46. Gerçekler

574 75 167
                                    

Eğer isterseniz belirttiğim kısımdan sonrasını multideki şarkı ile dinleyebilirsiniz.

"Nora!" Beynimin derinliklerinden adımın seslenilmesi ile yerimde kaldım. Günlerdir duymadığım gür seste yorgunluk vardı. Yanlış duymuş olmalıydım. Hızla basamakları inmeye devam ettim. Esmira beklese de Ashley beni takip etmişti.

"Nora çık oradan!" Tekrar duymam ile duydum. Alex idi bu yanlış duymamıştım.

"Alex iyi misin?"

"Nora derhal çık oradan!" Kaşlarım çatıldı. Bizim burada olduğumuzu nereden biliyordu. Üstelik benle iletişim kurduğuna göre yakınlardaydı.

"Hayır Alex. Buraya kadar geldikten sonra geri dönmeyeceğiz." Ashley konuştuklarımızı duyuyordu. Esmira da yanımıza geldiğinde onun da dinlediğini anladım.

"Nora sana çık dedim!" Bağırması ile beynimin içinde bomba patlıyor gibi hissettim. Yüzümü acıyla buruştururken bizim geçmemize yol veren kapaktan büyük bir gürültü yükseldi. Üçümüzün de bakışları yukarı dönerken kapak çoktan kayarak kapanmaya bizi karanlığa hapsetmeye başlamıştı. Üstelik artık Alex'i de duyamıyordum. Biz buradan nasıl çıkacaktık?

☆☆☆☆☆

"Ne yapacağız?" Esmira'nın tedirginlik barındıran sesi beni de geriyordu. Ashley ve ben soğuk kanlı kalmaya çalıştıkça o panikliyordu. Esmira'nin böyle davranmasına anlam veremiyordum.

"Esmira sen iyi misin?" Gözleri yavaşça beni buldu.

"Onları merak ediyorum ve şuan bizim için endişelenmiş olmalılar." Evet haklı olabilirdi. Tehlikede değil iseler biz buraya gelerek onları tehlikeye atmıştık. Ama ben zaten tehlikede olduklarını düşünüyordum. Bulunduğumuz kasvetli alan ruhumu daraltıyor, hiç iyi şeylerin olmayacağını fısıldıyordu.

"Artık yapacak bir şey yok. Devam edeceğiz." Ashley Esmira ile konuşurken önlerinden geçip dar taş duvarların arasında ilerledim.

Esmira sakinleşmiş olacak ki peşimden gelmeye başladılar. Dikkatle çevremi inceliyor, geçtiğim yolları hafızama kazıyordum. Botlarımın taş merdiven basamaklarında çıkardığı sesler duvarlarda yankılanıyordu. Merdivenler son bulduğunda omzumun üzerinden arkamdaki kızlara baktım. Şimdi ne yapacaktık?

Ellerimi saçlarımın arasına götürüp karıştırdım. "Biz tuzağa düşmüş olabiliriz."

"Hayır! Tuzak değil. Doğru yoldayız." Esmira Ashley'in kendinden emin konuşmasını sorgular şekilde kaşlarını kaldırdı. Onlarla ilgilenmeyi bırakıp beni karanlığa sürükleyen bu yerde gezdirdim yorgun bakışlarımı. Vücudum kırılacak gibiydi ki ben kendimi pekte iyi hissetmiyordum.

Ashley'in umut dolu sesi yükseldiğinde ölü gibi olan bedenimi yanına sürükledim. "Burada bir yer olmalı. Yolun sonu burası olamaz." Ashley ellerini duvarların üzerinde dolaştırdığında onun gibi avuç içlerimi büyük taşlardan oluşmuş duvarlara koydum. Aynı zamanda sesleri de dinlemeye çalışıyordum. Bulunduğumuz küçük alanda bir çıkış gözükmüyordu.

Esmira sağ tarafımda kalan duvarı incelerken bende Ashley ile karşısındaki duvarı inceliyorduk. "Kızlar. Buraya gelin." Hızla Esmira'ya döndüm. Eline takılmış şey ile uğraşıyordu. "Burada bir şey var." Büyük adımlarla yanına gittim. Esmira elinin girdiği çıkıntıyı yana doğru kaydırmayı başardığında arkamızdaki duvar büyük bir gürültü ile kaymaya başladı.

Duvarın ardından aydınlandırılmış bir koridor ortaya çıktığında beklemeden koridora geçtik. Nereye gittiğimizi bilmeden karanlık bir yolda onları arıyorduk. Üçümüzün de başına gelecek şeyler açıkçası umurumuzda değildi. Tek düşünebildiğim, beynimin tozlu duvarlarında tek yankılanan oydu. Onu bulmalıydım. Ona ihtiyacım vardı. Nefes almak için ona ihtiyacım vardı.

BEN SENDE KALDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin