54. Final

1K 57 214
                                    

Evet evet. Bölümü okuyacaksınız ama okurken dinlemenizi istediğim şarkıları belirttim bazı kısımlarda. Şimi daha önce bir bölümde bıraktığım Galliyan ile başlayın. Tam dört şarkı var. Uğraşmak istemezseniz bölümün tamamını multiye bıraktığım şarkı ile okuyun.😙😙💜

"Aşk... Cinayet Sever..." Kulaklarımdan beynime ulaşan sesler duvarlara çarpa çarpa yansıyor beni kanatıyordu. Ben bu sahneyi tamda şuan hatırlamıştım. Evimin bodrumunda bulduğum resmin arkasındaki yazıydı bu. Ne ben duyduklarıma rağmen yüzümü gömdüğüm göğsünden çektim, ne de o söylediklerine rağmen saçlarımın arasından çekti dudaklarını. Uzaklardan çığlık sesleri yükseldi, benim dudaklarım yeminliymiş gibi kapalıyken. İçimde oluk oluk kanamaya başlayan yara tüm ömrümce devam edecekti biliyordum. Biliyordum ki onu sevmek benim sonum olacaktı. Tıpkı ölümü bilirken yaşamak gibi. Vazgeçemiyordun. Aşık olduğum gözleri birer ölümün kuyusuydu, benim mezarım olacak olan. Ellerimi tutarken beni kaybolduğum girdaptan çekip çıkaracak ama beni alevlere sürükleyecekti. Ben içimde yaşatırken onu kendimi öldürecektim. Onu sevmek diri diri, cayır cayır yanmaktı. Yanıyordum. Gıkım çıkmadan onun uğruna onun aşkı uğruna yanıyordum. Küçüklüğüm kaldırımlarında düşlediğim hayallerimden vazgeçecek kadar, beni sevmeyen ama tüm hayatım boyunca sevmesini dilediğim babamdan vazgeçecek kadar, beni şefkatle büyüten, buna rağmen ölümüme göz yuman annemden vazgeçecek kadar, kendimden vazgeçecek kadar çok seviyordum.

Elime aldığım hayatımın kaleminde en baş role onun adını kazırken mürekkep bittiğinde onun değil de benim öleceğimi bilerek seviyordum. Ben içimde büyüttüğüm onun aşkını seviyordum. İşte asıl sevgi ile aşkın birleştiği yer burasıydı. Eğer onun için olan aşkını sevebiliyorsan bir bütündü.

Ağlamıyordum ama yine canım çok yanıyordu. Gözlerimi sıkıca kapatıp yarının güzel olmasını diledim. Bir dua gibi adı dudaklarımdaydı. Adı kalbimde iki dudağımın arasında bir yemindi. Benim en büyük yeminim eriyeceğimi bile bile kollarına koştuğum kardan adamdı. Kardan Adamımdı.

**************

Aynanın karşısında solgun bedenimi izlerken yağmur pencerenin camlarına sert darbeler bırakıyordu. Tıpkı kendi gezegenime ettiğim vedamdaki gibi gök yere iniyordu. Yağmur damlaları buluttan kaçıp özgürlüğüne kavuşurken dönüp gideceği yerin yine bulut olduğunu bilmeden seviniyorlardı. Üzerime geçirdiğim siyah dar pantolon bacaklarımı ikinci bir deri gibi sarmış, üzerine geçirdiğim siyah tişört oldukça salaş ve rahattı. Ayağımda siyah topuklu botlarım boyumu uzatmıştı ki Alex ile aynı boya ulaşmış olmalıydım. Sarı saçlarım omuzlarıma dağılmıştı. Yatağın üzerindeki deri montu alıp üzerime geçirdim. Aynadaki görüntüm benden olmayan bir yansıma gibiydi.

Donuk gözlerim aynadaki yansımamı izlerken odanın kapısı yavaşça aralandı. Topuklarımın üzerinde dönüp gelene baktım. Alex tıpkı benim gibi siyah giyinmişti. Siyah dar pantolonun altıdaki siyah postalları, siyah tişörtünün üzerine geçirdiği deri ceketi, özensizce dağıttığı saçları ve tüm her şeyi gölgede bırakabilecek siyaha dönmüş gözleri ile mükemmel gözüküyordu. Gözleri siyahın en asi en karanlık tonuna bürünmüştü. Benim gözlerim ise koyu bir yeşil halini almış tıpkı onun dediği gibi zehir yeşiliydi. Zeminde bıraktığı sert adım sesleri bana yaklaşırken gözlerinde kalan gözlerimi çektim.

"Hazır mısın?" Tok sesi bende bir güç dalgası yaratmıştı. İçimde devam eden yıkımın aksine bugün güçlü duracaktım. Durmalıydım. Gözlerimi koyu bir kahve olan parkelere indirip başımı salladım. Derin bir nefes çektiğim ciğerlerim yavaşça inip kalkarken gözlerimi gözlerine çıkardım. Onun karşısında titreyen kirpiklerim bile bugün güçlüydü.

BEN SENDE KALDIMWhere stories live. Discover now