45. Bölüm "Kör Bir Düğüm"

1.1K 94 259
                                    

45

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

45. Bölüm "Kör Bir Düğüm"

§

Derin bir nefes alarak yataktan kalktığımda hızlıca bir adım atarak elimi duvarın içine gömülmüş raflara uzattım. Başım ağrıyordu, hayır başım resmen çatlıyordu! Uyandığımdan beri geçmek bilmeyen baş ağrım beni resmen sınarken birde dün gece onun peşinden banyoya girşimi kesik kesik hatırladığım gerçeği vardı.

Zihnim anıları her ne kadar kesik kesik hatırlasa da ne gururum ve mantığım onları ezip geçtiğimi ne de kalbim yaşadığı acıyı gözlerim gördüğü adamla hissettiklerini unutamıyordu. Beni öptüğünü anımsamak tenimi yakarken kuruyan dudaklarımı birbirine bastırdım ve derin bir soluk aldım. Dün gece hissettiğim, kesinlikle beni on sekizinci doğum günümde öptüğünde hissettiğimle aynı değildi. Darmadağın saçlarımı elimden geldiğince düzenleyerek şekil verdiğimde hem uzayan kahküllerim hemde fazlasıyla uzun olan saçlarım beni yormuştu. 

Uykudan yeni uyanmıştım ama sanki hiç uyumamış gibi yorgundum. Midem hala bulanıyordu ki boğazımın neden ağrıdığına dair bir fikrim bile yoktu. Çıplak ayaklarıma dolanan uzun elbisenin eteğini bıkkınlıkla toparladığımda kesin bir karar aldım.

Uzunca bir süre kesinlikle ne beyaz giyecektim ne de elbise. Kaşlarım bu düşüncemle yavaşça çatıldı. Bu kararımı gerçekleştirmem için sanırım Alparslan'dan uzunca bir süre ayrı kalmam lazımdı. Bu düşünce önceden iyi gelirken şimdi zihnime zehir gibi saçılmıştı. 

Ondan ayrı kalmak, olması gereken buydu.

Onu affedemezken ondan gitme fırsatım olduğu an çekip gitmeliydim.

Ona ilk geldiğim gün, içimde ona karşı beslediğim umudu elleriyle söküp atmasaydı eğer bu noktada olmayacaktık. Onu sevebilirdim, ona inanabilirdim, ona güvenebilir ve onunla büyüyebilirdim. Tenime her dokunduğunda ona engel olamamaktan korkmadan hissedebilirdim dokunuşlarını. Ondan köşe bucak kaçmak yerine köşe bucak onu arayabilirdim. Onunla güzel bir hayat kurabilir, ona teslim olabilirdim. Sadece ikimize ait bir cennet kurabilir, cehennemden ibaret olan hayatlarımızı kurtarabilirdik. 

Başımı çevirerek odadan çıkacağım sırada gördüğüm kutu ile duraksadım. Kaşlarım çatılırken beşiğin içinde duran siyah kutuya uzanan parmaklarıma artık beynim herhangi bir engel çabasında bulunmuyordu. Kutuyu araladığım anda karşımda çıkan madalyon ve gümüş yıldızlı bileklik bir süre öylece kalmama neden oldu. O kadar uğraşmama rağmen açamadığım madalyonun kapağı açık ve içi boşken kırmızı ipin ucuna iliştirilmiş gümüş yıldızım parlıyordu.

Bana geri vermişti.

Verirken alacağını söylediği madalyonu bana yeniden emanet ediyordu. Sadece içinde her ne varsa, onu geri almıştı.

EFGANWhere stories live. Discover now