40. Sadece Kar Tanesisin

545 88 126
                                    

Bölümün sonundaki açıklamayı lütfen okuyun.

"Bu şekilde dolaşman tehlikeli değil mi?" Kısa bir an bana dönüp tekrar yola dönerek dönüş yaptı. "Gideceksin ve sana son kez saldırma şanslarını kaçırmak istemeyebilirler."

"Kimse bana bir şey yapamaz." Gözlerimi devirdim. Egosunun maşallağı vardı.

Gözlerim aynaya kaydığında arkamızda olan arabayı fark ettim. Bu araba yola çıktığımızdan beri bizi takip ediyordu. "Alex. Arkamızdaki araba bizi takip ediyor."

Gözlerini aynaya çevirdi ve dudaklarından bir küfür döküldü. O vitesi değiştirip hızı artırırken bende arkamızı kontrol ettim.

Harika! Yine bir belanının içine düşmüştük.
#####

Alex'in soğuk kanlı davranışları beni de etkilemiş gibi arkamızdaki aracı umursamıyordum. Alex oldukça hızlı gidiyordu ve arkadaki araç bize yetişmekte zorlanıyordu.

"Ne yapacaksın?" Bana dönüp tekrar vitesi artırdı. Resmen uçarak gidiyorduk.

"Onlarla uğraşamam. Atlatmaya çalışacağım." Başımla onaylayıp arkamıza tekrar baktım. Araba uzakta kalmıştı. Alex şehir merkezine girdi ve ara sokaklara geçti. Hızını yavaşlatmıştı.

Kovalamacanın ardından Alex'in evine gelmiştik. Çoktan akşam olmuştu. Birlikte eve geçtiğimizde büyük bir kargaşanın içine düştük. Ekibi gidecekleri için benim aksime oldukça mutluydu. Akşam yemeği için bizi beklemişlerdi. Birlikte masaya oturup yemeğe başladık. Alex ve ben dışında herkes mutluluk ile sohbet ederken biz sessizce yemeğimizi yiyorduk. Aslında ben yemiyor çatalım ile didikliyordum. Bir şey yemek gelmiyordu içimden.

Yemekten dağılmaya başladıklarında ben de kalkıp salona geçtim. Alex yanıma geldiğinde yavaşça ona döndüm. Gözleri yüzüme odaklandığınde söz dinlemeyen kalbim teklemişti. "Uyumak istiyorum." Büyük bir dikkatle yüzümü inceledi yine. En çok gözlerimde oyalandı. Dolan gözlerimi ondan kaçırdım. Onunla vakit geçirmek istiyordum ama bunun için takatim yoktu. Kendimi yorganın altına hapsedip saatlerce ağlamak istiyordum.

"Odamı biliyorsun. Dolaptan kendine kıyafet alabilirsin." Cevap vermeden merdivenlere yöneldim ve hızla odasına çıktım. Burada olmam saçmaydı. Kendime acı çektirmek hoşuma gidiyordu sanırım. Kendi kendime göz devirdim. Alex'in dolabının önüne geçtiğimde hiçbir kıyafetini toplamadığını gördüm. Kendime bir eşofman altı ile tişört alıp giydim.

Işığı kapattığımda odayı sadece ayın ışığı aydınlatmaya başladı. Ayın gölgesinin vurduğu yatağa yürüdüm ve yorganı kaldırıp altına girdim.
Her şey onun gibi kokuyordu. Üzerimdeki kıyafetler, bu oda, yastığı...

Sıkıca diğer yastığı alıp yüzümü gömdüm. Kokusu bastırmaya çalıştığım tüm duyguları gün yüzüne çıkarmıştı. Sessiz damlalarım onun yastığını ıslatırken gidecek olduğunu düşünmemeye çalışıyordum. Ama bir yararı olmuyordu. Kalbime bıraktığı enkazın kalıntıları ağır geliyor canımı yakıyordu. Onu ilk gördüğüm anda dağıtmaya başlamıştı bu kalbi. Öyle bir düzen kurmuştum ki kendime kimseye yer yoktu. Ama o elinde bir sopayla her şeyi yerle bir etmiş sonra da kendi yerleşmişti kalbime. Şimdi benim sahip olduğum kalpte o hüküm sürüyordu.

Bir ömür ellerimi saran elleri olsun istiyordum. Gitmemesi için Allah'a yalvarıyordum. Giderse dağılırdım, boğulurdum, ölürdüm...

Gözyaşlarım sessice akmaya devam ederken kapının açılma sesini duydum. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp hıçkırıklarımı içime hapsettim. Adım sesleri yaklaşırken gözlerimi kapatıp uyuyor numarası yapmaya çalıştım. Yatağın sol tarafı çöktüğünde kıpırdamadım. Yüzümün yarısı onun yastığına gömülü yarısını da saçlarım kapatıyordu.

BEN SENDE KALDIMWhere stories live. Discover now