Bölüm 9

93.6K 3.5K 190
                                    


Multide Esra miray

"Esra ,Esra aç gözlerini güzelim "

Gözlerimi  omzumda hissettiğim acı ile zorlukla açtığımda . Bir kaç saniye sonra boş boş duvara baktım . Ama sonra olanlar aklıma gelirken gözlerim dolmaya başlamıştı.

Az daha Azad vurulacaktı.

"Esra iyi misin ?  "Azad'ın sesiyle ona döndüm.

"Kurşun kolunu sıyırmış . Sonra ise bayıldın ." dedi ve ardından da aklına bir şey gelmiş olacak ki sinirle konuşmaya devam etti.

" Ulan !  kızım sen manyak  mısın ? Niye atlıyorsun silahın önüne " diye kükrediğinde   ben hayal kırıklığı ile  Azad'a baktım .

Cidden mi Azad ?

Tepkin bu mu yani !

 Konuşmak için boğazımı temizledim ve  " Pardon da ne  yapsaydım . Adam az daha seni vuruyordu. Öylece durup izlesemiydim . "dediğimde Azad sinirle ellerini saçlarından geçirerek

"Evet izleseydin ulan izleseydin . Hem o herif beni asla  vuramazdı  "
Azad'ın bu dediklerini   inanmaz bir şekilde dinlerken alaylı bir ses tonuyla "Vuramazmıydı . Farkında mısın bilmiyorum ama adam silahı tam kalbine doğrultu. Kusura bakmada o an ; acaba vurur mu? vurmaz mı ? diye düşünemedim  ağam" dedim kinayeli ses tonuyla Azad ise saniyelik bana baktıktak sonra aynı sinirle konuşmaya başladı.

" O adam beni vuramazdı . Hele ki  benim evimde asla vuramazdı. Eğer sen silahın önüne atlamasaydın benim arkamdan bir adamım onu engelleyecekti.  Konak adam kaynıyor . Sana mı kaldı beni düşünmek.  " diye Azad açıklama yaptığında ben

"Ama..." diye cümleye başladım ama Azad  lafımı kesti .

"Bir daha kendi başına iş yapma Esra Miray "
deyip kapıya yöneldi tam çıkacaktı ki benim konuşmamla durdu.
"Ben akşam İstanbul'a gideceğim ."
dediğimde kapıyı çarparak çıktı Azad .
Bense hiç bir şey düşünmek istemediğim icin kendimi tekrardan uykuya bırakmak istedim .
Fakat buna hem kolumun acısı hemde Azad'ın laflarının acısı pek de izin vermiyordu .

*****

"Esra hadi kalk kızım ya akşam oldu"
gözlerimi açtığımda başıma giren inanılmaz ağrı ile alnımı kırıştırdım .

"Ohh be kızım sonunda uyandın bir an kış uykusuna yattın sandım " diye mızmızlanan Mizgin'e kısık gözlerle bakarak
"Ayy ne oluyor ya saat kaç ?Başım çatlıyor " dediğimde Mizgin
"Aksam 20: 00 tatlım. Hadi kalk üstünü giyin aşağıda seni
bekliyorlar "

Mizgin lafını bitirir bitirmez baş ağrısını falan unutup hışımla yataktan kalktım .

"Ya yuh !  Ben bu kadar zamandır uyuyor muyum ama ben bugün gidecektim " dediğimde Mizgin

"Nereye "dedi bende omuz silkerek kıyafet dolabıma yöneldim .Aynı zamandan konuşuyordum. 

"Nereye olacak kızım istanbul'a.  Ne oldu bizim çocuklar gittiler mi? "

"Ha evet . Onlar gittiler bu sabah senide bekleyeceklerdi ama Azad göndermiş onları " Mizgin'in lafı yla elimdeki elbise ile ona döndüm .

Göndermiş mi?  Ama neden ? Ben ona bugün gideceğimi söylemiştim zaten .

"Ama ben ...." diye başladığım cümlemi mizgin kesmişti.

"Amasını falan bosver Esra . Herkes aşağıda sofrada seni bekliyorlar " der demez ben hızla -kolumun verdiği imkânlarla tabi - giyinmeye başladım .

HÜKÜMOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz