53. Bölüm "Netameli"

1.9K 136 176
                                    

53

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

53. Bölüm "Netameli"

§

"Abla bunu daha ne kadar karıştıracağım ben?" dediğimde ablam mutfağın öteki ucunda yaptığı salatadan başını kaldırdı. "Karıştır, karıştır." dediğinde koktuğunu söylediği akşam yemeğine döndüm. "Sen yemeyeceksen neden yapıyoruz ki biz bunu?" dediğimde salataya baharat atıyordu. "Yemeyeceğim demedim," dedi güler gibi, o an emin oldum. "Sadece kokuyor!"

Kesinlikle yemeyecekti.

"Abla bu yemekte salça ve et var tabi ki kokar!" derken sitem ederek ona döndüm. "Bak sen çok bilmişe!" Helin'e döndüğünde gülümsedim. "Helin kuş, görüyor musun anneyi?" Helin meraklı gözlerini ablama çevirdiğinde güldü. "Abla?" Karıştırdığım yemeği karıştırmaya devam ettim. "Efendim kuzum?"

"Biz şimdi senin hamile olduğundan tam olarak nasıl emin olacağız?" Elleri duraksadı. "Anlamam için bazı belirtiler var bebeğim ama, test yapmadan emin olamayız." Bakışlarım ona döndüğünde gülümsedi. "Aybars biliyor mu?" Başını hayır dercesine eğdi. "Aslında bir şey var." dediğinde yemeği karıştırmayı bırakmadan ona döndüm. "Aybars'ın bu bebeğe sıcak bakacağını hiç sanmıyorum." Bakışlarım aniden ona döndüğünde buruk bir şekilde tebessüm etti. Bakışları çok huzursuzdu ama sanki ne olursa olsun kabulüydü. "Abla, Aybars'ın psikolojik bir problemi var mı?" dediğimde ablam bir an duraksadı. "Nasıl yani?" Omuz silktim. "Bilirsin işte, öfke mesela. Ya da tutarsızlık."

Ablam başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır, neden sordun ki?" Yavaşça omuz silktim.

§

Hava artık tamamen kararmıştı, akşam olmuştu. Sabah giden Alparslan ve Aybars'tan henüz haberimiz yoktu. Bütün günü ablam ile geçirmiş, yaklaşık yarım saat önce uyanan Helin'i de aramıza almıştık. Helin bana anne demeye alışmıştı. Bana anne dediği an gözeri ışıldıyor, ben cevap verdiğimde ise gülüyordu. Ablam başlarda garipseyerek baksa da oda alışmış, Helin'i sanki gerçekten de ben doğrmuşum gibi daranıyordu.

Ablam yemeği gerçekten de yemedi, bu benimde zaten olmayan iştahımı tamamen yok etti. Helin'e yemek yedirerek biraz daha onunla oynadıktan sonra saatin geçmesiyle ikimiz baş başa kalmıştık.

"Abla?" dedim oturduğum koltukta huzursuzca kıpırdanırken. "Aybars'ın uyku problemi var mı?" Ablamın bakışları beni buldu. Kaşları hafifçe çatılırken birkaç saniye düşündü ve başını olumsuz anlamda salladı. "Yani uyumadığı geceler var ama genel olarak böyle bir sorunu yok. Neden sordun ki?" Burunça omuz silktim. "Alparslan'ın gözleri... Uyuyamıyormuş..." Kaşları çatıldı. "Çocukken bırakmış uyumayı, Aybars ve kardeşleri için ama çoğunluk Aybars için."

"Nasıl yani?"

"Aybars uyuşturucu kullanıyormuş, geceleri peşine takılmak için ilaç kullanmış." Anlattığım şey ablamın gözlerini hüzünlendirdi. "Alparslan çok farklı birisi." derken bakışlarını benden kaçırdı. "Kendine dikkat et Mihrimah," dedi huzursuz sesi. "Alparslan ne Aybars'a benziyor ne de Hazar'a..." Bunu ne anlamla söylemişti bilmiyordum ama sormadım.

EFGANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin