Bölüm 50

45.7K 1.8K 55
                                    

Arkadaşlar aslında bugün bölüm atmayacaktim ama geçen bölüme bir arkadaşımız kuma olayina çok üzüldüğüne dair bir Yorum atmış .
O yüzden fazla  uzulmesin diye  hemen yazıp  bolümü attım .
İnsaAllah beğenirsiniz. ....

Ve... bende artık yavaş yavaş Sus'an kadın oluyordum . Ama benim susmamın sebebi diğer kadınlar gibi kocalarından gördüğü ilgisizlikten dolayı değildi .
Benim susmamın sebebi lanet olasıca törenin benimde ,kocamın da elini kolunu bağlamasıydı. ..

Azad, ben ." Evet Ayşe anne .Siz haklısınız ben size bir torun veremedim .Gidip Meryem 'i getirebilirsiniz "dediğimde benimle konuşmaya çalışmıştı ama ben onu susturmustum.Ama Azad yine de pes etmemişti -benim aksime-taki benim Azad'a "Ne var Azad . Ne istiyorsun .Ne istiyorsun ha. benim gibi aciz bir kadından. anla artık yoruldum. Sana çocuk verememekten yoruldum. Hergün hastane kolidorlarında iyi haber bekleyerek kötü haber almaktan yoruldum Azad. lütfen beni de anla "diyerek hıçkırarak ağlamaya başladığımda Azad kapıyı çarparak çekip gitmisti ..tabi Ayse anne ve Murat baba da peşinden gitmişler di .
Bende onlar gittiğinden beri oturduğum terasta ki sedirlerden kalkarak dengesiz adımlarla odama doğru yürümeye başladım.
Tam merdivenleri yarıladığım zaman dönen başım ve bulanan midem den dolayı duvara yaslandım .
Bir zaman sonra biraz daha kendime geldiğimde bir adım daha attım ama birden  bulanıklaşan görüşümden sonra hızlı bir şekilde yere düşerek yuvarlanmaya başladım . Yuvarlanarak sonunda merdivenlerin sonuna geldiğimde yere başımı hızla çarpmıştım.
Görüş alanım yavaş yavaş kararırken  hatırladığım son
şey Ahmet'in "yengeeee"diye bağırmasıydı.

Azad dan devamı

Annem ve babam arka koltukta otururken sinirle arabanın direksiyonunu sıktım ve sertçe yumruk attım .
Ben Esra için ,bizim için her şeyden ,herkesten vazgeçmeyi göze almışken. Hanımefendi 'korkuyormuş , yorulmuşmuş "lan sanki ben korkmuyorum sanki ben yorulmadım "diyerek kendi içimde savaşmaya devam ederken birden sol yanıma giren ani sancı ile arabanın kontrolünü kaybettim .
Annem çığlık atarken zor zoruna arabayı durdurabilmistim .
Babam "Hayırdır oğlum"dediğinde tam konuşacaktım ki çalan telefonum ile dikkatimi telefona verdim .
Ekranda " Ahmet "yazısını görünce nedense içimdeki korku daha da artmıştı .
Korkarak telefonu açtığımda karşıdan Ahmet'in ağlamaklı sesi geldi .Ben hemen "Ne oldu "dediğimde  Ahmet "Abi ,yen-yengem"dediginde korku bedenimi ele alırken , sinirle telefonu sıktım ve bağırarak " lan düzgün konuşsana ne oldu yengene"dedigimde Ahmet titrek sesi ile konuşmaya başladı
" Bil-bilmiyorum abi .Be-ben eve girdiğimde yere düşerken gördüm. Ba-başı çok kötü .Şimdi merkezdeki hastaneye götürüyorum :"dedi ben hala Ahmet'in dediklerini algılamaya çalışırken Ahmet ağlamaklı sesi ile devam etti
" A-abi .çabuk gel yengem çok kötü .sürekli senin adını sayıklıyor"dedi ve telefon suratıma kapandı .
Annem " Hayırdır oğul .yüzün kreç gibi oldu "dediğinde hiç ona bakmadan direk karşıya bakıyordum .Babam omzuna dokunarak "Oğul .iyi misin?"dediğinde hızla kafamı babama çevirdim .
Babam ve annem bana bakarlarken hiç onlara açıklama yapmadan hızla arabayı çalıştırdım ve hastane yoluna sürmeye başladım.

Ben son hız arabayı kullanırken annem ve babam ,bana bir şeyler soruyorlardı   .Ama onların sesi kulaklarımda bir cızırtıdan ibaretten başka bir şey değildi .
Şuan düşündüğüm tek şey karım Esra Miray'dı .Kim bilir şuanda ne haldedir ...

HÜKÜMWhere stories live. Discover now