Bölüm 12

85.1K 3.2K 84
                                    

Ölüm neydi.

Kimine göre sonsuz uyku kimine göre ebediyete yolculuk. 

Ölüp giden insan  dertlerinden kurtuluyor. Ama geride kalanlara ne oluyor.

Aylar geçti Hamdi dede öldükten sonra aylar geçti.  Azad  Hamdi dedenin ölümünde sonra her geçen gün çöküyor  gibiydi. Ben her ne kadar yanında olmaya çalışsamda bu biraz imkânsızdı .

Ailem vardı. 

Okul vardı. 

Zaten ne sıfatla yanında olacaktım ki ....

Gerçi  Azad ile ben olabilirmiydik .

Biz, biz olabilirmiydik. 

Saçmalama Esra !  deyip kendimi uyardım böyle düşünmem bile saçmalıktı .
Biz asla olamazdık.
Bu imkânsızdı benim hayatım ve onun hayatı çok  farklıydı.  Zaten ailem de doğuya  bu kadar  tepkiliyken bu hepten imkânsız gibi gözüküyordu. 

Şimdi ise son kez geldim Mardin'e son kez  göreceğim     herkesi . Zaten   okulum da bitti  sayılırdı  yurt dışına ailemin yanına gideceğim hem abim Miraç ta yanına çağırmıstı. Yengem hamileydi. Doğuma az bir süre kalmıştı .

Ama şunu biliyorum ki ailemin yanına gidersem bir daha geri gelmem çünkü yanlış bir şey yapmaktan korkuyordum

Azad'a aşık olmak gibi bir yanlış. .

Yılmaz'ların konağının  önüne geldiğimde büyük kapıdan içeri girdim . Sadece Mizgin geleceğimi biliyordu.

"Ayy Esra sonunda geldin . Çok özledim seni "deyip yolumu gözleyen arkadaşım hemen  boynuma  sarıldı .   Bende aynı şeyi ona yaptım . Sonra da "Herkes nasıl ?  Üzülüyorlar mı
hala "dedigimde  Mizgin "Evet daha iyiler ama Azad senin sayende daha iyi toparladı sürekli yanındaydın"
dediğinde buruk bir şekilde güldüm çünkü artık burada olmayacaktım  gidecektim, dönmemeyesiye   ...

Mizgin  koluma girip beni terasa götürdü.  Herkesin burada olduğunu görünce sevindim . Herkesle veda etmek istiyordum. Bu   insanlara kısa zamanda alışmıştım .Ayşe teyze ile Murat ağa'nın elini öperken Haşim, Ahmet ve Azad la el sıkıştım.     Sonra hepsini karşıma alcak şekilde oturdum. Tam ben konuşacaktım ki Mizgin konuştu. "Esra benim sana çok güzel bir haberim var "dediğinde "Nee" derecesine başımı salladım. 

"Teyze oluyorsun kızım.   oğlum oluyor. 4 aylık hamileymişim" dediğinde sevinçle boynuna sarıldım .
Mizgin ,Haşim ağa'yla çok mutluydu bunu bana hem Mizgin'in gözleri hemde Haşim ağa'nın gözleri söylüyordu. Birbirlerine aşk la bakıyorlardı .Bunu insan bir bakışta anlayabilirdi.  
Herkes yavaş yavaş terastan giderken sadece Ahmet, Azad ve ben kalmıştık .

Azad "Esra seninle bir şey konuşmam gerek "dediğinde ben hemen "Tabi konuşalım "dedim . O , Ahmet'e kürtçe bir şeyler dediğinde Ahmet bizi yalnız bırakmıştı. 
Ben hala Azad'ı konuşması için beklerken o beni şaşırtıp kendine çekip sıkıca sarıldı .  Bense ilk defa kendimi tutmayıp sarılmasına karşılık verdim . O ise bundan memnun olmuşçasına daha sıkı sarıldı bana ..

"Azad ne oluyor "dediğimde.

"Teşekkür ederim "dedi afallayarak

"Ne için "diye sordum .

Azad ise kendinden emin ses tonu ile konuşmaya devam etti ."Yanımda olduğun için.  Sen olmasaydın toparlanamazdım "dediğinde gözümden bir damla yaş düştü.  Şu an anladım ki ben deli divane bir şekilde Azad'a aşık     olmuştum . Ama buna bir dur demeliydim.
İmkansız bir aşkın içine düşemezdim .

HÜKÜMWhere stories live. Discover now