HÜKÜM

Bölüm 70

" Göğsümün sol yanında kalp diye taşıdığım sensin "

Azad beni incitmekten korkar gibi nazik bir şekilde öperken bu güzel anı bozan şey benim aç olan karnımın guruldaması idi .
Azad gülerek benden ayrıldıktan sonra "Anlaşılan çok açız. Hadi hemen üzerini değişip aşağıya inelim " dediğinde gülerek kafam ile onayladım .

Azad beni yavaş yavaş giydirdikten sonra tekrar kucağına aldı ben "Kendimde yürüyebilirdim " dediğimde Azad " Az önce gördük daha ilk günden yine sakarlığın tuttu" dediğinde bu sefer ben kaşlarımı çatarak " Ama orda benim suçum yok .Hizmetli kızın beceriksizliği yüzünden düştüm " dediğimde Azad'ın yüzü gerildi .
Ben anında "Ne oldu "dediğimde Azad " Bir şey yok " diyerek kestirip attı .
Kesin bir şey olmuştu ama ne ...

Azad , beni yavaş bir şekilde yemek masasına oturttuğunda yemek servisi yapıldı .Ben "Annemler kendi evlerine mi gittiler " dediğimde Azad "Evet " derken Beritan da sofraya oturuyordu. Ben anında Azad 'a baktım .
Sanırım hizmetlilerle beraber yemek yiyorlardı. Tamam bunda abes bir şey yoktu ama peki , neden diğer çalışanlar değilde sadece Beritan sofraya oturmuştu .
İşte bu kafamı fena halde karıştırmaya yetmisti .
Sanki çok şey biliyormusum gibi ...

Azad bana " Güzelim malesef sen sadece sıvı yiyeceklerden yemek zorundasın ." dediğinde tabağıma baktım .
Ne çorbası olduğunu bile anlamadığım çorba burnuma pis pis kokarken yüzümü buruşturarak "Ben bunu yemem" diyerek tabağı ileri ittim . Azad bana bakarak " Neden yemiyormuşsun bakalım " dediğinde omuz silkerek " Çünkü yemek istemiyorum " dedim .
Azad benim bu cevabım üzerine çatık kaşları ile yeniden konuşacağı sırada Azra "Anneciğim sen yemiyorsan , bende yemiyorum " dedi ve elindeki kaşığını tabağının yanına bıraktı .
Azra nın bu hareketi ile Dilan ve Esad da aynı anda kaşıklarını bırakarak ellerini göğüs üzerinde birleştirerek "Bizde yemiyoruz" dediler .
Ben açık kalan ağzım ile çocuklara baktığımda Beritan ,Dilan'ın kaşığını eline aldı ve çorbadan bir kaşık alarak "Hadi güzelim , yemek yemen gerekiyor " dediğinde çatık kaşlarım ile Beritan'a baktım .
Bu kız da beni rahatsız eden bir şeyler vardı.

Dilan , bir Beritan' a bir de bana baktıktan sonra Beritan'ın elindeki kaşığı aldı ve "Ben kendim de yiyebilirim " diyerek tekrardan gözlerimin içine baktı .
Sanki bana bir şeyler anlatmaya çalışıyormuş gibi hissettim .

Ben yüzümü buruşturarak çorba tabağını yeniden  önüme çektim . "Tamam hadi beraber yiyelim " dediğimde çocuklarda gülerek yemek kaşıklarını ellerine aldılar .
Ve benim aksime gülerek yemeğe başladılar ..

Yemek yeme faslı bittikten sonra Azad yine beni kucağına alarak terasdaki sedire oturttu , kendide tabiki yanıma oturdu .
Murat baba "Acaba düğünü biraz ertelesek mi ki ? " dediğinde Ahmet kocaman açılmış gözleri ile " Hayır baba .Neden erteliyoruz ki zaten yeterince erteledik" dediğinde Murat baba da "  Eee oğlum bu hafta içinde Bedirhan  mahkemeye çıkacak . Hani sonuçta Bedirhan , Dicle nin abisi " dediğinde Ahmet kafasını kaldırıp bana baktı sanırım burada benim araya girmem lazımdı "Benim için sorun yok .Belirlenen tarihte nikah yapılabilir " dediğimde Ahmet minnettarlıkla bana baktıktan sonra Bu sefer Ayşe anne  " Arayın Aksoyları o zaman  haftaya olsun bitsin düğün .Zaten her şey hazır" dediğinde Ahmet derince bir nefes alarak geriye yaslandı.
Murat baba da "Düğünden sonrada biz köye gideceğiz .Annem çok rahatsızlanmış , artık hiç bir işin peşinden gidemiyormuş " derken oğlum Esad kucağıma oturdu.
Ben anında oğlumun saçları ile oynamaya başladığımda aynı zamanda da konuştum "Yani o bahsettiğiniz kişi benim anneannem değil mi ?" dediğimde Murat baba beni başı ile onayladı .
Ben gülerek bu seferde oğlumun saçlarına öpücük kondurduğumda bu seferde kızım Azra yanıma gelerek kucağımdaki oğlumun saçını çekti ve "Kalk be annemin kucağından ben oturacagım " dediğinde bu sefer ben "Kızım dur .tamam sende bu dizime otur " diyerek sağ dizimi gösterdim .
Azra uzun kumral saçlarını geriye doğru savurduktan sonra gelip kucağıma oturdu .Ve benim yanağıma sulu bir öpücük kondurdu.
Dilan da gelerek babasının kucağına oturduğunda bu sefer de terasa Beritan geldi .
Beritan bana Azad'a ve çocuklarıma özen ile bakarken kaşlarımı çattım .
Ben niye bu kıza bu kadar takmıştim ya ...