Bölüm 45

50.4K 1.8K 26
                                    

Korumalar la birlikte beş altı tane siyah araba ile evden çıktığımızda , konvoy şeklinde Aksoyların konağına gidiyorduk .
Ben bu kadar abartıya göz devirirken Ayşe anne elinde olsa bir beş on tane daha araba ayarlayacaktı.

Kısa bir süre sonra Aksoy konağının önüne sıra şeklinde arabaları park ettiğimizde Azadla beraber arabadan indik .
Arabadan iner inmez Azad'ın eli belime dolanınca Azad'a bakarak gülümsedim .
Oda bana göz kırpınca bende Azad'a ayak uydurdum .

Murat ağa ve Ayşe anne önde,  Azad ve ben onların arkasında ve bizim arkamızda da Ahmet olacak sekilde dururken Murat ağa " Hadi hayırlısı"diyerek konağın kapısını iki kere çaldı ve beklemeye başladı .
Ahmet arkadan koca bir "Offf " çekerken ona dönerek güldüm .
Kapı açılma sesi duyunca yine bakışlarımı büyük kapıya çevirdim .
Kapıda önce annemi sonra babamı görünce tebessüm ettim.
Murat baba ve Ayşe anne ile benim annem ve babam görüşünce Azad ile bende ileri doğru bir adım attık .
Ben önce babamın sonra annemin elini öptük ten sonra Azad da aynı işlevi yaptı .

Hep beraber büyük oturma odasına geçince ilk gözüme somurtarak oturan dedem çarptı .Onunda elini öptük ten sonra Bedirhan bana ve Azad'a bakarak ' hoşgeldiniz' dedi Azad'la el sıkıştıktan sonra bana da elini uzattı .
Ama ben Bedirhan'ın elini tutup tutmak arasında kararsızdım.
Durduk yere tatsızlık çıkmasın diye başımı Azad dan tarafa çevirerek Azad'a baktım .
Azad'ın da çatık kaşlarla Bedirhan'a baktığını görünce oflayarak Bedirhan'a döndüm .
Bedirhan'ın havadaki elini indirdiğini görünce derin bir nefes alarak
" Dicle Nerede "dediğimde Bedirhan
" Yukarıdalar"dedi. Ben anında Azad'a döndüm ve onun  kusursuz , biçimli yüzüne bakarak " Ben yukarı çıkabilir miyim" dediğimde Azad bana bakmadan ve hala Bedirhan'a onu öldürecekmiş gibi bakarken beni başı ile onayladı .
Ben yine ve yine Azad'a gözlerimi devirerek üst kata yöneldiğimde ister istemez Azad ve Bedirhan arasındaki bu düşmanlığın neden bitmediği düşünmekten kendimi alamıyordum .

Düşüncelerimi en azından bu aksamlığına yok sayarak Dicle'nin kapısının önüne geldim .
Kapıyı çalarak Dicle'nin onay vermesini bekledim Dicle
" gel"dediğinde gülerek içeri girdim .
İçeri girer girmez gördüğüm kişi ile gözlerim mutluluktan kocama açılırken , yengem beni görür görmez  ayağa kalktı ve  "Ooo cadı görümce , nasılsın bakalım"diyerek bana sıkıca sarıldı. Bende yengeme sarıldıktan sonra " Ben iyiyim . iyiyim de .sen ne zaman geldin "dediğimde yengem gülerek " Bir saat önce geldim ."

"Abim Nerede ,O neden gelmedi"dediğimde yengem "Oda gelecek biraz işleri var .Bir haftaya kalmaz o da gelir "dediğinde sıkıca yengeme sarıldım ve " Eeeee benim yakışıklı yiğenim nerede sakın onu abine bıraktım deme yenge "diyerek korku ile yengeme bakarak , onun cevap vermesini bekledim .Yengem bana inanmıyormuşçasına bakarak
"Esra .valla kızım sana evlilik
yaramamış sen eskiden daha zekiydin .Ben hiç Yazgı'yı yakışıklı oğlumu , Miraç'a bırakırmıyım. Öyle bir salaklık yaparmıyım "dediğinde ben gülerek
" Yapmazsın "dedim ve gülerek devam ettim " O zaman nerede Yazgı"dediğimde yengem "Çocuk yolda perişan oldu .Yatırdım ama birazdan kalkar "dediğinde tam ben yine konuşacaktım ki birden Dicle oturduğu yerden kalkarak " Sizin muhabbetinize doyum olmuyor ama mâlum hani beni birazdan isteyecekler ya hani ben şimdi heyecanlıyım ya acaba benimle mi ilgilenseniz "diyerek bize bildiginiz trip atarak ellerini de göğsünde birleştirdi ve somurtmaya başladı .
Yengem ve ben şaşkınlıkla birbirimize bakarken yengem birden bana göz kırptı ve " oy oy güzelim benim"diyerek Dicle'ye sarıldığında bende gülerek ikisine birden sarılmaya çalıştım .
Dicle birden "Off tamam affettim .bırakın , Saçımla makyajımı bozacaksınız şimdi "dediğinde yengem ve ben gülerek Dicle den ayrıldık .
Dicle hemen aynasının karşısına geçip saçını düzeltmeye başlayınca yengem ile kol kola girerek onu izlemeye başladık .
Ben ve yengem Dicle'ye takılarak onu gıcık ederken birden karnıma giren sancı ile "ayyhh"diyerek hızla ellerimi karnımın üstünde birleştirdim.
Yengem hızla koluma girdi ve " Esra . ne oldu "dediğinde ben hala acı çektiğim için cevap veremiyordum.
Dicle ve Melis yengem ne yapacağını bilmez halde bir oyana bir buyana giderlerken onları daha fazla korkutmamak adına yerimden hafif kalkarak "Kızlar .Ben iyiyim sadece basit bir ağrıydı. " dediğimde yengem "iyi tamam sen bir lavoboya git de bir bak regl olmasın "dediğinde "Tamam " diyerek banyonun yolunu tuttum .
Banyoya girdiğimde yengemin dediğini doğru olduğunu gördüm .
Banyo dolaplarından işime yarayacak şeyleri aldıktan sonra kendime çeki düzen vererek banyodan çıkarak tekrardan Dicle'nin odasına girdim .
Dicle ve yengemin konuşmasına izin vermeden "Hasta olmuşum"dediğimde Dicle
" ihtiyacın olan  şeyler orada dolapta vardı" dediğinde " Evet , buldum"diyerek karşılık verdim .Yengeme baktığımda yüzünün düşük olduğunu gördüm .Tam ben neyin var diye soracaktım ki yengem "Esra siz Azadla kaç aydır evlisiniz" dediğinde ben direk "Sekizinci aya yeni girdik te hayırdır yenge ne oldu "dediğimde yengem derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. " Siz Azadla hemen çocuk istiyor musunuz"dediģinde merakla "Yenge ne oluyor . neden bunları soruyorsun" yengem yine ciddiyetini bozmadan   "Esra . Lütfen sorumun cevabını verir misin?"dediğinde ben korkarak "Evet istiyoruz .Neden istemeyelim ki"dedim .Tamam belki Azadla oturup bu çocuk meselesini ayrıntılı konusmamıştık ama sonuçta bu bir çocuktu .Yani neden istemeyelim ki .Yengem benim laflarımdan sonra derin bir nefes alarak konuşmaya başladı "Peki .Azad'ın ailesi şimdiye kadar çocuk konusunu açtı mı"dediğinde artık dayanamayarak"Yenge ne oluyor açık konuş korkutma beni"diye biraz sesimi yükselttim.
Yengem bana bakarak sıkıntı ile nefesini verdi ve " Bak Esra o zaman açık konuşacağım .Eğer siz de çocuk istiyorsanız şimdiye kadar çoktan olmalıydı .Birde şimdi Azad yeni ağa olmuş bildiğim kadarıyla buralarda özelliklede ağalarda, oğlan çocuğuna çok önem veriyorlar-bu her nekadar çok saçma olsada sonuçta kızla erkeğin eşit olduğu bir çağda yaşıyoruz - .senden bugün yarın çocuk daha doğrusu erkek çocuk isterlerse ne yapacaksın ."dediğinde korku ile yengeme baktım evet haklıydı buralarda erkek çocuklara çok, çok önem veriyorlardı.
Yengem elini omzuma koyarak " Bak bunları sana sen üzül diye söylemedim .Sadece tedbirli ol diye anlattım "dediğinde ben hala boş boş yengemin yüzüne bakıyordum .
Birden dışarıdan birisi "Hanımlar çabuk hazırlanın kahveler yapılacak"dediginde yengem "Geliyoruz "diyerek karşılık verdi ve elini omzuma koyarak " Esra iyimisin" dediğinde ben dolu dolu gözlerle yengeme bakarak " Ya .ya hiç çocuğum olmazsa " dedim ve hıçkırıklar içinde korkarak konuşmaya devam ettim " Ya kısırsam ."diyerek yere diz çökerek ağlamaya başladım .Elim yüzümde deli gibi ağlarken yengem de yanıma eğilip elini omzuma koydu ve " Kız saçmalama ne kısırı , değilsindir kısır falan "dediğinde başımı iki yana sallayarak " O zaman neden hala bir çocuğum olmadı .Ha neden ya Azad beni, ben kısırım diye bırakırsa of ya of "diyerek ağlamamı daha da şiddetlendirdim.
Yengem beni sakinlestirmeye çalışırken benim aklımda tek bir soru vardı .Benim de bir çocuğum olacakmıydı. EĞER olmazsa Azad beni bırakırmıydı.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Diğer kitabım "BİR MASAL GİBİ " YE bakmayı unutmayın .😙😙😙😙😙😙

HÜKÜMحيث تعيش القصص. اكتشف الآن