Bölüm 54

46K 1.9K 83
                                    

Azad dan devamı

Görevli adamın son sözlerinden sonra beynimden vurulmuşa dönsemden şuan için duygularımla değil mantığımla hareket edersem kazanacağımı bildiğim için görevli amcadan sadece otobüsün plakasını aldım ve  otobüs durağından koşarak çıktım. Arabamın yanına geldiğimde
Tam arabaya bindim çalıştıracaktım ki birden yan cam çalınınca sinirle camı açtım .
Bir polis memuru görünce kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı ,ben merak içinde polise bakmaya devam ederken Polis "Efendim .Aracınızı park yasağı olan bir yere bıraktığınız için ceza yazmak ve de aracınıza şimdilik el koymak durumundayım "dediğinde sıkıntı ile nefesimi dışarı verdim.

Bir bu eksikti ....

Polis memuruna "İstediğiniz cezayı yazabilirsiniz .Ama arabayı alamazsınız .Acelem var "diyerek gazı kökledim.
Şuanda para ve arabadan daha önemli bir işim vardı .

Karımm. ...

Ben son sürat sürerken Mardin sınırlarını geçeli on on beş dakika olmuştu ..

Günlerdir yaptığım eşşeklikten dolayı gözüme gram uyku girmediğinden dolayı gözlerimi açık tutmakta zorlansamda az ileride gözüme çarpan otobüs plakası ile yüzümde kocaman bir gülümseme oldu .
Gaza biraz daha yüklenerek otobüsün yanından geçerken aynı zamanda da otobüsün durması için korna ya basiyordum

Otobüs şoförü sanırım ilk ne yaptığımı anlayamasada sonradan sinyal vererek otobüsü yavaşlatarak kenara çekti .
Bende arabamı otobüsün önünde durdurarak , Esram'a yetişmenin verdiği mutlulukla arabadan inerek koşar adımlarla otobüsün içine girdim .
Muavin bana sorular sorarak önümde durduğunda onu umursamayarak gözlerimi yolcuların üzerinde gezdirmeye başladım.
Arka koltuklarda başı cama yaslı bir şekilde uyuyan güzeller güzeli karımı görünce kocaman gülümseme ile ona yaklaştım ve bir kolum ile bacakların dan bir kolum ile de sırtından tutarak kucağıma aldım ve şaşkın gözler ve fısıltıları görmezden gelerek kucağımda Esra ile otobüsten indim .

Ben gülerek arabaya doğru ilerlediğimde Esra kucağımda kıpırdanarak " Azad " dediğinde gülümseyerek " Buradayım güzelim .Bu kadar ayrı kaldığımız yeter .Artık hep yanındayım"dediğimde Esra bir şeyler daha geveledikten sonra kollarını boynuma sararak başını da boynuma gömdü .Benim yüzümde Esra 'nın bu hareketi ile daha geniş bir gülümseme olurken bende günlerce hasret kaldığım karımın kokusunu içime çekerken , onu arka koltuğa yatırdım .
Kendimde arabaya bindiğimde tam sürecektim ki birden açılan kapı ile dikkatimi ki yan tarafa verdim .
Muavin elindeki bavulu benim yanımdaki koltuğa bırakarak "Ağam bunu unuttunuz .Esra hanımağamın bavulu "dediğinde onu başımla onayladım ve arabayı sürmeye başladım ....

Yaklaşık bir saat sonra Mardin merkeze yakın yerdeki bağ evine geldiğimizde Esra yı yine kucağıma alarak eve girdim .
Esra yı yatağa yatırdıktan sonra bende bavulu yatağın kenarına attım.
Ama bavulu yere atmamla kırılma sesleri geldiğinde merakla bavulu elime alarak içine baktım.

Bavuldan siyah bir pantolon ve renkli iki tşört çıktıktan sonra en dibde de kırık çerçeve ve bir fotoğraf çıktı .Fotoğrafı elime aldığımda Esra ile benim sakalaşırken Ahmet'in çektiği fotoğraf olduğunu anladım
Ben dolan gözlerimi umursamayarak fotoğrafa yeni çerçeve taktım ve komidinin üzerine bıraktım .
Aklıma gelen planla yüzümde bir gülümseme olurken 'Bu sefer beni kesin affedeceksin inatçı karım "diye Esranın kulağına doğru fısıldadım ve yanına yatarak günlerdir çekemediğim huzurlu uykuma karımın muhteşem kokusu ile daldım ....

Esra Miray dan devamı

Yanımdaki bedene biraz daha sokulunca o huzur veren kokuyu da içime çektim .
Uyku sersemliği ile ne yaptığımı bilmezken yanımda olan hareketlenme ile yavaş yavaş gözlerimi açmaya başladım.

Görüş alanıma beyaz duvar girerken birden yanağım dan öpülmesi ile hızla yan tarafıma döndüm .
Ama gördüğüm yüz ile heyacanlanırken Azad güler yüzü ile "Roj baj(Günaydın)güzelim "dediğine kalbimin teklemesine engel olamadım .

Ama bir saniye benim burada Azadla aynı yatakta ne işim vardı .Ben en son İstanbul'a gidiyordum.

Hızla yataktan kalkarak " Neler oluyor"diye bağırdım .Azad da benim bu hareketimle yataktan kalkarak
" Ne .neler oluyor Esra Miray"dediğinde sinirle nefesimi dışarı vererek "Benimle oynama Azad ağa .Ne işim var benim burada .Ben istanbul'a gidiyordum "dediğinde Azad yüzündeki alaylı gülümseme ile "Artık gidemiyorsun İstanbula falan .Burada beraber herkesten , herşeyden uzak , sadece ikimiz yaşayacağız"dediğinde kocaman gözlerle,  inanamayarak Azad a baktım ve " Azad hasta mısın? Beyninde sorunun mu var .Ben senden boşa..."Ben lafımı bitirmeden Azad hızla yanıma gelerek koluma yapıştı ve dişlerinin arasından tısladı "Sakın Esra Miray .Sakın o kelimeyi tamamlama "dediğinde yüzümü buruşturarak "canım yanıyor"dediğimde Azad bir gözlerime bir koluma bakarak hızla benden ayrıldı ve yatağa ve duvarlara tekme atarak " Allah kahretsin Esra .Biliyorum ben öküzün tekiyim biliyorum seni çok kırdım , üzdüm, canını yaktım .Ama çokta sevdim Esra ,hâlâda seviyorum hemde köpekler gibi .lütfen beni bırakıp gitme "diye bağırdığında hızla başımı iki yana sallayarak " Artık çok geç Azad biz artık , biz, olamayız .?"dediğimde Azad acı içinde "Neden " dediğinde ben de gözümden akan yaşları silerek " Ailen "dedim ve tam konuşmaya devam edecektim ki Azad " Ailem çok pişman Esra hele babam .Bana sürekli gelinimi getir deyip duruyor "dediğinde Azad dan bir adım uzaklaşarak " Artık çok geç" Azad benim bu cümlemden sonra daha bir sinirle bağırmaya başladı "Neden lan ,neden .lanet olası bir tokat için mi? Ne yapmam gerekiyor seni geri kazanmam için "diye kükrediğinde bu sefer bende bağırmaya başladım artık bu olanlar bana çok fazla gelmeye başlamıştı. "Asıl sana yeter Azad, yeter . Sen hiç mi tanımadın beni . Benim için gururun ne kadar önemli olduğu bilmiyor musun? "dedim ve hıçkırarak devam ettim " He-hem ben si-sizin yüzünüzden be.-bebeğimi
kay-kaybettim " diyerek daha bir şiddetle ağlayarak yere diz çöktüğümde Azad da yanıma oturdu ben ona bakmadan konuşmaya devam ettim " Yeter Azad görmüyor musun perişan haldeyim her geçen gün defalarca ölüyorum bunu bana yapma"dedigimde Azad'ın sesiyle ona baktım ama gördüğüm şeyle ağlamam daha da siddetlenmişti.

Azad ağlamış mıydı. ?

Azad "Be-ben mi perişan ediyorum seni Esra. Lütfen yapma bırakma beni . Gitme, gidersen ölürüm. NEFES alamam "dediğinde hızla başımı iki yana sallayarak " Bizi Nefessiz bırakan sensin Azad . Hani söz vermiştin. Ne olursa olsun bize töreyi bulaştırmayacağına dair söz vermiştin "dediğinde Azad "Ben zaten sözümü tutuyordum Esra .Gidecektik buralardan aynı abim gibi, aşkımın peşinden gidecektim. Ama sen ne yaptın, herkesin içinde kumayı kabul ettiğini söyledin. Benim elimi kolumu bağladın "Azad'ın bu sözleri ile ilk pişmanlık yaşasamda sonradan  Kuma yı Azad için ,onun mutluluğu ve huzuru için kabul ettiğim aklıma gelince rahatlama hissi ile "Ben senin için ,senin huzurun için kabul ettim"dediğimde Azad bana sıkıca sarılarak "Benim huzurumda her seyimde sensin Esra miray " dediğinde bu duruma daha fazla katlanamayacağımı anladığım için hızla Azad dan ayrılarak ayağa kalktım .Gözüme komidinin üstündeki Azad la olan fotoğrafımız çarpınca gözlerimi zorlukla oradan çekerek kısık sesim le
"Hoşçakal "diyerek arkamı dönüp kapıya yöneldim taki Azad'ın "Dur Esra gitme gidersen yaşayamam .Nefes alamam .Ölürüm gitme .bunu bize yapma .bir aptallık yaptım affet ne olur "diye yalvardığında gözlerimi sımsıkı yumarak ağlamamı durdurmaya çalıştım.

Azad ı ilk defa böyle görüyordum.

Böylesine Çaresiz. ...

Azad a bakmadan kapıya yöneldiğimde tekrardan duyduğum sesle olduğum yerde durdum Azad "Esra yemin olsun o kapıdan çıkıp gidersen bu tetiği çekerek canıma kıyarım "dediğinde hızla arkamı döndüm ama gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı. Azad elindeki silahı şakağına dayamış bir şekilde bana bakarken oldukça ciddi ve kararlı gözüküyordu .

Bense korkudan tir tir titriyordum. ...

Oy oy oy
Yorum yorum yorum 😘😘😘

HÜKÜMWhere stories live. Discover now