HÜKÜM

Bölüm 8

Multide Azad aga

Zorlukla kahvemi yuttuğumda Azad ağa da kafeye girmişti.  Gözleri bizi bulduğunda aniden kaşları çatılırken hızla bizim masaya doğru  gelmeye başladı  . Ama sonra aniden  durup arkasını döndü ve kızın kulağına  bir şeyler deyip elini tuttu ve bizim masanın çarprazındaki masaya oturdu.
Bense sinirle önüme döndüm neye kızdıysam bu kadar.

Yan taraftan kahkaha sesleri yükselince sinirle o tarafa baktım . Ve Azad ağa'nın karşısındaki kızın gözlerinin içine bakarak kahkaha attığını gördüm

"Esra iyi misin? "Bedirhan'ın sesiyle ona döndüm ve "Evet yani Hayır .
Off bilmiyorum kalkalım mı?  Akşam için hazırlanmam lazım "
dediğimde    Bedirhan beni onayayınca kalktık masadan ben tam çıkışa gidiyordum ki Bedirhan birden elimden tuttu. Elimi geri  çekecektim ki Azad ağanın bana baktığını görünce bende gülümseyerek tuttum Bedirhan'ın elini .

Eee kısasa kısas.    

Neyin kısasını yapıyorsam :/

Tam biz dışarı çıkıyorduk ki birden biri Bedirhan'a yumruk attı. Kim olduğuna baktığımda Azad ağa olduğunu gördüm. Tam ben bir şey diyecekken yine beni kolumdan tutup arabaya bindirdi .. O kız da arkaya bindiğinden yine sinirlenmiştim . Bir iki dakika sonra Azad ağa da bindi arabaya ve sinirle kolumu tutarak konuştu .

"Niye tutuyorsun lan elin adamının elini "

Artık gerçekten bu durum sıkıcı olmaya başlamıştı . Kolumdaki elinin ittirip..

"Offf ya ...sanane  ya sanane ...sen kimsinde bana karışıyorsun "dedim.
Azad benim cümlemden sonra daha bir sinirle
" Bana bak Esra Miray. ...Eğer bana  bir kez daha sen kimsin dersen yeminle sana kim olduğumu öyle bir  gösteririm ki ,kim olduğumu çok iyi anlarsın .  O zaman sende bana bir daha bu soruyu soramazsın"
Öfke ile parlayan gözlerim ile  Azad'a bakarken  bakışlarımı arkada oturan kıza çevirdim .

"Sen bana diyorsun ama asıl bu kız kim "
Önce arkaya baktı sonra ise bana bakıp gülerek konuştu.

Ruh hastası herif.

Bir sinirli .

Bir gülüyor .

"Ne o kıskandın mı ?" dedi gözlerimi devirerek

"Ne kıskanacağım be seni boz ayı"
dediğimde Azad ağa yine ve yine  sinirlendi tam konuşacaktı ki o arkadaki kız lafa atladı .
"Ayy tamam kesin . Bu arada ben Elif Azad'ın amcasının kızıyım . Kavga etmeyi lütfen  kesin "dediğinde şaşkınca kıza baktım ve daha hiç bir şey demedim.
Daha doğrusu diyemedim .

Bir yarım saat sonra konağa geldiğimizde hızla arabadan     inip aynı hızla odama çıktım  ve hemen duşa girdim . Kınaya hazırlanmam gerekiyordu. Bir saat kalmıştı.
Hızla aldığım duştan sonra uzun siyah bir elbise giydim fazla açık değildi ama muazzam bir sırt dekoltesi vardı . Makyaj olarakta maskara sürüp ,eyeliner  çektikten sonra kırmızı  ruj sürdüm. Saçlarımı da enseden  dağınık topuz yapınca artık hazırdım . Dışarı çıktığımda  karşılaştığim ilk kişi Azad ağa olmuştu. İlk defa onu alıcı gözüyle süzmeye başladım  . Gri  takım elbisesi üzerine tam oturmuştu.   Yüzüne baktığımda  yüz hatları çok keskindi her kızın dikkatini çekecek bir yakışıklılığa sahipti  .

"Seni ilk defa düzgün bi kıyafet giyerken görüyorum "dediğinde  ona baktım gözlerimi devirdim . Hiç bir şey demeden  merdivenleri iniyordum ki bir kol beni durdurdu .

"Bu elbisenin sırtı nerde lan "
dediğinde nedense gülesim gelmişti.

"Azad çok yorgunum hiç senle uğraşamam çekil yolumdan"   dediğimde

"Lan  kızım . Senin adam gibi bir kıyafetin  yok mu ?  Kimi bacaklarını örtmüyor kimi sırtını . Anlamadım ki"
Tam ben yine itiraz edecekken Elif kurtarıcım olmuştu

"Ayy Azad abi . bıraksana kızı,  hem bence çok  güzel olmuş.  Hem sanane sen ne diye karışıyorsun ki kıza "
dediğinde ben yine   gülmüştüm işte kadın dayanışması buydu .

Azad'a söz hakkı tanımadan hızlıca indik Elif ile merdivenlerden .

Gece sakin sakin giderken  Mizgin ve Rojda ya kınalar yakılmış   , hatta bir  güzelde ağlatılmışlardı . Ben daha fazla ayakta duramayacağımı anlayınca odama çıktım ve üstümdekileri bir çırpıda çıkarıp  pijamalarımı  giyip hemen yattım .

Sabah dışarıdan gelen gürültüyle  açtım gözlerimi . Sonra düğün olduğu aklıma gelince bir hışımla yataktan  kalkıp hemen banyoya girdim .Günlük islerimi halledip . Hemen üzerimi giyinmeye başladım     bugün de saks mavisi mini bir elbise ve siyah steletto  giyip saçlarımı düzlestirdim . Eyeliner , rimel ve  parlatıcı sürüp aynada son kez kendime baktım . Sonra ise hızlıca dışarı çıktım . Herkes avluda toplanmıştı. Etrafta gözlerimle  Azad ağa'yı   aradım ama görememiştim . Bir iki saat sonra davul zurna eşliğinde Mizgin ve abisi Berzan geldi. Berzan Rojda'yı alıp kendi evine götürürken Haşim ağa da Mizgin'i koluna alıp ortada duran masaya oturttu. Ben hemen Mizgin'in  yanına gidip "Nasılsın "  diye sordum . O ise
" iyiyim" dedi . Kafa sallayıp yanına oturdum . O sıra gözüme Azad ağa takıldı. Bizim çocuklar da yanındaydı . Defne de hemen yanımıza gelip Mizgin'e  sarıldı . Aynı şeyi Murat ile Uğur da yapmak istediğinde Haşim ağa izin vermedi . Bu haline kahkaha atasım gelmişti.

Çocukların bu haline üzülüp ben sarıldım onlara ve " Kusura bakmayın ama artık benimle idare edeceksiniz"  deyip kahkaha attım . Bu halime bizimkilerde güldü  ve Murat bana sarılıp konuştu .

"Ehh artık ne yapalım idare edeceğiz" dediğinde gülmem kesildi. Tam ondan ayrılacaktim ki  beni kendine çekip daha sıkı sarıldı.

Defne "Hey hey bende varım ya "diye mızmızlandığında
Uğur "oyy oyy çirkin kızım gel buraya" deyip Defne ye sarıldı.  Onların bu hallerine dahada gülümsemistim. 
Murat'tan ayrılıp Mizgin'in yanına oturup etrafa göz gezdirdim.  Ama keşke gezdirmeseydim Azad ağa öyle bir bakıyordu ki yerin dibine giresim geldi . O arada Uğur kulağıma eğilip  "Şu kız kim" deyip kaşıyla karşıyı işaret etti.  Kim olduğuna baktığımda Elif olduğunu gördüm. 

"Haaa !  o mu  ? Azad'ın kuzeni Elif  ,neden sordun ki" dediğimde Uğur  "hiiiiçç" dedi bende üzerinde fazla durmadım zaten  .
Düğün sakin sakin ilerlerken birden silah sesleri duyuldu . Herkes yere yatarken ben saf gibi ayağa kalktım. O arada silahlı bir adam Azad ağa ya silah tutup konuştu .
"Ooo Azad ağa nasılsın " Azad sinirle silahlı adama bakarak

"Şivan  defol git buradan " dedi tıslayarak .

"Ne oldu Azad ağa korktun mu?  " Azad'ın Şivan diye hitap  ettiği adam kinayeli bir şekilde gülerek  bunları derken Azad da "Şivan S*ktir ol git " dedi kararlılık ile . Ama ses tonundan bile kendini sakinlestirmeye çalıştığı belliydi .

"Yok Azad ağa . Hiç bir yere gitmiyorum.  Senin yüzünden şirketim battı cezasını çekeceksin "

deyip silahı tam Azad'ın kalbine doğrulttu  Şivan . Ben bir anlık cesaretle birden Azad ağa nın önüne atladım . Ve yine ben daha ne olduğunu anlamadan  silahlar patladı.  Ve ben vücudumda inanılmaz bir acı hissettim . Son duyduğum şey ise Azad ağa'nın
"Esraaaaaaa "diye bağırmasıydı. 

Bölüm sonu ...