Bölüm 18

78.2K 3K 32
                                    

"Esra bak sakın kahveleri dökme sabit tut . Zaten Azad'ın fincanına   tuz da  koydurmadın"

"Tamam Mizgin, Dicle bitti sen başladın tamam "
dediğimde Dicle "Hop hop buradayım" diye mızmızlandığında güldüm .
Sonra Mizgin'e dönüp "Resmen şuan dejavu yaşıyorum  daha bir kaç ay öncesine kadar benim yerimde sen vardın "dediğimde Mizgin tebessüm etti . Sonra sinsice güldüğünde aklına bir şey geldiğini anladım .Mizgin ,Dicle ye dönüp "Bak Dicle bu mutfaktan ilk ben kahve tespisiyle çıktım . Şimdide Esra çıkacak . Bence sıra da sende" dediğinde   Dicle içtiği meyve suyunu dışarı fışkırttı . Korku dolu gözlerle bize bakarken ben konuştum ."Hem Azad'ın kardeşi Ahmet'te bekar . Geçende de ailesine evlenmek istediğini söyledi" dediğimde Dicle nin kaşları çatıldı ama ben neye kızdığını anlamadım benim onla dalga geçmememi kızdı yoksa Ahmet'in evlenmek istemesine mi?  Bu işe en kısa zamanda el atacağımı    aklımın bir köşesine yazıp kahve tespisiyle mutfaktan çıktım . Salona girdiğimde kafamı yerden hiç kaldırmayıp kahveleri dağıttım . Azad dahil herkese kahveleri verirken bütün gözleri üzerimde hissettim.
Kahveleri dağıttıktan sonra mutfağa doğru ilerliyordum ki arkadan tanıdık bir ses duydum bu babamdı "Kızım gitme.  Gel otur yanıma "dediğinde kafa sallayıp babamın  yanına oturdum  anında yan tarafımda oturan abimin kolları beni sararken kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum.  Karşıya baktığımda Bedirhan da bana gülümsüyordu bende   ona gülümsedikten sonra  Bedirhan'ın sağ tarafındaki koltuğa baktım. Ama keşke bakmasaydım çünkü Azad öyle bir bakıyordu ki her an beni öldürecekmiş  gibi. .

Korktuğum için biraz daha abime sokulurken abim daha da sıkı sarıldı bana. Murat ağa beni klasik laflarla babamdan isteyince babam bir bana baktı ben kafamı yere eğince  babamın "Verdim" kelimesi dudaklarından döküldü.  Benimde bir damla yaş gözümden düştü.  Hızla ayağa kalkdıklarında bende kalktım Azad sağ tarafıma geçince parmaklarımıza yüzük takıldı . İsmail dede kurdelelerimizi kesince biz sırayla büyüklerin elini öptük.  

Herkes rahatlamış bir şekilde yerlerine  oturunca bende mutfağa geçmek için ayaklandım ama duyduğum bağırma sesiyle olduğum yerde donup  kaldım. Bu Melis yengemin sesiydi. Dicle hızla oturma odasına gelince telaşla konuştu ."Miraç abi yetiş . Melis abla doğuruyor " dediğinde abim hızla mutfağa gidip yengemi kucağına aldı. Ne yapacağını şaşırmış gibi dururken  Azad birden abimi silkip kendine getirmeye çalıştı . Abim kendine gelince hızla dışarı çıkıp arabalara bindik . On dakikalik bir yolculuktan sonra sonunda hastaneye gelmiştik. Abim "Doktoooor " diye bağırdığında resmen yerimden sıçradım. Doktorlar hemen gelip yengemi sedyeye yatırdı .."Acil doğum haneyi hazırlayın çok kan kaybı var.  Hasta ya da  bebek tehlikede olabilir" dediğinde  hıçkırarak ağlamaya başladım . Ya onlara bir şey olursa abim ne yapardı .

####

"Lan yeter lan kaç saat oldu . Çıkın lan dışarı "deyip doğum hanenin kapısını tekmelemeye başladı abim .

"Allah kahretsin izin vermemeliydim. Hamile olduğu halde buraya gelmesine izin vermemeliydim "
diye duvarın dibine çöktü abim hemen yanına gidip bende oturdum.  Ellerini     tutup " onlara bir şey olmayacak  abi sen sanki yengemi bilmiyorsun onla biz daha birlikte olup seni deli edeceğiz bir de şimdi benim gibi cadı bir kızın olursa Vay senin haline " dediğimde abim kafasını kaldırıp sıkıca bana sarıldı .
Sanki kendini inandırmak için sürekli "Bir şey olmayacak "diyordu . Birden doğumhanenin kapısı açılınca o tarafa koştuk.
Abim" Kızım nasıl . Melis'im nasıl karım  karım nasıl "diye art arda sorularını sıralarken

Doktor "Kız mı "dedi sakinca aklıma gelen şeyle gülmeye başladım yoksa ...

Abim doktara anlamayarak bakarken doktor gülümseyerek konuşmaya  devam etti "Beyefendi karınız şuanda iyi ama kızınızı bilmiyorum"dediğinde abim doktorun yakasına yapışıp  

HÜKÜMWhere stories live. Discover now