29.Bıraktı

688 91 158
                                    

Diğerleri de yanımıza geldi.

Evan kapının önüne geçti. "Buraya girersen ikinizden biri içeride kalır. Burada onun çıkmasını beklemeliyiz." Gözleri hepimizin üzerinde dolaştı.

"O buradan tek başına çıkamaz!"

Beyna'da kapının önüne geçti. "O senin kadar güçlü Alex!"

"Değil! İyi değildi. Yağmurun altında kaldı ve güçsüz. Kapının önünden çekilin!" Evan ile Beyna hayır anlamında başlarını salladılar.

Arkadan gelen ayak sesleriyle geriye baktım. Oktay ve ekibi gelmişti. Mert Aykan ve Oktay hızla yanımıza geldiler. Herkes bu evin ne demek olduğunu biliyordu.

Havanın gürlemesiyle şimşek çaktı. Şimşeğin sesiyle içeriden yükselen çığlık karışmıştı.

Alex Beyna'yı kendine çekip hızla içeri daldığında arkasından içeriye girmek için hareketlenen Esmira'yı belinden yakaladım. Çığlık atarak kollarımda ağlamaya başladı.

Onların hikayesini biliyordum. Nerissa'nın Nora olduğunu öğrendikten sonra çok şey okumuştum. Onlar bir kehanete mahkumdular. Alex Nora ve Oktay.

Bu üç kişiden ikisi birleşecekti. Bunlardan hiç Alex'e bahsetmemiştim. Bu bir savaştı.

Bu hikayenin sonu böyle olmamalıydı. Bu evden biri hiçbir zaman çıkamayacaktı.

Biri bu evde hayatı boyunca acı çekerek ölmeyi beklerken, diğeri dışarıda ölmeyi bekleyecekti.

**************************

Nora White'dan

Soğuk tüm bedenime işlerken kirpiklerim ıslanmaya devam ediyordu. Hiç dinmeden akan damlalar ölmeye yaklaşmış olan ruhumun gözyaşlarıydı. Kar tanesi şimdi kan tanesi olmuştu. Kanın rengi vardı ellerimde.

Ne kadar saattir uzandığımı bilmediğim soğuk topraktan kalktım. Zangır zangır titreyen vücuduma aldırmadan ağır adımlar ile yürümeye başladım. Bu gece ölecektim ben. Kimsenin beni bulmasını istemiyordum.

Ne tarafa gittiğimi bilmeden öylece yürüdüm. Ayaklarım benden habersiz adımlarını atıyordu. Güçsüzdüm. Zayıf olan ruhuma artık bedenimde eşlik ediyordu.

Dakikalarca yürüdükten sonra başımı kaldırıp çevreme baktım. Gözlerim gördüğümle şaşkınlıkla açıldı. Alex'in peşinden geldiğim evdi burası. Attığım adımlar bile bana ihanet ediyor, beni ona getiriyordu.

Bir kez daha gözümden kayan damlayı elimin tersiyle sildim. Ben sildikçe yerini yenileri alıyordu. Her düşen damlanın kalbime düştüğünü hissediyordum. Kalbimde bir sel vardı şimdi. Tüm duygularım boğuluyordu.

Küçük adımlar ile ayaklarımın beni getirdiği eve ilerledim. Ürkütücü olan ev şuan umurumda değildi. Ben bu evden daha berbat durumdaydım. Onu yıllar bu hale getirmişti. Beni ise bir yıl. Bir yıl tüm hayatımı değiştirmişti.

Eski gıcırdayan kapıyı hafifçe ittirdim. Esen rüzgarla ardına kadar açıldı. Titrek bir nefes alıp adımı attım eve. Bu evde farklı şeyler vardı. Hislerim her zaman güçlü olmuştu ve bu ev çok farklıydı.

Karanlık evde önümü göremiyordum. Her adımım attığımı ses çıkaran yer evin ürkütücülüğünü tamamlıyordu. Buraya Alex'in peşinden girdiğimde bunları hissetmemiştim.

İçimde bir şeylerin kıpırdandığını hissettim. Beynimde sanki bir ses yankılanıyordu. Ellerimle kulaklarımı tıkadım. Bu ses beni korkutuyordu.

BEN SENDE KALDIMWhere stories live. Discover now