38.BÖLÜM~Buzun Sıcaklığı

203 22 115
                                    

Keyifli okumalar diliyorumm♡

"Senin burada ne işin var?"

Karşımdaki görüntüye anlamamazlıkla bakıyordum. Yiğit Bora'nın evini nasıl bulmuştu? Benim burda olduğumu nereden biliyordu?

"Seni görmeye geldim."

Elindeki gül buketini bana uzatırken kırmızı güllere baktım. Bana uzattı gülümseyerek. "En sevdiklerinden."
Benim en sevdiğim çiçek gül değildi...
Umrumda değildi.

Gül buketini elinden alıp yan taraftaki ayakkabılığın üstüne bıraktığımda Bora'nın keskin ve sinirli sesini duymuştum.

"Ne işin var evimde?"
"Hastaneden çıktığınızı bana haber vermedin. Bende evine geldim n'apıcaksın?"

Bora'nın yanımda gerildiğini hissederkem bakışlarımı Yiğite döndürdüm. Elimle içeriyi gösterdiğimde gülümseyerek içeri girmişti. Beni görmeden gitmeyeceğini biliyordum. Neler oluyordu? Dümdüz bakışlarım onun yüzünü hedef aldığında.

"Yemin ederim neler dönüyor haberim yok. Kovmamak için zor duruyorum."

Ellerini havaya kaldırarak teslim oluyormuşçasına kendini savunduğunda gözlerimi devirip yanından geçtim ve içeriye girdim. O da en az benim kadar sinirli ve öfkeli görünüyordu hatta benden bile fazla öfkeli. Onun özel alanına girilmesi ve özellikle bu kişinin Yiğit olması onu epey rahatsız etmiş görünüyordu burnundan soluyarak içeriye girdiğinde sinirle konuşmuştu.

"Evimi nerden buldun bir fikrim yok ama benim evime benden habersiz gelme cüretini gösteriyorsan buna sadece Masal için izin veriyorum o seni istemediği tek bir an burada kalamazsın duydun mu?"

"Kavga çıkartmaya gelmedim Masalı görmeye ve onu almaya geldim."

Bora alaylı bir şekilde gülüp Yiğit'in tam karşısına oturdu ve arkasına yaslanıp bir elini koltuğun arkasına dirseğiyle yasladı.

"Komikmiş."

Bende bir L koltuğun kısa tarafına oturduğumda bakışlarımı ikisine dikmiş onları izliyordum. Sözde beni görmeye gelen Yiğit sanırım Borayı benden fazla özlemişti.

"Benim evimde senin evindekinden daha rahat edeceği kesin. Sen patronusun ben sevgilisi unuttun mu? Hangi vasıfla senin yanında kalacak? Buna izin vermem, o da zaten kalmak istemez."

Bana fikrimin sorulduğunu hatırlamıyordum...

"Hadi ya. Bunu Masala sordun mu? Bu arada sevgilinden o diye bahsetmen hoş değil bu yaştan sonra sana nezaket kurallarını da öğretmeliyiz tüh. Çalışanlarımızı işe alırken nezaket kurallarınıda sorgulayalım bundan sonra."

"Kesin. Yeter artık sizin kavgalarınızı çekemem bir de. Yiğit geldin, gördün, iyiyim sen evine gidebilirsin."

İkisininde şaşkın bakışları benim yüzüme dönerken ayağa kalkmıştım.

"Yalnız kalmak istiyorum kelimesinin anlamını biliyor musunuz bilmiyorum ama yalnız kalmak, tek olmak istiyorum. Yiğit senin ev arkadaşın var ve sen beni yalnız bırakmazsın bu yüzden seninle gelmeyeceğim. Bora sen biraz daha saygılısın, en azından kendimi odaya kapattığımda içeriye girmiyorsun. Ben odadayım eğer oraya gelirseniz kapıyı kilitlerim ve bir daha o odadan çıkmam. Anlaşılmayan bir şey? Umarım yoktur çünkü bir daha yüzümü bile göremezsiniz."

İkisinide arkamda bırakıp bir odaya girdiğimde sıkıntılı bir nefes vermiştim. Bıkmıştım. Benim üzerimden, benim hakkımda kavga ederlerken bile beni görmüyorlardı şimdi istedikleri kadar birbirlerini yiyebilirlerdi. Yaklaşık yarım saat karşımdaki duvarı izleyerek vakit geçirmiştim.

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now