"Yetişkin okurlar için uygundur, bunu bilerek okuyunuz. Kitaba başlayacak olan sevgili okurlarım, lütfen psikolojik manada bir hikaye okuyacağınızı ve yaş belirttiğimi unutmayınız."
§
"Sen benim sağ yanımsın," dedi gözlerimin içine ilk kez sadece ke...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
34. Bölüm "Herşey, Karmakarışık Bir Hal Aldı."
§
Başım ağrıyordu.
Başım çok ağrıyordu. Gözlerim önünde ki karanlık arasında tek belirgin olan şey buyken zihnime dolan anılara sığınarak zorla araladım iç içe geçen kirpiklerimi. Bulanık bakılşarım netleşmezken yataktan destek alan ellerim ile doğrulduğumda başıma ağır bir darbe almış gibi kaldım.
Hoş, zaten almıştım.
Buğulu görüşüme giren adam usulca omuzlarıma destek verirken başımı kaldırarak bana acıyla bakan Hazar'a baktım. "Hazar?" Kuru boğazım konuştuğumda canımı yakarken parmaklarımı çatlayacakmış gibi ağrıyan şakaklarıma dokundurdum.
"Tamam, sakin..." diyen Hazar bana alan tanımak için yataktan geri kayarken zihnime dolan anılarla başımı kaldırdım. "Alp-alparslan?" Hazar ile göz göze geldiğimizde bana olan bakışlarında endişe vardı. "Tamam, korkma." dediğinde içimde ki korku değildi. "Gelmeyecek buraya." Başımı hızlıca olumsuz analmda salladım. "Zarar veremeyecek sana." Başımı olumsuz anlmada salladığımda saf bir acı hissetti zihnim. "A-ama isteyerek yapmadı o, o..." Bana anlam veremeyerek bakan Hazar'a döndüm.
Anlatmam lazımdı artık.
Yoksa kafayı yiyecektim.
"Ben o gün ra-raporu görüm ben onun hasta olduğunu biliyorum ama isteyerek yapmıyor ben..." Kelimeler doğru düzgün çıkmıyordu dudalarım arasından. "Mihrimah?" Nefes nefese bir şekilde ona döndüğümde bakışlarımız buluştu. O an bana duraksama yaşatan şey sözler değilde bakışlarıydı.
Sanki yıllardır görmediği birini görmüş gibiydi.
"Nasılsın?" derken yanağıma uzanan eli vaz geçerek omuzlarıma dökülen saçlarımın uçlarına dokundu. Saçlarımdan kayan eli omuzlarımı bana güç vermek isteresine sıktı. Bir anlık duraksamanın ardından yavaşça omuz silktim. "Bana cevabını bilmediğim sorular sorma Hazar." Bakışları yoğunlaşırken içimde ki bilinmezliği hissetti mi bilmem. "İlaçları hala kullanıyor musun?" dediğinde başımı çok yavaşça olumlu anlamda salladım. "Hazar ben sana bir şey sora-"
