Bölüm 21

73.1K 2.7K 99
                                    

Miraç abim hala kolumu tutarken benden bir cevap bekliyordu. Bir şey söylemek için ağzımı iki kere açtım . Ama aklıma mantıklı bir yalan gelmediği için hayal kırıklığı ile açılmış olan dudaklarımı geri kapattım .
Yengem , birden abimin kolunu benden kurtarıp ."Miraç,  n'apıyorsun sen.  Genç kız O . Hem artık nişanlıda,  sana laf söylemek düşmez" dediğinde minnet dolu bakışlarımla yengeme baktım .Oda , bana gülerek bakıp göz kırptı.

Abim ise  tam ağzını açacağı sırada  arabanın içinde Yazgı'nın  ağlama sesi duyuldu .Yengem hemen abimin koluna girerek onu arabaya götürdü . Bende yavaş adımlarla arkalarından gidip arabanın arka koltuğuna Yazgı'nın   yanına geçtim . Abim dikiz aynasından bana 'bu iş burda bitmedi' dercesine baktıktan sonra arabayı
çalıştırdı.

Düğünün yapılacağı konağa geldiğimizde yengem ,Dicle ,Defne ve ben .  Mizgin'in yanına giderken abimle Murat'ta , Uğur'un yanına gitmişti.

Biz büyük bir odaya girdiğimizde   Elif beyaz gelinliğinin içinde melekler gibi  dururken Mizgin de yarım dünya şeklinde onun yanında oturuyordu.
Yavaş adımlarla Elif'in yanına gidip teprik ettim ve kendimi Mizgin' in yanına attım .  Uzun zamandır onunla da konuşamamıştık.
Mizgin anında bana dönerek
"Kızım.  sen neredesin kaç haftadır" ciddiyetle söylediği  şeye güldüm "Ne o .  Çok mu özledin beni " deyip sırıttım . Ama Mizgin'in yüzündeki ciddilik gitmemişti anında bende ciddi bir ifadeye bürünüp sordum "Ne oldu " dediğimde Mizgin derince bir nefes alıp konuştu
"Ne mi oldu ? Birde cidden bunu soruyor musun ? Esra. Kaç haftadır seni arıyoruz ama sen açmıyorsun . Azad'ı zor tuttuk burada İstanbul'a geliyordu "dediğinde sessizce yutkundum. Sanırım biraz abartmıştım .  Biraz mı ? Ben Azad'ın yerinde olsam şimdiye kadar istanbul'u başına yıkmıştım . iç sesim de kendi düşüncesini söyleyince bir kez daha yutkundum .

Tam Mizgin'e her seyi anlatacağım sırada Elif'in annesi Haşim ağa ,abim ,Uğur, Murat ve AZAD odaya gelip gitme vaktinin geldiğini söylediler. Azad'ın anında gözleri beni  bulurken çatık kaşlarla bana bakıyordu. Ben  hemen gözlerimi Azad tan kaçırıp Elif'e baktım .Elif ten bir yaş küçük erkek kardeşi ablasının beline kırmızı kurdela bağlayıp ablasının alnından öptü.  Ben onlarla gülerek bakarken bir iki saniye gözlerimi onlardan çekip hemen yanlarında duran abime baktım . Abim bana şevkatle bakarken aklından geçenleri anlamak zor olmadı . Sanırım beni gelinlikler içinde düşünmüştü.
Elif ,Uğur'un kolunda dışarı çıkarken Haşim  abi ve Mizgin ,Abim ve yengem de kol kola peşlerinden gittiler . Sanırım şimdi istanbul'a gideceklerdi. Düğün orada devam edecekti çünkü  .

Tam bende peşlerinden gidecektim ki anında karnıma giren ağrıyla iki büklüm oldum daha sonra da karnımı   tutarak tuvaletin yerini aramaya koyuldum .Yanlarından geçtiğim kadınlar bana kısa süreliğine bakıp anında önlerine dönüyorlardı.
Bir grup kadının yanında geçerken istemeden konuştuklarını duydum .
Esmer bir kadın yanindakine
"  Yılmaz'ların yeni  gelini bu mu? İstanbul'lu olduğu belli etek kıçını zor kapatmış " dediğinde bu elbiseyi giydiğime lanetler ederek hızla yürümeye başladım keşke abimi dinleyip giymeseydim.  Bu elbiseyi .

Kendime küfür ede ede odalara baktığımda sonunda tuvalet olabileceğini düşündüğüm kapının kolunu tuttum. Kapıyı açtığımda birden kendimi içeride buldum .Birisi beni arkadan sertçe itmisti .Dengesiz olarak itildiğim   için az daha yere düşecektim taaki belimden bir kol beni sıkı sıkı tutana kadar . Kim olduğuna baktığımda gördüğüm kişiyle gözlerim kocaman açıldı  .Bu Azaddı. Korkudan anında tüm vücudum titremeye başladığı için tepkisizce suratına bakıyordum  .Beni belimden tuttuğu için  yüzlerimiz birbirine çok yakındı. Anında beni öptüğü an aklıma gelirken bu sefer vücudumu titreme yerine anlamdıramadığım bir sıcaklık aldı .
Bu kadar etkilenmem normal miydi? 

Adama aşıksın Esra . Bir de soruyor musun? ???

iç sesim sorumu cevaplayınca düşüncelerimi kesen şey Azad'ın buz gibi olan sesiydi.   

"Ne . bu elbise "

Elbise mi ? Ben doğrumu duydum . Ben , bana açmadığım telefonların hesabını soracak sanırken elbisemi mi sormuştu .
Aslında biraz rahatlamıştım . Ama duyduğum buz gibi sesiyle rahatlamamın  erken olduğunu anladım. "Sen beni deli mi edeceksin kizim ,beni elalemin diline mi düşüreceksin .Ben sana demedim mi yanlış bir hareketinde kendini nikah masasında bulursun diye "
İşte bardağı taşıran son damlaydı ellerimi Azad'ın göğsüne koyup sertçe ittim.  Bir iki adım gerilediğinde sinirle gözlerinin içine bakıp sağ elimide havaya kaldırıp bağırmaya başladım .
"Bana bak Azad ağa.  Sürekli bana ne yapacağımı söyleyip durma .Bir kaç tane kendini bilmez abuk subuk konuşuyor  diye sen,  bana bağıramazsın "
cümlemi bitirince Azad tan bir cevap bekledim .Ama o bana bakmak yerine havada olan elime bakıyordu .
Birden havadaki elimi tutarak beni sertçe duvara çarptı . Dudaklarımdan acı bir inleme   dökülünce sinirle gözlerine baktım .Tam ben konuşacaktım ki Azad benden önce davrandı "Yüzüğün nerede lan " adete kükreyerek konuşmasından sonra istem dışı irkildim. Bende elime bakınca sessizce kendime küfür ettim . Altına alerjim olduğu için çıkarmak zorunda kalmıştım .Gümüş bir yüzük almaya da bir türlü gidememiştim.   
Azad beni biraz daha duvara sıkıştırınca ne yapmaya çalıştığını anlayamadım doğrusu.
Tam ben açıklama yapacağım sırada yine konuştu "Niye bu kadar benimle   evlenmeye karşısın Esra niye . yoksa" deyip   sustu ben hala devam etmesi için gözlerine bakarken o da hala sinirle bana bakıyordu. Tamam bu sefer haklı olabilirdi .Ama yine de bu evliliği sadece benim  istemediğimi düşünmesi saçmaydı kendisi de istemiyordu .

Yani sanırım .

Azad ın duygusuz sesini duyunca irkildim ...

"Yoksa bakire  değil misin . O yüzden mi istemiyorsun " işte bu cümleden sonra artık beni tutabilene aşk olsun . Azad'ı bir kez daha sertçe  itip benden uzaklasmasını sağladım bir iki adım gerileyince anında yüzüne tokatı bastım ve sanki ondan iğreniyormuşçasına bakıp konuştum.
"Seni tanıdığım güne . Seni ilk gördüğüm güne. Şu lanet olası Mardin'e geldiğim güne lanet olsun "?deyip arkamı dönüp kapıyı açtım .Tam çıkıyordum ki arkamdan duyduğum sesiyle onu dinledim .

"Hazırlan üç güne düğün olacak" dediğinde kapıyı sertçe kapatıp kimseye gözükmeden abimin arabasını alıp konağın   yolunu tuttum.

Şuan delicesine ağlayıp son hız araba kullanıyordum .Şuan tek istediğim ölmekti. Sevdiğim adam resmen bana "Bakire  değil misin ?" diye sormuştu .
Bir kızın gururu bundan  daha  fazla ne kadar incinebilirdi ki ?

Ve bölüm sonu
Kusura bakmayın biraz kısa oldu .
Diğer bölümü daha uzun tutmaya çalışıcam

Oy ve lütfen ve lütfen yorumlarınızı bekliyorum

HÜKÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin