28. Ev

846 112 214
                                    

Bölümün sonundaki açıklamayı mutlaka okuyun.....

Hepsi kandırmıştı beni. Mert Kaan'ı ona anlattığımda Alex olduğunu anlamıştı. Oktay onu gördüğünde bana söylemeden Alex'İn oyunun devam ettirmesine izin vermişti. Ama en çokta ben kandırmıştım kendimi. En çokta ben sürüklemiştim uçuruma kendimi.

Yutkunup son kelimelerimi söyledim ona. "Siz kazandınız, ben kaybettim."

#########

Arkamı dönüp koşar adımlar ile yüzleştiğim gerçekten kaçmak istedim. Onun gözlerine bakmaya cesaretim yoktu. Kendimden nefret ediyordum. Ben Alex Dark'a aşıktım.

Hıçkırıklarım ormanda yankı bulurken ben nereye gittiğimi bilmeden öylece koşuyordum. Her şeyi arkamda bırakmak isteyerek. Ama kaçtıklarım her seferinde benim peşimden geliyordu.

Hayatımda bir çok kez değersiz olduğumu hissetmiştim. En başta babam hissettirmişti bunu. Ama bu en ağırıydı. Kendime olan tüm güvenim yok olmuştu. Boşlukta yuvarlanıyordum ve tutunacak hiçbir dalım yoktu.

Yağan yağmur gözyaşlarımla, adımlarımla, içimdeki kırıkların sayısıyla yarışıyordu. Annem, babam, Oktay, Mert ve Kaan olarak bildiğim Alex Dark el birliği ile bir enkaza çevirmişti beni.

Mert neden söylememişti ki? Yaşadığım her şeyi yalan gibi hissediyordum.

Yağmur nedeniyle önümü zor görürken beynim uyuşuyordu. Sisli bir bulut gibiydi her şey bu gece. Hava soğuktu eminim. Ama vücudum hissizleşmiş gibi hissetmiyordu.

Bacaklarımı hissetmemeye başlayınca kendimi yere bıraktım. Nerede olduğum umurumda değildi. Kötüydüm. Dibe vurmuştum. Kaybetmiştim.

Ne sahip olduğum ufak şeyleri ne de sahip olmak istediklerimi koruyabilmiştim. Dik durmaya çalışırken yıkımın en büyüğünü yaşamıştım.

Hayatım boyunca mutluluğun kelime anlamını bile bilmezken burada acıyı öğrenmiştim.

Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya devam ettim. Tüm vücudum zangır zangır titremesinin ağlamaktan mı soğuktan mı olduğundan emin değildim.

Yüzüme yapışan saçlarımı arkaya atıp başımı kaldırdım. Tıpkı içimdeki karanlık gibi ormanın karanlığında kaybolmuştum. Öyle bir karanlıktı ki bu yıldızlar bile yoktu.

Karanlığı sevmemin tek nedeni olan yıldızlar bile yoktu.

Kaan ya da Alex... Sevmiştim ben onu. Seviyordum da. Ben onu uzaktan sevmiştim. Hiç tanımadan...

İlk sesini duymuştum ben onun. Sonra hayatıma başka biri olarak girmişti.

Dönmem gerekiyordu belki. Ama dönmek istemiyordum. Kime dönecektim. Kimim vardı ki! Yalnızdım.

Omuzlarım sarsılırken gözlerim yavaşça kapanıyordu. Yerde oluşan çamur birikintisinde takılan gözlerim geçmişimi izliyordu.

Sayısız kez yüzümde dalgalanan damlalar yağmurla birlikte açtığım avuçlarıma karışıyordu.

Zor açık tuttuğum gözlerimi daha fazla zorlamadan kendimi boşluğa bırakıp tamamen kapattım.

#####
Mert Alp'ten

Nora ile saatlerdir bir irtibat kurmaya çalışıyorduk. Ne ondan ne de Alex'ten bi haber vardı. Oktay deliye dönmüş etrafına esip gürlüyordu.

Alex'in ekibi ile birlikte Nora'nın evinin önunde bekliyorduk. İkiside ormandaydı ve peşlerinde birileri vardı.

Oktay ne kadar uğraşsa da Nora artık tanınıyordu. Bunu bize gelen bir tehditten anlamıştık. Herkes Nora White'ı biliyordu.
Bilmedikleri şey Nora'yı güçsüz bir hedef gibi görmeleriydi.

BEN SENDE KALDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin