16.BÖLÜM~Hayatı Sıfırlamak

307 50 95
                                    

Açelya'dan

Nefret...
Çok güçlü bir kavram.
Benimse bu kıza duyduğum nefret, bu kelimenin anlamından bile ağır. Benim canımın canını acıtan herkesin canını acıtasım geliyordu.

Benim bile kalbim acırken onun kalbini düşünemiyordum. Bu ağır bir yüktü aldatılmak, insanlar nasıl bu kadar iğrençlesebiliyorlardı? İnsan beyni her zaman daha fazlasını istiyordu...

"Benimle gelebilir misin?"

"Gelirim de nereye?"

Eren beni kolumdan çekiştirirken ne yapacağımızı sorguluyordum.

"Yalnızca bir şey merak ediyorum. Bu Ceyda'nın sınırı yok mu sence?"

Bence yoktu.Böyle insanların sınırı olmazdı.

Eren  bir alt kata indi ve ilermeye başladı.Bir odanın önünde durduğunda ben de ona bakıyordum. Bir bana baktı bir de kapıya daha sonra eliyle kapıya tıklatmadı sanki bir şey çarpmış gibi elinin tersiyle kapıya vurdu.Sonra aniden beni koridorda biraz ilerletip duvarın yanına çekti.Tam önümde dibimde durdu. Bir elini arkamda beni yasladığı duvara koymuş diğer elide cebindeydi. Bu.... fazla yakındık.

"N- ne yapıyorsun?"

"Şş Ceyda'nın tepkisini anlamaya çalışacağım."

Kapı açıldı Ceyda kafasını dışarı çıkarıp bizim tarafımıza baktı.

"Bakıyor."

"Elimi saçına koyabilir miyim?"

Zaten burnumun dibindesin daha  ne yapacaksın acaba?

"Of Eren! Koy."

Elini uzatıp saçıma dokundu ve bir tutam  saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Sonra kulağıma doğru eğildi nefesi aşırı derecede gıdıklanmama neden olmuştu. Ben en ufak bir şeyde bile huylanan birisiydim.

"Biraz gülümser misin? Flört eden veya sevgili olan insanlar karşısındaki insana onu öldürecekmiş gibi bakmaz."

"Bakışlarım yalan söyleyemiyor kusura bakma, öldüreceğim seni oğlum!"

Eren gülerek geri çekildiğin de bakışları tesadüfen, (!) arkaya kaydı. Ceyda  orada aynı şekilde durmuş bizi izliyordu.

"Aa hayatım sen çık yukarı  ben geliyorum."

Ne yapıyordu bu. Yüzüme sahte bir tebessüm yerleştirip başımı salladım.
Arkamı dönüp ilerlerken tabii ki de yukarı falan çıkmayı düşünmüyordum. Hemen duvarın arkasına saklanıp onu dinlemeye çalıştım.

"Bu neydi şimdi?!"

"Ne neydi Ceyda?"

Eren uzanıp yüzünü Ceydanın dibine getirdi.

"Ne oldu ki? Aa sen şeyi diyorsun sevgilimi."

Höst sensin sevgili ayı.

Eren Ceydanın sinirden deli olan yüzüne bakarak konuşmayı sürdürdü.

"Senin gibi biri için çokta sorun olmamalı birilerinin sevgilileriyle yatmaya alışmıssındır diye düşünüyorum. Sen...böyle bir kızsın. Ne oldu üzüldün mü yoksa?"

Eren geri çekilip mahalle teyzeleri gibi cık cıklarken şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Ne diyorsun sen? Kendin geldin bana ben mi dedim sana beni bara davet et diye senin benden farkın ne?"

"Ceyda, Ceyda söylesene sıkılmadın mı böyle yaşamaktan? Birilerinin seni işleri bitince kenara attığı bir  nesne gibi görmesinden."

Ceydanın suratından ne kadar  bozulduğu belli oluyordu. Ceyda şaşkınlıkla ve öfkeyle Erene bakarken dudaklarını araladı cevap vermek için. Tam o sırada daha fazla dayanamadığımı hissettim. Içim de durdurak  bilmeyen bir öfke vardı. Yavaşca duvarın arkasından çıktım ve Erenin yanına  doğru ilerlemeye başladım. Ikisininde bakışları bana dönerken.Erenin yanına varıp yanağına bir öpücük kondurmuştum ve yüzümdeyse yine o harika samimiyetsiz gülüşüm vardı.

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now