25.BÖLÜM~İlk Defa

227 32 150
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
Şarkıyı açıp bölüme geçebilirsiniz...
Keyifli okumalar...⭐

Korkuyordum. Aslında hayır, korkmuyordum. Bu hissettiğim öfkeydi. Onun burada olmaması gerekiyordu, hangi yüzle buraya gelmişti? Şeytan bile kendi yarattığı eserinden utanıyordu şu an. Kendimi tutamadım. Belki de tutmak istemedim.

Hızlıca adımlarımı atıp tam önünde durdum. Kendimden tiksinen ifadem suratımda... Etraftaki herkesin bakışlarını üstümde hissediyordum. Boranın annesiyle babasının şaşkın bakışları sırtımdaydı.

Ceydayı sıkıca kolundan tuttuğum gibi hastanenin çıkışına sürüklemeye başladım.

"Ay dur, ne yapıyorsun canım acıyor. Senin ne işin var burada."

Ceyda'yı ilerletip asansörün içine fırlattım ve kendimde asansöre bindim. Sinirden ne yaptığımın farkında bile değildim. Normalde şu an Ceyda'nın Bora'yı görmesine izin vermem gerekiyordu. Plan buydu, ve ben planı şimdilik bozuyordum. Bora bu hâldeyken ona bunu yapamazdım, Ceyda'nın ona acı çektirmesine izin veremezdim.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun ya?"

Ceyda cırlamaya devam ediyordu fakat onu dinleyecek halde değildim. Kolumdan tutup beni kendine çevirdiğinde ani bir reflexle kolunu tutmuş ters çevirmiştim.

"Bana bir daha sakın o pis ellerinle dokunma."

Suratım nasıl bir haldeydi bilmiyordum ama Ceyda'nın suratı değişmiş mimiklerini korku salmıştı.

"Ta- tamam bırak kolumu. Acıyor."

"Hadi ya. Bizim de canımız acıyordu umrunda mıydı?"

Asansörün açılmasıyla bakışlarımı Ceyda'dan çektim ve onu kolundan sürüklemeye devam ettim. Hastanenin girişine geldiğimizde onu dışarıya doğru savurmuştum. Afallamış suratı bana o kadar keyif veriyordu ki...

"Bora uyuyor. Ve uyandığında sana haber veririm burada bekleme yoksa yemin ederim elimden bir kaza çıkar. Senin gibi bir insanla aynı ortamda bir dakika daha bulunmak istemiyorum duydun mu? Bastı mı beynin?"

Ceyda meydan okurcasına öne çıktı.

"Onun sevgilisi benim. Sen kimsin ki burada duracaksın. Ben onun yanında kal-"

"Bir! Sen onun sevgilisi değilsin. Bora hâlâ seni tam anlamıyla affetmedi. İki! Sen onun yanında kalmayı ben buradayken aklından bile geçirmeye tenezzül edemezsin. O benim arkadaşım ve sen ben buradayken, burada duramazsın. Şimdi seni burdaki herkese rezil etmeden önce git. Git ki bir daha bu hastaneye gelebilecek yüzün olsun. Gerçi ben ne diyorum ki, sende yüz bol birini takıp gelirsin."

Gözlerime afallamış ve korkmuş gözleriyle bakarken kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Dili tutulmuştu sanki.

"Bak yol orada. Dilin tutulmuş olabilir ama ayakların çalışıyordur diye düşünüyorum. Bora seni çağırana kadar bu hastaneden içeriye adımını atmayı bile düşünme."

Bana baş parmağını sallayarak o iğrenç yüzüyle baktı.

"Eğer Bora uyandığında beni aramazsan seni mahvederim duydun mu beni?"

"Hadi canım hadi. Senin ağzından ve seviyenden konuşmaya zorlama beni. Gerçi o kadar düştün ki ben senin seviyene inemem."

Ceyda arkasını dönerek hırsla merdivenleri indi ve hastanenin sınırlarından tamamen çıktı. Derin bir nefes vererek arkama döndüm. Ve arkamda bana şaşkınca bakan dört çift göz gördüm. Hepsiyle birkaç saniye bakışma yaşadık. Sonra Eren birden ellerini kaldırıp alkışlamaya başladı, şaşkınlıkla ona bakarken Açelya da ona katılmış alkışlamaya başlamıştı. Sonra Kaanla Kumsal bir bakışma yaşadılar ve en sonunda omuz silkip onlarda alkışlamaya başladılar. Onlara göz devirdim ve dördünün arasından geçip yukarıya merdivenlerden çıkmaya başladım. Onlarda gülerek beni arkamdan takip ediyorlardı.

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now