Ben Azad'a" Neyin var" dedikten sonra biraz düşündü sanki ne diyeceğini bilemiyor gibi duruyordu .Bu halleri beni endişelendirmisti .Bir şeylere kafasını taktığı belliydi . Çünkü giydiğim eteğe bile bir şey dememişti.
Azad bir şey demek için ağzını açtığında arkadan bir kadın sesi "Azad hayatım seni çok özledim" dedi .Benim bakışlarım anında gıcık sesli kadına kaydığında kadın Azad'a gülerek bakıyordu .Kısa süreliğine Azad'a baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Nedense içim rahatlamıştı. O kadına bakmaması iyiydi ...
Kadın birden Azad'ın boynuna sarılıp yanağına öpücük kondurdu .Anında vücudumu adını bilmediğim bir duygu kaplayınca sinirden kaskatı kesildim .
Biz o duyguya halk arasında kıskançlık diyoruz Esra .
İç sesim haklı olabilir miydi.
Esra, salak salak konuşma adamı seviyorsun tabikide kıskanacaksın.
Evet Esra Miray bazen çok salak oluyorsun Mesala biraz daha kendinle konuşmaya devam edersen sözlün elinden gidecek .
İç sesim beni uyarınca hemen bakışlarımı Azad ve o kadının üzerine diktim.
Azad "Cansel senin ne işin var burada sen şehir dışında değil miydin."Adının Cansel olduğunu öğrendiğim kadın sırıtarak " Beni Mardin'e bağlayan yakışıklı bir ağa var. Unutamıyorum onu, geçmişte bir salaklık yapıp onu bırakmıştım"
Ne! yoksa o ağa Azad mı? Kesin Azad .
Oha ya resmen kadın gözlerimin önünden sözlüme kur yapıyor .Ben yolarım bunu .
Cansel "Bu kız kim tatlım " Hay senin tatlını yesinler.Azad'ın cevap vermesini beklemeden ben konuştum "Sözlüsüyüm TATLIM. iki güne de düğünümüz var. senide beklerim. Buyur gel " zaferle gülümseyerek Cansel'e baktım, Cansel bana tepkisizce bakarak" Ama parmağında yüzüğün yok "dediğinde sessizce yutkundum. Bakışlarımı Azad'a çevirdiğimde sinirle bana bakıyordu. Anında masadan kalkarak yanımızdan uzaklaştı . Bende hemen peşinden kalkıp bir kuyumcu aramaya başladım .Biraz dolaştıktan sonra sonunda bir kuyumcu bulabilmiştim.Hemen içeri girip gümüş bir yüzük aldım içine de Azad'la kendi adımı yazdırdım.
İşim bitince Defne ,Dicle ve Ayşe teyze nin yanına gittiğimde gözlerim anında Azad'ı aradı ama onu görememiştim.
Ayşe teyze beni anlamış olacak ki "Kızım . Azad şirkete gitmek zorunda kaldı .Bizi almaya şoför geldi hadi gidelim "dediğinde kafa salladım. Yok yani trip atması gereken ben olduğum halde trip yiyen benim arkadaş anlamadım ki .
Ama sen dur Azad ağa bende Esra Miray Aksoy 'sam o lafları sana yedirtmesini bilirim .Kısa bir yolculuktan sonra bizim konağa gelmiştik .Ayşe teyze'nin elini öptük ten sonra onunla ayrıldık . Elimizde poşetlerle zorzoruna konağa girip hemen odama çıktık .Aldığımız şeyleri kıyafet dolabıma yerleştirmek için dolabın kapağını açtığımda gördüğüm şeyle gözlerim kocaman oldu. "Dolap neden boş . Eşyalarım nerede "dediğimde Dicle hemen yanıma gelip "Sakin ol abla. Damat evine göndermişlerdir. Malum yarından sonra sende gideceksin" dediğinde gerçek bir kez daha yüzümü vurdu doğruya yarın kına öbür günde düğün vardı .
Defne benim moralimin düştüğünü anlamış olacak ki hemen "Neyse bu gece kızlar gecesi yapalım bari" dediğinde Dicle benim yerime "Süper olur"dedi . Tam bende fikrimi söyleyeceğim sırada odamın kapısı açıldı ve içeri kucağında yakışıklı yeğenim ve yengem girdi .
Ben hemen ayağa kalkıp Yazgı'yı kucağıma aldım .Ben Yazgı'yla ilgilenirken yengem "Hadi bakalım kızlar akşam yemeğine sizi bekliyoruz ."dedi . Biz hep beraber aşağıya indiğimizde dedem,abim ,babam ve Bedirhan sedirde otururken annem de sofrayı kurdurtuyordu .
Bizim de yardımımızla kısa bir sürede sofra kurulunca herkes sofraya geçti.
Ben utancımdan hala Bedirhan'a bakmamaya çalışırken .O benim tam aksime benimle konuşmaya çalışıp kendince espiri yapıyordu .Sanırım benim bu konuda utandığımı bildiği için konuyu kapatmaya çalışıyordu ki böylesi benim daha çok işime geliyordu .
YOU ARE READING
HÜKÜM
General FictionAşk onlar için farklıydı ... Birbirinden çok farklı görünen ama bir o kadar da birbirine çok benzeyen iki hayat . Esra Miray Aksoy ve Azad Yılmaz ın hayatı .. Aşk bu iki genç için sadece birbirlerine sevmekten çok daha farklıydı ...imkansızdi ,ac...