33. Hem Yakınsın Hem Uzak

730 86 222
                                    

####Şarkıyı belirttiğim yerde açın...

Bir anda önüme çıkan büyük bir kaplan ile olduğum yerde kaldım. Kalbimin atışı hızlanmıştı. Karşımdaki normalinden daha büyük olan hayvanın gözleri gözlerime kenetlenmiş gibiydi. Göz kontağını kestiğim anda üzerime atlayacakmış gibi duruyordu. Alex Dark ile aynı ormana hapsedilmiş olsam da o şuan yanımda değildi ve bir kaplan ile karşı karşıyaydım.
##############

Bu hayvan normal değildi. Hızla çarpan kalbim göğüs kafesimi delip çıkacak gibiydi. Şuan kaçmalıydım ama kaplana takılan gözlerimi çekemiyordum. Usulca nefesimi verdim.

Kaplan öne doğru yavaşça geldiğinde bir adım geriye gittim. Beynim kaçma sinyalleri veriyordu ama bacaklarım bu komuta uymuyordu.

Ne ara olduğunu anlamasamda kaplan üzerime atlamıştı ama belime dolanan kollar ile yana savrulmuştum. Üzerime düşen ağır beden ile acı bir inilti döküldü dudaklarımdan.

Gözlerimi yavaşça aralayıp üzerimdeki bedenin sahibine baktım. Koyu kahve gözler karşıladı beni. Sürekli değişen göz renklerinin anlamlarını çözemiyordum. Ben şoku atlatamadan üzerimden doğrulup beni de kaldırdı.

Kolumdaki eli avcuma kaydığında gözlerimi ondan çekip kaplana baktım. "Koş Nora!" Aniden çekilmem ile ona ayak uydurup koşmaya başladım.

Ne kadar süre koştuğumuzu bilmiyordum ama arkamızdaki kocaman olan hayvan kaybolmuştu. Alex koşmakta zorlanıyordu. Birden durup onunda durmasını sağladım. Nefes nefese kaşları çatılmış bir şekilde bana döndü. "Ne oldu?" Sesinde farklı bir ton vardı.

"Senin neyin var?" Sertçe yutkunduğunda yavaşça aşağı inen adem elmasına takıldı gözlerim.

"İyiyim ben." Önüne döndüğünde kolunu tutup onu tekrar kendime çevirdim. Zaten çatık olan kaşları iki kaşını birbirine değdirecek kadar olmuştu.

Yaralanmış olabilir miydi? Gözlerim şokla ve endişeyle açıldı. Arkasına geçip sırtına baktığımda gördüğüm pençe iziyle tiz bir çığlık attım. Kanıyordu.

Aniden bana dönüp panikle salladığım ellerimi tuttu. "Sakin ol! İyiyim ben!"

"Nasıl iyisin yaralanmışsın!" Sesimdeki duyduğum tonu hiç bilmiyordum. İlk defa hissettiğim bu duygu bana göre değildi. Ben yaralansaydım bu kadar acır mıydı diye düşündüm. Hayır!

"Nora iyiyim ben ama buradan çıkamazsak ikimizde iyi olamayacağız." Ağlamamak için çenemi sıkıyordum. İyi değildi. Kasılan çenesi onu ele veriyordu.

"Nasıl çıkacağız?" Gözleri yüzümde gezindi durak yeri ise gözlerimdi.

"Bir yolunu bulacağım." Sol elimi serbest bırakıp önüne döndü. Sağ elim ise hala avcundaydı. Yürümeye başladığında ona ayak uydurdum. İlk hızlı yürüsek de yavaşlamıştık. Yürümekte zorlanıyordu ve arada derince nefes alıyordu. Onun derince aldığı nefesler dışında başka ses yoktu. Benim için hava hoştu. Ben onun nefesini bir ömür dinlerdim.

"Durabiliriz. İyi gözükmüyorsun." dedim. Bana attığı sert bakış susmam gerektiğini söylüyordu. Ama ben onun yanındayken susamıyordum. "Neden inat ediyorsun? İyi değilsin!"

"Nora iyiyim ben!" Tok sesi sessiz ormanda yankı buldu. Açıkçası bu sessizlik beni ürkütüyordu. Aramızda benim zorlamam ile olan bu kısa diyoloktan sonra hiç konuşmadık.

"Nora!" Oktay'ın beynimdeki sesini duyduğumda bir an onu unuttuğum aklıma geldi. "Nora evine doğru gidin. Orası da oyuna dahil. Ama evin içine bir tuzak kurduklarını düşünmüyorum."

BEN SENDE KALDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin