiş miydi bile? Bu garip ortamda kadının da konuşmadığı için memnundu. 

Shouto birkaç dakika önce su içmek için kalkmıştı ve salondan sesler geldiğini duymuştu, ilk başta hayal olduğunu düşünse de kontrol etmek istedi. Her yer karanlık olduğundan neler olduğunu anlamamıştı ama ağabeyini yabancı bir kadınla beraber gece yarısı bu evde görmek onun için yeterli bir şok olmuştu. Shouto'nun çok sorusu vardı, bir; bu kadın kim? İki; bu kadın neden gecenin bu saati evde? ve son olarak da Ağabeyi ile ne yapıyordu? ama Touya hiçbirini yanıtlayacak gibi durmuyordu. Shouto yutkundu ve Natsuo'nun ona dediklerini düşündü, Touya'ya karışmamalı, hatta uzak durmalıydı. Bu olayı unutup kaçması en mantıklıydı ama aniden ayrılması da onu kızdırabilirdi. Ağabeyinin üzerini giyindiğini fark etti, çok karanlık olduğundan tamamen çıplak olduğunu anlamamıştı bile. Ardından ona yaklaştıkça Shouto ürperdi, ona çok fazla şey yapabilirdi. Natsuo diye çığlık atması şimdiki en iyi seçenek mi olurdu?

"Bundan kimseye bahsetmeyeceksin, yoksa o kolundaki yara yapacaklarımın yanında sinek ısırığı gibi kalır. Devam et ve Natsuo ile aramı bozmaya devam et, bakalım ne kadar yaşayacaksın!"

Sesler ölümcüldü ve Shouto hiç şakanın olmadığından emindi.

"Ya da hiçbir şey dememen için dilini mi kessem? Ne dersin?"

Touya elinde bir bıçakla dursa bu dediklerinin daha etkili olacağından emindi, bıçağa ihtiyacı vardı. Aniden gülümsedi ve cebinde bıçak olduğunu hatırladı. Onu çıkardı ama kullanmadı, eliyle Shouto'nun yaralı koluna bastırdı. Bandajın kan içinde kaldığını, yarattığı şah eseri görmek istedi. Kardeşi titrerken ve kanarken onu sıkıca tuttu ve dibine girerek bağırdı

"Anladın mı!"

"A-anladım."

"Güzel, şimdi git."

Bu olaydan sonra Touya kadını evden kovdu, ne düşündüğünü bilmiyordu ama umursamadı. Kardeşine kaba davranması ile ilgili bir şey demediğinden onun da umursamamış olacağını düşündü ve bu açıkça hoşuna gitti, sonunda biri Shouto'ya şah eser gibi davranmıyordu. Gerçi kadın korkudan da sessiz kalmış olabilirdi, Touya'nın blöf yaptığını da düşünmüş olabilirdi ama önemli değildi. Sonraki günler sakin geçti, günlerce yaptığı tek şey Shouto'nun hareketini izlemekti. Bu olanları babasına diyecek miydi? Neden demesin ki? Touya neden ona daha fazla zarar verip konuşamayacağından emin olmamıştı? Dilini kesse tüm sorunlardan kurtulabilirdi. Neden yapmamıştı?

Numb To The Feeling {Dabi & Touya Todoroki}Where stories live. Discover now