Bölüm 4

119K 3.8K 490
                                    


Multide Azad ağa

Ertesi gün mardini gezmek için hazırlanırken Mizgin konuştu .

"Esra hadi ya.   geldiler bizi
bekliyorlar "

"Aman Mizgin !  İki dakka beklesinler .  ölmezler ya "

Mizgin'e cevap verdikten sonra tekrar  aynaya baktım . Kot şortun üstüne kırmızı bir askılı ve  üzerime de tabi güzel bir ceket  giymistim .
Evet bugün Mizgin ben Haşim ve Azad  ağa ile Mardin'i gezmeye hazırdım.

"Ya kızım saçmalama kapıdalar diyorum . Mardin'in en büyük ağaları diyorum acele et diyorum "

"Aman be ! Ne ağalarmış  .Aman beklemesinler  bir şeyleri eksilir." diye  homurdanırken Mizgin

"Konuşma Esra Miray , sadece yürü" diye odadan çıkarken bende
"Tamam bee " deyip aşağıya indim .

Mizgin de yanıma gelince dışarı çıktık . Etrafa baktığımda  Haşim ağayı bir arabaya yaslanmış ,Azad ağayı bir arabaya yaslanmış öylece durduklarını gördüm .Azad ağa kafasını kaldırınca hemen gözleri  beni buldu .  Yine beni baştan aşağı süzerken kaşlarım çatıldı .
Mizgin "Kızım sana diyorum giyme şöyle şeyleri diye " sessizce bana doğru mırıldanınca omuz silktim.

Kimse bana karışamazdı .

Biz Mizgin ile böyle kendi aramızda didişirken  Haşim ağa birden gelip Mizgin'in elini tutunca şaşırdım . Ama daha sonra söyledikleri ne daha çok şaşırdım

"Esra.  Ben Mizgin le gideceğim. Sende Azad'la gel . Zaten çarşıda arabaları bırakacağız  "dediğinde  bana cevap hakkı tanımadan Mizgin'i de alıp arabaya bindi .

Öküz şey ne olcak .

Ben öyle saf saf etrafa bakarken Azad ağa konuştu
"  Bu halin ne ?" üzerime bakıp konuştuğu için kıyafetimi kastettiğini anlamıştım.

"Sanane "dediğimde kaşlarını   çatıp konuştu .
"Ne demek sanane lan . Ne demek . Bütün gün beraber olacağız. Beraber gezeceğiz . Demezler mi hiç 'Azad ağanın yanındaki kadın giyinmeyi unutmuş diye " Azad ağa'nın
bu sözlerine şaşırsamda tabi ki de cevabını verdim ...

"Bana bak ağa bozuntusu ! ben buranın kadınlarına benzemem. Hem daha bana laf atacak adam dünya ya gelmedi .Ha ! Şu gezme işine gelirsek bende  çok meraklı değilim sana . Sen git ben kendimde gezerim "dedikten sonra tam yanından gidiyordum ki kolumdan tutup konuştu .

" Bin şu arabaya lanet şey . Babama söz verdim yoksa bende sana çok meraklı değilim "deyip arabaya bindi bende mecburen yanına bindim . Tamam bu öküze bir gün katlanabilirim.

Öyle değil mi ?

Biraz arabayla gittikten sonra bir yerde durduk . Arabadan inmemle Mizgin'i görmem bir oldu . Hemen yanına gidip koluna girdim . Ve Mardin'i keşfe çıktık .

"Ayyyhh.  Çok yoruldum.  Artık oturalım bir  yere "
Mızmızlanarak söylediğim şeye Azad ağa  güler gibi oldu ama sonra hemen kendini topladı.

"Tamam gelin şurda ilerde bir  çay bahçesi vardı. Oraya gidelim "

kafa sallayıp Azad ağanın peşine takıldım .
Şu anda şura ya otur dese otururdum .
O derece yoruldum .

"Oh be dünya varmış "  oturur oturmaz söylediğim ilk cümle  bu olmuştu.  

"Eee ne içelim " Haşim ağa'nın sözüyle ona döndüm
"Bir kola içerim "dedim . Mizgin de beni onaylayınca kafa sallayıp  siparişleri verdi. Garson gidince bize dönüp konuşmaya başladı
"Eee Esra anlat bakalım.  Nasıl buldun Mardin'i " dediğinde derince bir nefes alarak "Güzel .❤  hatta çok güzel. Hayalimdekinden bile güzel " dediğimde Haşim ağa anlamayarak

HÜKÜMWhere stories live. Discover now