"Yetişkin okurlar için uygundur, bunu bilerek okuyunuz. Kitaba başlayacak olan sevgili okurlarım, lütfen psikolojik manada bir hikaye okuyacağınızı ve yaş belirttiğimi unutmayınız."
§
"Sen benim sağ yanımsın," dedi gözlerimin içine ilk kez sadece ke...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
38.Bölüm "Sevme Beni"
§
48 Saat Sonra
Karadeniz / Giresun
Başımda hissettiğim acı ile parmaklarım alnıma dokunduğunda acı katlandı. Kapalı gözlerime dolan göz yaşları ile bedenim irkildiğinde zihnimde canlanan anıların acısıyla araladım dolu gözlerimi. Bedenim yattığı yerden doğrulduğunda göğüs kafesimden vücuduma yayılan bir ağrı hissettim. Bakışlarım Helin'i ararken boş odada gezindi ve bedenimin yine bilincim dışında başka bir bilinmezliğe sürüklendiğini hissettim.
Hem fiziken, hem ruhen, hem de zihnen.
Üzerime örtülmüş olan yorganı fırlatarak yataktan kalktığımda bir anlık baş dönmesi ile dizlerimin beni taşıyamadığını hissettim. Bir destek arayan ellerim yatak başlığına tutunurken başımda yakıcı bir ağrı vardı.
Kafamı araba camına vurmuştu!
Kaşlarım çatıldığında bu canımın daha fazla acımasına neden olurken Helin'in o pisliğin elinde savunmasız olduğunu anladığım an doğruldum.
Sağlıklı değildim, ama bu şu an umrumda olan en son şey bile değildi. Çünkü ben, kendimi sevmeyi asla öğrenememiştim. Ve bu yüzden kendi sağlığımı asla ön planda tutmuyordum.
Adımlarım gözlerimin takıldığı montum ile duraksarken odayı bile incelemeden direk olarak montuma yöneldim. Titreyen ellerim ceplerini araştırırken bulduğum kalem görünümlü silahı pantolonumun cebine sıkıştırarak koşar adımlarla yılınık bırakılmış kapıdan çıktım. Henüz bilmese de bunu bana vererek bana büyük bir iylik yapmıştı Aybars, ya da ona vesile olan Alparslan. Ya da banyoda saklı olduğunu nasıl öğrendiğini asla bilemeyeceğim Hazar.
Koridora adım attığım an çıplak ayaklarımın hissettiği soğuk ile karnıma bir hançer edasıyla saplandı sancı. Ellerimden birisi duvardan destek alırken kulaklarıma dolan ağlama sesi ile ürperdim. Adımlarım beni sese götürürken koridorun sonunda ki merdivenlerden inmek yerine yanında ki boşluktan ilerledim.
Helin'in Çınar'ın kucağında çırpınan minik bedeni kurtulmak için çabalarken kapalı gözlerinden yaşlar akıyordu. Helin'e ne yaptığını bilmiyordum ama, böylesine ağlattığı için bile öldürmek onu istiyordum. Çınar Helin'i bıkkınlıkla kucağından indirdiğinde Helin'in minik mavi gözleri açıldı ve kıpkırmızı olan gözleri beni gördü. Minik titreyen dudakları aralandığında paytak adımlarıyla bana koşmaya başladı. Salona giren adımlarımla görüşüm bulanıklaştığında anladım gözlerimin dolduğunu.
İç çekişleri küçük göğüs kafesini sarsarken aramıza giren adam onu kucağına alarak kollarım arasına almama engel oldu. Helin adeta çığlık atarak ağlamaya başladığında üzerine yürüyen adımlarımı Helin'e dönen tehtitkar bakışları kesti.
