Bölüm 2

127K 4K 199
                                    

Arkadaşlarımdan ayrıldıktan sonra bir taksiye atlayıp eve gelmiştim ve hemen yola çıkmak icin hazırlıklar yapmaya başladım. Yaklaşık iki saat sonra ne kadar az şeyde götürmek istesem de yine iki bavul hazır olmuştu  . Mizgin ile hava alanında buluşacaktık .

Telefonun titremesiyle elime aldım mesaj Mizgin'dendi
"Ben hava alanındayım. Hadi sende gel "

Mesajı okur okumaz bir taksi çağırdım . Ve hemen hava alanına doğru  yol aldım . Taksiden inince     etrafta göz gezdirmeye  başladım az ileride Mizgin'i görünce yanına gittim . Kısa bi selamlaşma faslında sonra uçağa bindik .

"Hadi Esra kalk artık . Amma da uykucusun ha "   

Mizgin'in sesiyle  zorla gözlerimi açtım . Mardine gelmiştik . .

Beraber uçaktan inince hava alanının dışına çıktık . Mizgin siyah bir arabaya doğru yürüyünce bende onu takip ettim . Arabaya binince konuştu .
"Bak Esra . Az sonra bize gideceğiz babamda aşiretten ama  çok fazla söz sahibi değil . Bildiğin gibi ben 4 kardeşim iki ablam evli birde abim var o bekar bunları sana anlatıyorum ki yabancılık çekme kardeşim" dediğinde bende gülümseyerek
"Tamam kardeşim  "dedim ve sağ camdan Mardin sokaklarını izlemeye başladım ..Kısa bir yolculuktan  sonra küçük bir konağın önünde durduk

Mizgin "Geldik "dediğinde kafa sallayıp indim arabadan nedense bu gün üstümde bir yorgunluk vardı .

Büyük bir kapıdan içeri girince kendimi avlu gibi bir yerde buldum . Konak dışarıdan küçük gözüküyordu ama baya büyükmüş . Avluya göz gezdirince gözlerimi korkarak açtım . Aman Allahım! bu da neydi böyle ...

Avluda bir kız bir erkek diz çökmüş . başlarında da elinde silahlı bir  adam öylece duruyordu  . Ben şok olmuş bir  şekilde bakarken Mizgin
"Abiiiii " diye bağırarak  o tarafa koşuyordu ki , iki kişi tuttu onu
sonra silah tutan  adam konuştu sanırım karar verecek olan buydu çünkü o konuşurken herkes pür dikkat  onu dinliyordu.

"Bak Hasan ağa oğlun kardeşimi kaçırdı . Cezasını sen biliyorsun " dediğinde  Hasan ağa diye hitap ettiği adam öylece tepkisizce  duruyordu. Bu nasıl bir şeydi burada oğulları vurulucaktı . O , orada öylece duruyordu. Bir an aklıma kendi annem ile  babam geldi, abime böyle bir şey olsa bütün Mardini yakarlardı herhalde .

Eli silahlı adam, Hasan ağa bir şey demeyince kafasını sallayıp tam tetiğe basacaktı ki ben bir  anlık cesaretle öne atıldım, bana ne oluyorsa !!!

"DURUN " diye bağırdığımda  aniden  tüm bakışlar bana dönünce sertçe yutkundum. Ama bir işe başlıyorsam devamını getirmem gerekti .
Prensip  meselesi ..

O silahlı adamın bir anlık boşlundan faydalanarak  hemen silahın önüne atıldım . Şu halimi annem görse yeminle beni İstanbul'a kadar kovalardı ...

"Sen N'apıyorsun ya ! Vurucak mısın onları " benim şaşkınca söyledeğim şeye silahlı adam "Sanane kızım sen kimsin ? " dedi. Adam haklı ! ben niye karışıyorsam ama yine konuşmaya devam ettim ."Şu anda bence benim kim olduğumdan çok bu silahın patlayıp patlamaması önemli değil mi" diye aşırı derecede mantıklı bir cümle kurduğum da .   Silahlı adam sinirle "Kızım çekil önümden " deyip beni kolumdan tutup ileri doğru iyi .  Ben yere düşerken dengesiz düştüğüm için  ayak bileğimi   burktum sanırım çünkü inanılmaz acıyordu  şuan .
Kafamı kaldırdığımda o adamın tekrar silahı o iki gence doğruttuğunu gördüm  tam ateş edecekti ki yaşlı bi adam ayağa kalktı ve

"Tamam . Biz aşiret olarak karar verdik  . Kan dökülmeyecek.  Berdel yapılacak . Sen Hasan ağa hazırlan yarın kızın Mizgin'i büyük oğlum Haşim'e  istemeye geleceğiz   . Düğüne kadar kızım bizde kalacak. De hayde  herkes dağılsın."  

HÜKÜMWhere stories live. Discover now