Bölüm 41

54.3K 2K 17
                                    

Ve yine saçma sapan bir şey yüzünden bir kızın geleceği ,hayatı kararıyordu. 
Hangi aklını kullanabilen bir insan, 21.yüzyılda kızlarının okumasına bu derece karşı olabilir .
Üstelik okumayı en çok kızlar hakederken .
Bu nasıl bir zihniyettir ki hala insanlar -ki öyle düşünen kisilere ben insan bile diyemem  - kızlarını okula göndermek  yerine evlendirmeye çalışır .
Üstelik görücü usulü ile .

Dilimin varmadığı ama malesef ki benim dedem .Torununa ,öz ve öz torununa böyle bir kötülüğü yapıyor ve eğer birileri çıkıp bu saçmalığa son vermezse bu saçmalık böyle devam edecektir .
Ya da biz illa birilerinin gelip buna son vermesini mi beklemeliyiz.

Dicle göz yaşları ile ayağa kalkarak koşarak kendi odasına girdikten sonra bende hızlı adımlarla peşinden giderek odaya girdim .
Dicle'nin yatağının üstünde  yüz üstü yatmış bir şekilde hıçkırarak ağladığını görünce  odanın kapısını örterek yanına oturdum .
Dicle'nin beline kadar inen simsiyah saçlarını okşarken dilimde susmuyordu . " Canım , bu kadar kendini harap etme , illa istemeye geliyorlar diye yarına nikahın kıyılmayacak ya . " dediğimde Dicle  hıçkırıklar içerisinde "öy-öyle deme abla se-sen de-dedemi   tanımıyorsun .O ,o  en fazla bir kaç ay içinde be-beni
ev-ev-evlendirir"dediğinde Dicle'ye daha da sıkıca sarıldım ve " Kız sus .Valla şimdi dayak yiyeceksin benden .Sana kimse sahip çıkmazsa ki eminim bu olanlardan Bedirhan'ın haberi yok .Haberi olsa asla böyle bir şeye izin vermez .Eğer Bedirhan bile bir şey yapamazsa sana ben sahip çıkarım be ."dediğimde Dicle bana daha da sıkıca sarılıp " İyi ki varsın abla " dedi. Bende sıkıntı ile nefes aldım .Bu işin içinden nasıl çıkacaktım.

Saatler sonra Dicle daha da sakinleştiğinde  çalan telefon sesiyle Dicle hızla benden ayrıldı ve eline telefonunu alarak bir şeyler yapmaya başladı. Bir zaman sonra Dicle'nin suratında aptalca bir sırıtış olduğunda , bende merakla Dicle'ye baktım .
Dicle telefonundan başını kaldırır kaldırmaz benim ile göz göze geldi ve anında benden gözlerini kaçırdı.
Ben Dicle'nin bu hallerine anlam veremezken Dicle'ye
" Dicle .hayırdır ." dedim tek kaşımı kaldırarak. ..Bu hareketimle Dicle ile bir kaç saniye göz göze geldik ama Dicle hemen benden gözlerini çekerek , gözlerini bir noktaya dikti .
Dicle nin bu halleri benim aklıma tek bir şey getirirken gülerek
" Dicleeeee " dediğimde Dicle nin yüzü anında kızarmaya başladı .Anlaşılan o da anladı benim, onun bu hallerinin sebebini anladığımı.  

Gülerek " Hadi anlat bakalım .Hangi yakışıklı çaldı kalbini "dediğimde   Dicle nin bakışları anında beni buldu ve " Utanıyorum abla " dedi.
Ben sahte bir kızgınlıkla " Kız insan aşkından utanır mı ? hiç "dediğimde Dicle derin derin nefesler alarak sessizce " Ahmet " dediğinde ben tam duyamadığım için "kimmm kim? "  dediğimde Dicle bu sefer sesli bir şekilde ."Ahmet ,Ahmet Yılmaz. Azad enişte nin kardeşi "dediğinde benim ağzım soktan iki metre açıldı .
Ben Dicle'ye saf saf bakarken , Dicle elini yüzüne koyarak " Abla şöyle bakmasana ya .Utanıyorum zaten . " dediğinde Dicle nin yüzündeki eline vurarak " Kız, ben  sana daha az önce demedim mi ? hiç insan aşkından utanır mı? diye ." Dicle kafasını evet dercesine aşağıya yukarıya sallayınca bende gülerek 
" Eee .Ahmet seni seviyor mu peki "
Dicle'nin yüzünde , ben Ahmet dedikten bile sonra kocaman bir gülümseme olmuştu ve bu onu ne kadar sevdiğini kanıtlıyordu.
Dicle "Yaklaşık bir aydır falan konuşuyoruz "dediğinde ben direk
" Ciddi misiniz peki . Bu oğlan seni oyalamasın da"dedim.  Dicle "Valla abla ben evet desem üç güne nikah kıymak istiyor ."
Ben Dicle'nin kararlı ve kendinden emin sesinden sonra  anladım der gibi sesler çıkarttım . Dicle "Neyse artık çıkalım istersen . Merak etmesinler." dediğinde ben Dicle'ye
" Tamam,canım sen çık ben birazdan geleceğim " dedikten  sonra Dicle 'tamam' diyerek odadan çıktı .
Bende hemen aklıma gelen planı uygulamak için elime telefonu alarak Bedirhan'ı aradım .
Bedirhan bir kaç çalıştan sonra telefonu "Efendim Esra "diyerek açtı .Derin bir nefes alarak konuştum
"Bedirhan . müsait misin ?  . Seninle bir sey konuşmam gerek " dediğimde Bedirhan endişeli sesi ile  "Tabi Esra . müsaitim.  Önemli bir şey yoktur umarım" dedi. Ben tekrardan derin bir nefes alarak Dicle ile ilgili olan her seyi eksiksiz bir şekilde Bedirhan'a anlattığımda Bedirhan'ın telefonun diğer ucunda resmen kükrediğine yemin edebilirim.

" Esra . sen ne dediğinin farkında mısın ?Ne görücüsü ? Ne evlenmesi ? ."
dediğinde derin bir nefes alarak "Bedirhan ne duyduysan o . Acele bu duruma bir çare bul . Ben şuanda Dicle'nin yanındayım . Fazla vaktimiz yok . Hadi kapatıyorum "dediğimde Bedirhan da beni onayladığında ben telefonu kapatarak odadan çıktım .

Saatlerin nasıl geçtiğini anlamazken akşam gelecek misafirler için konakta çok titiz bir hazırlık vardı .
Herkes oradan oraya koştururken , Dicle ve benim bu hazırlık umrumuzda bile değildi .
Biz Dicle ile terasta akşam kahvemizi içerken benim bu gün hiç susmayan telefonum yine çaldığında oflayarak yine telefonumu elime aldım .ama bu sefer arayanin benim  ağa bozuntusu olduğunu görünce hemen gülerek telefonu açtım .
Ben konuşmadan Azad direk
" delala min  . Seni ne zaman alamayarak geleyim ."dediğinde ben   " Azad . Bu aksam sende buraya gelsen . Senin desteğine çok ihtiyacım var "  Azad endişeli sesi ile " Esra .Ne oldu güzelim" Azad ın bu tatlı telaşı bile içimde bir şeylerin kıpırdaması   sağlarken Azad'a da Dicle ile ilgili olan her şeyi anlattım.
Azad " Tamam o zaman birazdan görüşürüz , sen hiçbir seyi kafana takma . Ben gelince her seyi hallederim" dediğinde gülerek telefonu kapattım.

Akşam her şey tamtamına  hazırken konağın kapısı çalındı .
Ben gelenin babamlar olduğunu düşünerek koşarak kapıya gittim .
Kapıyı açtığımda karşımda yakışıklı babamı görünce , küçük çocuklar gibi " babaa. "diyerek babamın boynuna atladım .Babamda gülerek bana "Güzel kızım "diyerek karşılık verdiğinde arkadan bir öksürük sesi duyuldu . Ben kim olduğuna baktığımda benim yakışıklı kocam olduğunu gördüm .
Gülerek Azad'a da "Hoşgeldin" dediğimde  Azad ın birden kaşları çatıldı.
Babam içeri girdiğinde hala Azad ve ben kapının önünde dikiliyorduk.
Ben Azad 'a "Ne oldu " dediğimde Azad çatık kaşlarla bir sağına bir soluna baktıktan sonra beni kolumdan tutarak kendine doğru çekti.
Ve kulağıma dogru " Birde soruyor musun? Babanı, boynuna atlayarak karşılıyorsun, beni kuru bir hoşgeldin le ,"dediğinde gülerek
" İstersen   seni de öyle karşılarım kocacığım "dedim.  Azad
" isterim"diye mırıldandı.Ben nerede ve ne şekilde  olduğumuzu unutarak kocama biraz daha sarıldığımda arkadan yine bir ses duyuldu .
Ben hızla Azad dan ayrılıp kim olduğuna baktığımda bu seferde Bedirhan'ı gördüm .
Tam ben utançla konuşacağım sırada Azad birden elimi tutup beni içeri götürdü .
Ben hala Bedirhan'a yakalanmanın rahatsızlığı ile kafamı yerden kaldırmazken Azad elini çeneme koyup başımı yukarı kaldırdı .
Tam Azad konuşacağı sırada Bedirhan "Hayırdır. Bu hazırlık kim için ."dediğinde Dicle hemen kafasını yere dikti .
Dedem "Dicle yi istemeye gelecekler . Onun içindir oğul ."dediğinde Bedirhan gayet rahat bir tavırla "Birincisi bundan benim neden haberim yok .İkincisi size haber vermediler mi ? " dediğinde dedem "Ne haberi " dedi.Bedirhan bilmiş bir tavırla "Ben karşı tarafla konuştum
kardeşimin henüz daha küçük olduğunu ve de onun bu sene okuluna devam edeceğini söyledim .Onlarda hemen kabul ettiler ."dedem bu lafları duyduktan sonra bir hışımla yerinden kalktı ve " Sen ne yaptın Bedirhan . Nasıl benim  itibarımı yok sayarsın . Sen kendini ne sanarsın"dediğinde   Bedirhan çatık kaşlarla " Kendimi ne mi sanarım ?. Güldürme  beni İsmail ağa . Asıl sen kendini  ne sanarsın da benim kardeşimi evlendirmeye çalışırsın "dediğinde korkuyla dedeme baktım .Çünkü Bedirhan'ın bu lafları çok ağırdı .
Dedem bastonunu yere sert bir şekilde vurdu ve " Bu ne saygısızlıktır" dediğinde tam Bedirhan ağzını açacağı sırada dışarıdan bir bağırma sesi geldi biri "çıkın laaaaan dışarı "diye bağırınca  bir kaç saniye herkes şaşkınlıkla birbirinin yüzüne baktı .
Bedirhan ve Azad önde olmak üzere çıkışa yöneldiklerinde Dicle ve bende peşlerinden gittik
Tabi annem ,babam ve dedemde gelmişlerdi .
Azad büyük kapıyı açınca görüş alanıma direk bir oyana bir buyana dengesiz dengesiz yürüyen Ahmet takıldı .
Ahmet ,sokak serselileri gibi elinde içki şişesi ile bir oyana bir buyuna giderken , aynı zamanda da bağırıyordu."lan .siz kim oluyorsunuz da benim sevdiğim kızı başkasına vermeye cesaret edebiliyorsunuz"dediğinde   iki metre açılmış ağzımla Ahmet'e baktım .
Bakışlarım bir anlığına Bedirhan'a takıldığında sıktığı yumrukları ve çatık kasları ile Ahmet'e baktığını gördüm. Ve ne yalan söyleyeyim bu hali bana her an patlamaya hazır bir volkanı hatırlatmıştı.   
İnsaAllah ahmet bu volkan patlayınca lavlar altında kalmaz .

Oy ve lütfen ve lütfen yorum atın .

HÜKÜMWhere stories live. Discover now