3. Bölüm "Umut Katilleri"

4.2K 228 90
                                    

"Bu dünyada çok insan var. Hırsızlar var, katiller var, zalimler var, kurbanlar var... Bu dünyada çocuklar var ve birde çocukluğu haince elinden çalınanlar!"

 Bu dünyada çocuklar var ve birde çocukluğu haince elinden çalınanlar!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. Bölüm "Umut Katilleri."

§

Gözlerimi bu sefer isteksizce araladığımda içimde ki hissizlik boğuldu. Aralanan göz kapaklarım kapanmamak adına büyük bir savaş verirken sakince nefeslendim. Yavaşça bir soluk doldu ciğerlerime, göğüs kafesim usulca havalandı. Temiz ve ferah bir koku doldu ciğerlerime, onun yanında ılık geçmeye yüz tutmuş naif bir sızı. Dudaklarım arasından firar etti ciğerlerimden kopan sıcacık duman ve göğüs kafesim söndü. Bu böyle devam ederken verdiğim beşinci soluğun ardından kendi kendime tekrarladım. Bir sorun yok.

Henüz bir sorun yok.

Sadece bir saniye sonrasında ne olacağı belirsiz, ama ben böyle yaşamayı öğrendim.

Titreyen kirpiklerim yavaşça ıslandı, hoş kuru kalması mucize sayılırdı. Karnımda ki ağrı yerine gelen bilincim ile yavaşça beni yoklarken yattığım zeminden destek alarak doğruldum. Ağrıyan gözlerimi ovalayan parmak uçlarım karşılığında daha derin bir sızı alırken sırtımı yatak başlığına yaslayarak geriledim. Çıplak bacaklarım soğuk kumaşın içerisine dolanırken parmaklarımı gözlerimden ayırdım.

Bakışlarım kalbimi duymazden gelmeye çalıştığım saniyelerce vücuduma indiğinde kollarıma ve bacaklarıma baktım. Morlukları ve yara izlerini saydım, her sayıda hatırladığımdan daha fazla çıkacak diye korktum.

Çıkmadı.

Eskimeye yüz tutmuş yara izleri ve çürüklerin sayısı hala hatırladığım kadardı, tabi bağlandığım için tahrip olan bileklerimdeki yaraları saymazsak.

Bunlar sayılmazdı.

Hala iyi gidiyordu.

Sıkıntıyla soluyarak yüzümü avuç içlerime gömdüm. Hiçbir şeyin iyi gittiği yoktu! Satılmıştım, evet gayet satılmıştım. Bir çanta para karşılığında resmen satılmıştım. Nefes almadım, ta ki vücudumu saran derinin uyuştuğunu hissedene kadar. Her türlü ihtimale hazırdım ama şu an ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Takıntılı bir manyak, bir ruh hastası olduğuna emin olduğum Zahir'in beni satmayacağına o kadar emindim ki... Öte yandan, eğer kalsaydım başıma neler gelecekti düşünmek bile istemiyordum.

Başımı yavaşça kaldırdım ve içerisinde bulunduğum odayı yabancı bakışlarla inceledim. On beşimde başlayan zulmüm bitmiş sayılır mıydı acaba? Hiçte kibar olmayan hareketlerle gözlerim önüne gelen saçlarımı geriye iteledim.

EFGANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin