Bölüm 66

38.6K 1.5K 259
                                    

Arkadaşlar lütfen kitabımı okurken ağlamayın. Bakın döverim sizi 😡😡😡 Sizin üzülüp aglamanizi istemem ..lütfen ağlamayın ...

Yorum yapan ve oy veren tatlı okuyucularıma teşekkür edip bu bölümü onlara ithaf ediyorum 😉😉😉😉😇😇😇
Keyifli okumalar ..

Sigaram daha çabuk bitmeye başladı .
Kahvem daha çabuk soğumaya .
Daha az ağlamaya başladım. Başkalarına göre iyileşmek bu , bana göre TÜKENMEK ..

Yıl sonra .....

Azad aga dan devamı ;

Bir yerde okumuştum delalamin diyordu ki yazar  ölüm ne zaman gelirse gelsin daha erkendir.
Senin gidişin harbiden çok erken oldu be güzelim ..

5 Yıl geçti Esram..

Tam 5  yıl geçti ..

Beni bu kalabalıklar arasında  yalnız başıma bırakıp gideli tam  beş yıl ....

Sakın yalnış anlama güzelim bu sözlerim sitem değil .
Sadece aklımın ermediği yüreğimin almadığı o kadar şeyler var ki ?
Mesela "Neden böyle oldu ,Neden bizde normal insanlar gibi mutlu olamadık , Neden çocuklarımızı birlikte büyütemedik , Neden ? Neden ? Neden ?

Tek suçumuz sevmek miydi.

" Ya off Esad seni babama söyleyeyim de sen de gör " Terastan gelen yaramaz çocuklarımın sesi ile Esra'mın fotoğrafı ile konuşmayı bırakıp , ceketimin cebine koydum ve  kafamı kapıya çevirdim .
Azra hızla kapıyı açıp içeri girdikten sonra koşarak kucağıma geldi ve "Babacığım, Esad  saçımı çekiyor  " dediğinde Esad da odaya gelerek
" bebek gibi beni babama ispiyonlama,  kendi sorunlarını kendin çözebilirsin ablacığım "

"Bak ya ,yine abla dedi baba ,  şuna bir şey söyler misin ?" Azra nın sesi ile oğluma bakmayı bıraktım.
Azra, anne rahminden doktorlar tarafından Esad dan önce alınmıştı ve nedense abla lafına çok kızıyordu.
Esad da kardeşine gıcıklığına sürekli "abla, abla .."  diyordu kardeşi Azra ya. .

Birden kardeşinin saçını çeken Azra ile düşüncelerimden sıyrılıp otoriter sesimle
" Yeter tartışmayı bırakın , Dilan ablanız nerede " dediğimde Azra soluk soluğa  "Ablam,  Beritan ablanın yanında Baba. Yani mutfakta "
Azra ' nın cevabı üzerine kafamı sallayarak oturduğum yerden kalktım ve kapıya yöneldim .
Beritan benim yeni imam nikahlı karımdı.
Ama onunla  tabikide isteyerek evlenmemiştim .

5  Yıl önce

"Azad oğlum kendine gel artık "
Haşim abinin lafı üzerine bir yudum daha içkimden alarak "Düşünebiliyor musunuz ? Annem , ben den yeniden  evlenmemi istiyor.Ben nefes almakta zorlanırken bana yeniden evlen diyor"   diyerek tekrardan masanın üzerinde duran rakı bardağına uzandım .
Bardağı elime aldığımda Haşim abi "Annem , senin kötülüğünü istemez oğlum . Üç çocuk var Azad .Nasıl büyüteceksin , bu çocukları tek başına"
Abimin dedikleri bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkarken yeniden içkimde  yudumladım .
Şuurum , fazla içki yüzün den kapanırken Ahmet birden ayağa kalkarak
"Hadi abi seni eve götüreyim " dediğinde ben kaşlarımı havaya kaldırarak " ııııh, ben bu gece konağa gitmeyeceğim Esram ile olan evimde kalacağım " dediğimde Haşim abi
" Oğlum yalnız kalma şimdi .Burada kalsana " dedi ben de inatla "Ben karım ile birlikte kurduğum evimde kalacağım o kadar" diyerek ayağa kalktım .
Ben tam ayağa kalktığımda Mizgin yengem yanıma gelerek elime bir zarf verdi ve " Azad .bunları sana  Esra Miray ölmeden önce vermemi söylemişti ." Dedi ve titrek ellerini ile tutugu zarfı benim elime verdi ve arkasını döndü ve  ağlayarak odasına gitti.

HÜKÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin